"Tuzak "

7.7K 288 38
                                    

Yüzüme vuran güneş ışıkları yatağımda huzursuzca kıpırdanmama neden oldu . Ellim istemsizce sağ yanıma düştüğünde boş olduğu farkettim.
O an gözlerim yıldırım hızıyla açıldı.
Èzman nereye gitmişti ki ? Neden beni de uyandırmadı? Ne yani günaydın öpücüğü vermeden bırakıp gitti demek .

Nedense içimde bir kırgınlık vardı . Zaten son bir kaç gündür hep ağlamak istiyorum . Yatağın yanındaki komidinin üstünde duran telefonuma uzandım . Saate bakmamla gözlerimi bir daha açıp kapattım . Doğru görüyor olamazdım herhalde saat tam 11:00 'i gösteriyordu .
Yanilmak istiyordum ama ne yazık ki doğru görmüştüm. Ben nasıl bu kadar uyuyabildim ya ! Inanamiyorum .
Hamilelik hormonlarimi alt üst etti . Yataktan fırlamamla ağzımda hissetiğim safra tadıyla lavaboya koştum . Boş mideyle kusmaktan nefret ediyordum . Dışarıya atacağım birşey olmuyordu ve dolayısı ile her boş öğürmemde midem ağzima geliyordu . Ne kadar öğürdüm bilmiyorum ama aynaya
baktığımda berbat görünüyordum . Kirec gibi yüzüm yaşarmış gözlerimle tam felakettim . Hemen ellimi yüzümü yıkayıp çıktım banyodan . Üstüme rahat bir elbise giydim ve odadan çıktım . Aşağı indiğimde kimseler görünmüyordu . Ben midemin guruldamasıyla Mutfağa geçtim .

- Kahvaltıya inmediniz . Birşeyler hazırlayalım mı hanımım?

- Valla iyi olur rewşè . Kayısı reçeli var mı?

- var hanımım.

- Birde , zahmet olacak ama bana patates de haslar mısın?
Rewşè gözlerindeki parıltıyla hemen başını salladı ve ;

- hanımım yoksa siz ?

- uyandin mi yenge? Bizde ceylan yengeyle seni bekliyorduk. Aslında odana geldim uyandırmak için ama sonra düşündüm ki uyandırmasam daha iyi olacak .
Deyip göz kırptı rojda . Ben ne imaa ettiğini anlamıştım .

- Günaydin evin .

- günaydın ceylan .

Otursaniza bende kahvaltı yapacaktım hadi birlikte yapalım .
Ceylanla rojda kahvaltıya oturmayip beni çardakta beklediklerini söylediler . Bende onay verip kahvaltıya odaklanmistim .öyle acikmiştim ki . Yediğim lokmalari neredeyse çiğnenerek yutacaktim . Sonra bir an beni izleyen bir çift meraklı gözle karşı karşıya geldim .

- Evin ! Bakiyorumda çok iştahlisin .hiç boyle görmedi ben seni .
Ne iş ?

nadyanın suratını görmemle iştahım kaçtı resmen . Bu kadından hem nefret ediyordum hemde korkuyordum .

"Lokmalarımı mı sayıyorsun Nadya 'cım ? Dedim dişlerimi sıkarak . O uzun burnunu her boka sokmasa olmaz sanki . Hasspam !
Kafamın üstünde yanan ampulle sırıtarak Nadya 'ya döndüm .

Nadya 'cım biz alışverişe gidecektik ya hani ?
Hadi hazırlan birazdan cikacaz tamam mı ?
Sarı yelloz!

"Şimdi mi ?

" evet canım . Senin işlerin varsa erteleriz sorun olmaz .

" A yok benim iş yok tatlım .
Peki biz gidecek nereye ?

" Niye merak ediyorsun ki gidince görürsün nasılsa .
Yada dur söyliyim . İnsan nereye gittiğini bilmeli sonuçta degil mi ? B...... giyim .

" Ben anladi tatlim ben giyinecek by .

Nadya yukarı çıkar çıkmaz bende ardından gittim . Ne yapacağını tahmin edebiliyordum .

" Aşkım biz B.... giyime geliyoruz sende gelsene özledim . Bir yolunu bulup yanına geleceğim . Öptüm ."

" vay vay vay ,sarı çiyan seni hiç zaman kaybetmedin . Çok hızlısın . Farenin peynir tuzağına düştüğü gibi sende benim tuzağıma düştün . Çok eğlenecez desene ."

Büyük YeminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin