Elim kendi kalbimde ve Ege'nin eli de benim elimin üzerindeydi.
Ege'nin söylediklerinin ardından yaklaşık iki dakika geçmişti.
Artık bir şey söylemem gerektiğini düşünüp
" Ege.. Ben "
Tam konuşmaya başlamıştım ki
Alt kattan bizi çağıran annem saolsun lafımı kesti.
" Egee, Begüm ? "
" Sanırım artık aşağı inmemiz gerek bu konuyu daha sonra konuşuruz "
diyerek elimi Ege'nin elinden kurtarmaya çalıştım.
Ben çektikçe o daha sıkı tutuyordu. gözlerini gözlerime sabitleyip boşta kalan eliyle beni kendine doğru çekti. Aramızda olan küçük mesafeyi de kapattıktan sonra gülümsedi. Dudağını kulağıma yaklaştırdığında saçları yanağıma değiyordu.
" Peki küçük hanım "
diyerek elimi bıraktı ve merdivenlere doğru yürüyerek aşağı indi.
O gittikten sonra bende hızla banyoya giderek kapıyı kapattım ve derin bir nefes aldım.
Elimi kalbimin üzerine koyup
" Bu kalp de, senin için atıyor mu ? "
diye fısıldadım.
****
Beyaz şort ve üzerine sarı bir sıfır kollu geçirdikten sonra saçlarımı düzleştirdim.
Saate baktığımda akşam saat 19:00 olmuştu.
Ege'yle banyonun önünde yaşadığımız şeylerden sonra saatlerce suyun içinde kafamı dinlemiştim.
Odamın kapısını açıp merdivenlere doğru yöneldiğimde evin karanlık ve aynı zamanda bir o kadar da sessiz olduğunu farkettim. Yavaş yavaş aşağı inip salonun ışığını yaktım.
Evde kimse yoktu. Telefonumu cebimden çıkarıp koltuklardan birine oturdum ve annemin telefonunu tuşladım.
Üçüncü çalışta açtı.
" Anne ? Nerdesiniz ?"
" Canım biz yemek yemek için dışarı çıktık. Aslında Ege evdeydi. Seni bekleyeceğini söyledi ? "
" Ama Ege evde değ.. "
Ben lafımı bitiremeden evin kapısı açıldı ve Ege yanında iki kişiyle eve girdi.
" Tamam anne geldi şimdi size afiyet olsun "
diyerek telefonu kapattım ve Ege'ye soru dolu gözlerle baktım.
Elindeki anahtarı masaya koydu ve
" Geçen sene de annemle buraya gelmiştik. Arkadaşlarım "
diyerek yanındakileri gösterdi. Biri kumral saçlı ve bal rengi gözleriyle muhteşem bir erkek , diğeri siyah Kıvırcık saçları ve simsiyah gözleriyle bir kız. .
Yanlarına doğru yaklaşıp ilk önce adını bilmediğim kızın elini sıktım ve
" Hoşgeldin. Begüm ben.. "
Oda elini uzatıp " Ayda ben de "
diye adeta fısıldadı
Erkeğin yanına gidip elimi uzattığımda elimi tutmak yerine eğilip öptü.
Bu naziklik de ne böyle ?!
Elimi yavaşça çekip gülümsedim.
" Adım Doğuş "
dedi. Sesi gerçekten güzeldi.
" Ve sizinle tanıştığıma inanın çok memnun oldum "
Kafamı biraz yana çevirip Ege'ye baktığımda Doğuş'u şaşkınlık ve aynı zamanda öfkeyle izlediğini gördüm. Benim ona baktığımı fark ettiğinde oda bana bakıp yanıma geldi.
Yüzünü alaycı bir gülümseme aldı ve elini belime koyarak beni kendine çekti. Doğuşa bakarak
" Kendisi sevgilim olur "
Diyerek gülümsedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.
Ne yapmaya çalışıyordu yine ?!
" Ege'yle ben sevgili de.. "
Sözümü kesip devam etti
" Sevgili olduğumuzu söyledim ya hayatım "
Ahh yine aynı taktik.
Doğuş yüzünü buruşturup
" Nasıl bir çiftsiniz böyle "
Diyerek koltuklardan birine oturdu.
Adının Ayda olduğunu öğrendiğim kız da bize gülümseyip Doğuş'un yanına oturdu.
Onlar gidince dirseğimle Ege'nin karnına geçirdim.
" Ahh " Diye inlediğinde
" Sana sorucam bunu ama sonra. Şu anda karnım çok aç pizza falan sipariş edelim "
" Yolda sipariş ettim gelir şimdi "
Dediğinde mutluluktan ne yapacağımı bilemeyerek ona sarıldım ve yanağına bir öpücük kondurdum.
Sonrasında ne yaptığımı farkedip Ege'ye bir süre öylece baktım. Oda bana bakıp güldü
O sırada zil çaldı ve pizzalar geldi.
Yemek yerken sohbet sırasında Ayda ve Doğuş'un burada yaşadıklarını öğrendim.
Aynı okula gidiyorlarmış , aynı yaştaymışız falan filan.
Ara sıra sevgili olmamızla ilgili sorular sorduklarında Ege cevap vermişti.
Yemekler bittikten sonra Ayda ve ben ortalığı toparladık. iyi bir kıza benziyordu ve aynı zamanda sevecen.
İşleri bitirdigimizde Doğuş doğruluk cesaretlik oynayalım diye bir fikir attı ve sonuç
salonun ortasında çember kurmuş dört kişi ortada da bir şişe.
Doğuş şişeyi çevirdiğinde bir ucu bana diğer ucu Doğuşa geldi.
" Doğruluk mu cesaretlik mi ? "
Diye sorduğumda Doğuş kendinden emin bir şekilde " cesaretlik " yanıtını verdi. Ama tabi bilmiyor benim ne kadar iyi bir oyuncu olduğumu .
" Şimdi kapıdan çıkıp.. "
diyerek salonun sahile bakan camını gösterdim ve devam ettim.
" Bu camın önüne gel ve karşına gelen ilk kıza seni seviyorum deyip ona sarıl "
Dediğimde Doğuş'un yüzü anlayamadığım bir ifadeye büründü.
Mecburen kapıdan çıkıp camın önüne geldi ve beklemeye başladı.
Bizde cama dizilmiş onu izliyorduk.
İleriden bir kız sinirli sinirli geliyordu ve baya asabi görünüyordu. Doğuş bize " ben yandım " bakışı atıp kızın önünü kesti ve kıza seni seviyorum dedi.
Cidden bunu yaptı ve kıza sarıldı. Kız onu tüm gücüyle itip tokatı yapıştırdı.
Biz içerde gülmekten ölme seviyesine geldiğimizde Doğuş eve geldi ve asık bir suratla yerine oturdu.
Bu olaydan sonra birçok soruda baya eğlenmiştik. Şişeyi son bir kez çevirdiğimizde şisenin bir ucu Ayda'ya diğer ucu Ege'ye bakıyordu.
Ayda sinsice sırıtıp bir bana bir Ege'ye baktı ve kahkaha attı.
" Hadi bakalım çifte kumrular.. Madem sevgilisiniz.. Ege Begüm'ün dudaklarından öp bakalım. "
Olamaz !!!