Hoca bunları söyledikten sonra masaya oturdu ve derse başladı. Bir türlü konsantre olamıyordum. Ege'yle geçireceğim bir yolculuk için neden bu kadar heyecanlandığımı da bilmiyordum ya neyse... Kıvanç'ın sesiyle kendime geldim
- Begüm?
- Ne ?!
Biraz fazla sert bir cevap vermiştim sanki..
- Birincisi bana böyle davranmayı kes artık. Onun dayak yemeyi çoktan hakettiğini biliyor olman lazımdı. İkincisi de onunla oturamazsın.
-Birincisi benim elimde olan bir şey değil . İkincisi neden ?
Aptalca sırıtıp :
- Begüm gerçekten bazen fazla saf olabiliyorsun..
-Sendd kendine saf olmayan bir sevgili bul o zaman.
Deyip göz kırptım.
" Hey, siz ikiniz. Çıkın dışarı! "
Hocanın sesiyle ikimizde irkildik.
-Hocam Özür dileri-.....
Cevap vermemizi beklemeden
-Dışarı!!
Diye bağırdı. Gerçekten çok fazla ses çıkarmış olmalıydık......
- 1 hafta sonra -
Yarın sınıf pikniği olduğu için heyecanlıydım. Gideceğimiz yer sürpriz olacaktı çünkü..
Gardropumu açıp kıyafetlerime göz attım.
Hava bayağı sıcak olduğu için buz mavisi şortumu ve üstüne de bol ve kayık yaka bir T-shirt seçtim.
Ayağıma da kırmızı konversler çok güzel olmuştu.
Hepsini yatağa koyup sevinçle ellerimi çırptım.
Yarın bunları giymeye karar verip özenle dolaba yerleştirdim.
Az sonra telefonum çalmaya başladı. Arayan : MERVE
-Begüm?
-Efendim canım
-Yarın ne giyeceğine karar verdin mi ?
-Şimdi seçtim. Sen ?
-Ya şey.... Hani senin.. Benim çok beğendiğim toz pembe..
Bir türlü söyleyemiyordu şapşal. Ne demek istediğini anlayıp lafını kestim.
-Tamam. Benim toz pembe hırkayı yarın getiririm.!
Bir sevinç çığlığı duydum ve beni teşekür yağmuruna tuttu.. Biraz daha konuşup telefonu kapattım.
Evde canım sıkılmıştı.. Bahçeye inip kitap okumaya başladım. Biraz temiz hava gerçekten iyi gelmişti.
Taa ki onun sesini duyana kadar.. Her zamanki gibi tok çıkan sesiyle
-Begüm?
dedi. Hızla arkamı döndüğümde bahçeye giriyordu.
-Ege, senin burda ne işin var??!
-Şş bağırma. Geçiyordum öyle uğrayım dedim. Yarın seninle yolculukta hiç çekilmez şimdi.
Yüzümü kızgın bir ifade aldı. Buraya gelmesi - saçma olarak- beni mutlu etmişti.
Ama bunu ona asla belli etmek niyetinde değildim. Zaten neden mutlu olduğumu da bilmiyordum..