-32-

471 11 1
                                    

Bilinmeyen bir numaraydı.

" Sevgiline dikkat et Begüm. Çok büyük bir düşmana sahip. Bana. Seni ondan alıcam ve ikimiz çok mutlu olucaz. Simdilik kim olduğumu bilmezsende olur. Seni seviyorum "

Telefon yere düştükten sonra duygusuz bir sekilde Ege'ye baktım.

Yüz hatları gerilmişti.

Kaşları çatık bir şekilde bana bakarken ne yapacağımı, ne söyleyeceğimi bilmiyordum.

Ellerini belime doladı ve beni kendine çekti. Bende kollarımı sırtına koydum.

Sımsıkı kucakladı.

"Seni kimse benden alamaz. Merak Etme "

Diyerek yanağımı öptü.

Ondan ayrılıp gülümsemeye çalıştım. " Biliyorum "

***

Ege odadan çıktıktan sonra üstümü giyinip saçlarımı gelişi güzel bir topuz yaptım.

Aşağı indiğimde annem ve Ege'nin annesi yoktu. Muhtemelen işe gitmişlerdi.

Mutfağa doğru ilerlerken gözüme salonda camdan dışarıyı izleyen Ege çarptı.

Yanına gidip bende baktığı yere gözlerimi kaydırdım.

Serkan. Sahilde köpeğiyle oynuyordu.

Ege'nin koluna dokunup " Hadi gel, kahvaltı yapalım " dedim

Benim geldiğimi yeni farketmiş gibiydi. Gözlerini bana çevirip gülümsedi. " Tamam prenses "

Mutfağa doğru ilerlerken koluna küçük bir yumruk attım. " Bana prenses deme! "

Kahkaha attıp " Nedenmiş o ? " dedi.

Gözlerimi devirdim.

Kahvaltı masası bomboştu.

Buzdolabını açıp içinden kahvaltılıkları çıkardık ve çay Makinesinde çay yaptık.

Yumurta yapmaya karar verdim ve yumurtayı tavaya değil bir güzel yere kırdım ve Ege gülme krizine girdi.

Gülmekten konuşamıyordu. " Bundan sonra senin adın prenses değil kabul ediyorum. BECERİKSİZ daha uygun "

Gülmeye devam ediyordu.

Bende gülmeye başladım. Biz böyle gülerken kapının tıklatıldığını duyduk.

Ege bir tane yumurta alıp tavaya kırdı. Bende kapıyı açmaya gittim.

Hâlâ gülmeye devam ediyordum.

Kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişi karşısında mahçup oldum.

Serkan gelmişti.

Kahkaham durdu ve yüzüm ifadesizleşti.

" Begüm merhaba "

Diyerek elini uzattı. Bu ne samimiyet ?

O sırada Ege geldi ve Serkan'ın havadaki elini görünce yüzü sinirli bir hâl aldı. Elini Serkan'ın eline uzattı ve eli indirdi.

" Hayırdır ?"

Sert bir ses tonuyla bunu söylediğinde Serkan'ın yüzünü alaycı bir ifade aldı.

" Begüm'le özel konuşmam lazım "

Serkan bu yapılır mı ya ! Ege'ye bu söylenir mi ?

Yüzümü Ege'ye çevirdiğimde başını yana eğdi ve " Bak oğlum, sen daha anlayamadın heralde. Begüm'den uzak dur dedim sana. Bu iki etti üçüncüde affetmem, şimdi defol git, zeka özürlü biri gibi kendi kendine özel konuş. Kendi kendine konuşana da ne derler bilirsin "

Göz kırptı ve

Kapıyı yüzüne kapattı.

Tamam belki Ege haklıydı ama neden bu kadar Öküz olmak zorundaydı ki !

Al işte, yine ne diyeceğimi bilmediğim bir an.

Ege kızgın bir şekilde mutfağa gitti .

Arkasından bende gittim " Biraz daha insanca konuşabilirdin "

Diye mırıldandım.

Yumurtayı masaya koydu ve

" Begüm, bu konuda bana karışma "

" Ama saçmalıyorsun. Düzgünce söyleyebilirdin "

" Karışma dedim "

" Ne demek karışma ya ? Çocuğa zaten mahçubum. Dün masayı terk ettim. Gerçekten konuşmamız lazımdı "

Masadan kalkıp

" Begüm sana olan bakışlarını gördüm demiştim hatırlıyor musun ? "

" Ege saçmalıyorsun, bana olan bakışı falan yok. Kuruntu yapıyorsun "

" O çocuktan uzak duracaksın ! "

" Yeter artık. Bıktım senin bu saçma kıskançlıklarından "

Diyerek mutfaktan çıktım ve çıkış kapısına gidip kapıyı açtım.

Sahile doğru koşmaya başladım.

Bugün fazla kalabalık değildi.

Ege'ye gerçekten sinirlenmiştim. Sözde Serkan'ın bana bakışlarını görmüş. Öyle bir bakış falan yoktu. Tamamen Ege'nin kuruntusuydu.

Sahilde yürürken ayağım bir şeye takıldı. Tam yere düşecekken bir el belime dolandı.

Beni düşmekten kurtaran bu elin sahibine baktığımda Serkan olduğunu gördüm.

Beni hızla kucağına aldı.

Ne olduğunu şaşırmış bir hâlde Serkan' a bakarken köpeğin havlama sesini duymuştum.

Bize doğru koşan Serkan'ın köpeği.

" Köpeklerden korktuğunu biliyorum "

Dediğinde endişeyle yüzüne baktım.

Köpek Serkan'ın ayaklarında dolanırken Serkan gözlerini gözlerime kenetlemişti.

Serkan' a boş boş bakarken sevgilimin sinirli sesini duydum.

" Üç etti. "

Kısa olduğunun farkındayım ama günlerdir yazmak için kendimi epey zorluyorum. Kısa da olsa bölüm yazmak istedim artık. Sizleri seviyorum. BU ARADA SERKAN HAKKINDAKİ YORUMLARINIZI MERAK EDİYORUM ?

ÇIKMAZ SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin