Resim tahmin ettiğiniz gibi Begüm ve Ege. Saat 2 :25 ama biliyorsunuz ki ben gece kuşuyum canlar ;)
Ege'yle ilk defa yan yana uyuyor olmanın verdiği heyecanla gece birkaç kez uyanıp Ege'nin kusursuz yüzüne baktım. Ne olursa olsun yanımda olacağını biliyordum. Bir kızın başına gelebilecek en kötü şeyi de yaşamıştım ve bunu bile bile yanımdaydı. Bu iki tane kalp birbirine böylesine bağlıyken bu düğümü çözebilecek bir şey olamazdı değil mi ?
Gece aralıklı uyanmalarım sabaha kadar sürmüştü ve bunlardan birinde gökyüzünün aydınlandığı gördüm.Perdenin aralıklarından odaya sızan güneş Ege'nin yüzüne hücum etmişti.Bu görüntüsü de muhteşemdi çünkü o Ege'ydi. Küçük bir tebessümle elimi Ege'nin saçlarına götürdüm ve okşadım. Yataktan kalkıp güneşliği çektim. Böylece sevgilim daha rahat bir şekilde uyuyabilecekti. Bir ara gözüm saate kaydığında 8 : 32 olduğunu gördüm. Ege'yi bu saatte uyandırmam imkansız olduğu için kıyafetlerimi alıp odadan çıktım ve banyoya gittim. Duş almak istemiyordum. Ege'nin kokusunun üstümden silinmesini istemiyordum. Sıkıla sıkıla banyoya girdim ve suyu açtım.
Su damlacıkları tenime değdiğinde suyun sıcaklığıyla irkilsem de yavaş yavaş alıştım.
****
Banyoda kurulanıp üstümü giyinecektim ki kıyafetlerimin arasında atletimi bulamıyordum.
İç çamaşırlarımı giymiştim fakat atlet yoktu. Elimi başıma koydum ve bir iç çektim.
Odada ya da koridorda düşürmüş olmalıydım.
Üzerime bornozu alıp banyodan çıktım. Koridora baktım. Yoktu. Yanıma aldığıma emindim. Tek seçenek odam kalmıştı ve orada Ege uyurken böyle girmek istemiyordum. Bikiniyle görmüş olabilirdi ama bu farklı bir durumdu.
Merdivenlerden ses geldiğini duyunca hemen yanında olduğum Ege'nin odasına girdim ve BAM.
Ege karşımda duruyordu. Ne ara gelmişti bu çocuk odasına ? Ne ara uyanmıştı ?!
Kapıyı örtüp öylece Ege'ye bakıyordum. Onun durumu da benden farksızdı. Sadece eşofmanla karşımdaydı. Üstü çıplaktı ve ben kaslarına bakmamak için kendimi zorluyordum. Ah, kesin kıpkırmızı olmuştum.
Ege'nin kapısında bir tıkırtı duyduk. Ardından Ege'nin annesi konuştu.
" Canım odaya geliyorum müsait misin ? "
Hızlı ve sessiz adımlarla Ege'nin yanına yürüdüm ve yüzüne telaşla baktım.
Sesimi kendimin bile zor duyabileceğim bir şekilde konuştum.
" Napıcaz şimdi ? "
Ege beni kucağına alıp yatağa götürdü.
Yanıma uzanıp birbirimizin arasındaki boşluğu kapattı.
" Şimdi sessiz ol, anneme müsait değilim desem bile odaya girecektir. "
Bu kadın psikopat mı acaba diye düşünmeden edemedim. Sonra da kendime kızdım. Gelecekte ikinci annem olucak kadın hakkında böyle düşünmek bana hiç yakışmıyordu.
Ege'ye kafamı sallayıp ona iyice sokuldum.
Annesinin odaya girdiğinde yatakta iki kişi değil bir kişi görmesi lazımdı.
Hele hele o ikinci kişiyi farkederse ve o kişi ben olunca durum daha da kötüydü.
Hey bir dakika bu çocuğun yanında başka kimse olamaz zaten şu ikinci kişi meselesi çok saçma.
Düşüncelerime kapının açılma sesi son verdi. Annesi yatağa doğru yaklaşırken heyecan son haddine kadar çıkmıştı. Alnımdan terler akmaya başlayacaktı biraz daha yaklaşırsa.
Masanın üzerine bir kağıt konma sesi geldi ve tekrar ayak sesleri....
Kapının kapanma sesini duyar duymaz derin bir nefes aldım ve yataktan kalkıyorken kapı tekrar açıldı ve Ege üstüme çullandı.
Şu anda Ege üstümdeydi ve kafasını boynuma gömmüştü.Ellerimi Ege'nin göğsüne yerleştirmiştim ve kıpırdayamıyordum.
Annesi tekrar odadan çıktığında Ege de üstümden bir süre kalkmadı ve merdivenden inen ayak seslerini dinledik.
Artık bir şey duyamadığımızda ikimizde birden kahkaha atmaya başladık. Benim şu an gülmem muhtemelen fazla strestendi.
Artık utanç falan kalmamıştı o kadar yakınlıktan sonra . Ellerimi göğsünden çekip kalkmasını bekledim ama gözlerimin içine bakmaya devam ediyordu. Ağırlığını üzerime vermemek için çaba gösterdiği belliydi.
Gözlerinin içine bakmaya devam ederken yavaşça eğilip boynuma bir öpücük kondurdu ve üzerimden kalktı.
Bende yataktan kalkıp Ege'ye bir bakış attım ve
" Sen ne ara uyandın da odana geçtin ?"
Dedim.
" Sen uyandığında saçlarımla oynarken "
üzerine t-shirt ünü geçirirken sesi boğuk çıkmıştı.
Aklıma yeni gelen şeyle masaya doğru yürüdüm. Annesi bir not bırakmıştı.
Kağıdı alıp açtım ve okuduklarımla yüzümü buruşturdum. Notu sesli bir şekilde okumaya başladım.
" Günaydın ! Bu akşam 19:30 ' da hazır olun tatlım. Birlikte akşam yemeği yiyeceğiz ve bir araba sizi evin önünden alıcak. Biz akşam orada olacağız. Konuşmamız gereken önemli şeyler var mutlaka gelin."
Ege'nin yüzünü de hoşnutsuz bir ifade aldı. Konuşmamız gereken önemli şeyler ne olabilir ki ? .
****
Akşama kadar Ege'yle evdeydik.
Birlikte yemek yapmaya çalıştık ve ortaya çıkan yemeği bizim icat ettiğimizi düşündük çünkü ortaya çok garip bir şey çıkmıştı.
Saat 19: 15 olduğunda ikimizde hazırdık. Ben turkuaz renkte bir elbise giyip saçlarımı topuz yaptım Ege de beni şaşırtarak ciddi giyindi.
Evin önüne araba geldiğinde kapıdan çıkmadan Ege'nin yanağını öptüm " Bu kadar endişe etmemeliyiz bence. Belkide çok önemli bir şey değildir ? "
Diyerek gülümsedim.
Beni kendine çekerek burnunu boynuma sürttü ve küçük bir öpücük kondurdu.
" Gidelim. "
****
Geldiğimiz yer gayet güzel ve lüks bir mekandı. Kapıdan içeriye girince gözlerim annemi aradı ve camın kenarında bir masaya gözüm takıldı. Evet masada annem vardı, Ege'nin annesi de oradaydı fakat tanımadığım bir kadın daha oturuyordu ve yüzlerinden gergin oldukları anlaşılıyordu.
Masanın yanında durup selam verdikten sonra annemin yanına oturdum. Ege de karşıma.
Konuşmaya annem başladı.
" Hoşgeldiniz çocuklar.. "
Ege başını salladı bende gülümsemeye çalışıp anneme döndüm.
" Hoşbulduk desem yalan olur. Neler oluyor böyle ? " başımı masanın baş tarafında oturan kadına çevirdim ve devam ettim. " ve hanımefendi kim? "
Annem derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
" Canım öncelikle senden sakin olmanı istiyorum. Hanımefendi Serkan'ın annesi. Seninle bu konu hakkında konuşacağız. Bir kaç yıl önce ikiniz hakkında... "
Deyip duraksadı ve kadına baktı. İsmini bilmediğim kişi kafasını sallayıp anneme onay verince annem devam etti. " Yıllar önce Serkan'ın annesiyle ben birbirimize bir söz vermiştik ve şuanda bunu yerine getirmemiz gerekiyor. Serkan ve sen .... "
Cümlesini tamamlamasına fırsat tanımadan masadan kalktım ve " Yeter !" Diye bağırdım." İyice saçmalamaya başladınız. " Kapıya doğru koşup kendimi dışarı attım.
Arkamdan gelen Ege'nin sesini duyabiliyordum.. Yemek bahane Serkan ve Begüm şahane gibi bi durumu tabii ki onlara yaşatmayacaktım. Ki zaten böyle bir şey olması imkansızdı.!
YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ARKADAŞLAR