Eğer tahmin ettiğim gibi o kişi gerçekten Ege'yse burada bir dakika daha kalmak istemiyordum.. Fakat annemi üzmek de istemiyordum..
Az sonra korktuğum an geldi. Kapının zili çaldı.. Zehra teyzenin açmasını bekledik ama yukarıdan inmedi. Sesi duymamıştı sanırım..
"Begüm kapıyı açar mısın canım ? "
Annemin sözleri kulaklarıma kazındı. Ya oysa.....
Kalkıp kapıya doğru gittim. Koridoru geçip kapıyı açmak için elimi kapıya yöneltiyor aynı zamanda geri çekiyordum.. Zil bir daha çaldı.
Artık açmak zorunda kalınca kapıyı yavaşça açtım...
Karşımda duran yakışıklı çocuk gerçekten Ege'ydi... Şaşkın şaşkın ona bakarken oda bana şaşırmış bir şekilde bakıyordu.
" Meraba"Dediğinde heyecanıma yenik düşüp kekeleyerek
- Se-senin burda ne işin var aptal? "
diyebildim.. Elini yanağıma uzattı ve
- Aa ne kadar ayıp Begüm. Misafire hiç aptal denir mi?
Ben hâlâ şaşkın bir şekilde ona bakarken yanımdan geçip salona doğru yürüdü. .
Bu çocuk annemin en yakın arkadaşının oğluydu... Şaka gibi !..
Onun arkasından bende salona gittim. Biraz sohbet ettikten sonra aynı kolejde olduğumuzu öğrendiler.. Yanlarında biraz daha oturup odama çıktım.
Kapıyı hızla kapatıp yere oturdum.
Ayaklarımı uzatıp derin bir nefes aldım..
" Okulların kapanmasına ne kadar az kalmış olsa da zorlu geçeceğe benziyor. ..."
Ben kapının önünde öylece otururken kapım tıklatıldı. Zehra teyzedir diye düşünerek ayağa kalktım ve
" Girin.."
dedim. Kapı açıldığında karşımda Zehra teyze değil Ege duruyordu... Odaya girip kapıyı kapattı.
- Zehra teyze sandım.. Çıkar mısın odamdan ?
- Konuşmak istiyorum
-Odamdan çıkmanı istiyorum !
O sırada Telefonum çalmaya başladı.. Masanın üzerinde duran telefonumu aldım. Ahh Kıvanç arıyordu.
-Arayan kim?
yüzüme merakla bakarken
- Arkadaşım..
diye fısıldadım ve telefonu meşgule aldım.
Bu seferde mesaj sesi geldi. Elimdeki telefonla kapıya doğru ilerliyordum ki gördüğüm mesaj karşısında şoka uğramıştım..
" Begüm, telefonuma neden cevap vermediğini az çok tahmin edebiliyorum ama şunu bilmeni isterim ki ben seni hâlâ seviyorum♥ Ne olur beni affet :(
-KIVANÇ- "Ben mesajı tekrar tekrar okurken Ege'nin nefesini yüzümde hissettim. Elini çeneme koyup
" Bunu yapma, onu affetme.. "gözümden yaşlar süzülürken
" Bu....., seni ilgilendirmez "deyip yatağıma oturdum.
Ege'nin elleri ellerimin üzerindeydi. Elimi yavaşça çekmeye çalıştım ama daha sıkı tuttu.
- Ege , lütfen benden uzak dur...
- Sebep ?
- Çünkü,.. öyle olması gerekiyor. Bilmediğin şeyler var.
- Neymiş o bilmediğim şeyler ?..
- Aynı zamanda bilmemen gereken şeyler. Şimdi odamdan çıkar mısın? Yalnız kalmak istiyorum.
- Kıvanç'ı affedecek misin ?
- Iyi geceler...
Cevap vermek istemediğimi anlayınca " Iyi geceler.."
deyip odamdan çıktı..
Ne yapmam gerektiğini düşündüm ve başladım mesajı yazmaya
...
Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir.. Yorumlarınızı votelerinizi bekliyorum. Hepinizi seviyorum ♥