İnsanlar pencerelerden kafalarını uzatarak ya da kapılarını açarak dışarıda ne olduğuna bakmaya çalıştılar. Az önce ıssız olan sokak şimdi insanlarla dolmuştu. Bazısı iş kıyafetleriyle bazıları ise gecelikleriyle dik dik Rath'a bakmaya başlamıştı. İnsanların şaşkınlıkları ilginç bir sessizlik yaratmıştı fakat ilk başta çığlık atan kadının kızı işaret edip "Kaçırıyor!" demesiyle insanlar iyice ayaklandı.
İkinci kat pencerelerinin bir tanesinden klasik orta yaşlı dedikoducu kılıklı bir kadın bağırmaya başladı.
"Ay yetişin! Kızı kaçırıyorlar! Muhafızlar..!"
Rath endişeyle bir sağına bir soluna bakıyordu ve çevik hareketlerle insanların ona attığı yiyeceklerden sıyrılmaya çalışıyordu. Aife ise Rath'ın miğferine sarılmış sarsılıyordu fakat bu durumdan zevk alıyordu. Gülüyor ve kulağa tatlı gelen kahkahalarını atıyordu.
Arkalarındaki bir adam sert bir ses tonuyla bağırarak "Deve! Öküz! İndir o kızı hemen!" dedi. Rath'ın adama doğru bakmasıyla miğferinin tam ortasına domates yemesi bir oldu. Rath görüşünü temizleyebilmek için elini miğferine götürüp silmeye başladı. O sırada atılan yiyeceklerin yerini ev eşyaları almaya başladı.
Aife ise Rath'ın elini yüzüne götürmesiyle dengesini kaybetti ve sert bir şekilde yere doğru düştü. İnsanların attığı malzemeler küçük kıza doğruda gelmeye başlamıştı. Rath hemen diz çöküp kızın üstüne yatarak kapandı. Etten bir kubbe oluşturmuştu. İnsanlar sert nesneler atıyor ve Rath'ı yaralıyordu. İçlerinden bir kadın avazı çıktığı kadar bağırdı.
"Aptallar sürüsü, ne yaptığınızı sanıyorsunuz!? Orada küçük bir kız var!"
Rath, aralarından bir zeki insanın çıktığını düşünmeye başlamıştı. İnsanlar sadece şiddet arıyor ve bulundukları her durumu fırsata çevirmeye çalışıyordu. Akıllarını kullanmıyor ve genellikle birinin söylediği şeyi inandırıcı bulduklarında sorgulamadan bunu yapıyorlardı.
Aklı başında olan insan biraz daha önce gelseydi Rath için daha yararlı olabilirdi çünkü sırtı aldığı darbelerden kızarmıştı. Miğferinden taşan nefesleri ise ısınmaya başlamıştı. Vücudundaki adrenalini hissedebiliyordu. Göğsünün tam ortasında, kalbinin hizasında bir his vardı. Sıcaktı... Daha doğrusu alevleniyor gibiydi. O nokta öfke saçıyordu. Yavaş yavaş büyüyor ve adrenalinin etkisiyle aklına fikirler sokuyordu.
"Onları öldürmelisin Rath. Dünya aptal insanlardan kurtulur."
Rath iyice geriliyor ve kapısını çalan bu fikirlere kendini teslim etmeye başlıyordu. O sırada Aife'nin altına olduğunu hatırladı. Ona baktığında Aife'nin gözleri dolmuş bir şekilde oturduğunu gördü. Kızın vücudunda darbe yüzünden oluşan küçük çaplı yaralar ve çizikler vardı. Rath Aife'nin korkusunun kokusunu alabiliyordu. O sırada başka bir düşünce kafasını işgal etmeye başladı.
"Rath için küçük olan bu olay, onun için çok büyüktü. Ya Rath bu insanları öldürseydi? O zaman nasıl bir tepki verirdi?"
Bu düşünce kendisini ikna etmeye yetmişti. Hissettiklerini daha fazla sorgulamak ve nedenlerine ulaşmak istemiyordu. Öfkesini patlak vermeden kontrol altına almayı başarmıştı. İyice kapanıp kaplumbağa gibi durmaya başladı. Aife'ye göre kötü biri olacağına, bu sinek ısırıklarına katlanabilirdi. Bir süre sonra insanlar sessizleşip Rath'a eşya atmayı kesti. Aklı başında olan kadın insanları sakinleştirebilmişti.
O sessizliğin ardından metalin birbirlerine çarparak oluşturduğu şıngırdama sesi Rath'a doğru yaklaşmaya başladı. Kendisini siper etmiş adamın tam önünde durdu ses. Rath yavaşça kafasını kaldırıp sesin kaynağına baktı. Daha demin insanlara bağıran kadındı karşısındaki. Üstünde onun vücuduna uygun bir şekilde dövülmüş ve örülmüş bir kısmı deri, bir kısmı demir bir zırh vardı. Sert bakışlarıyla Rath'ı süzüyordu. Rath ise direkt kadının beline baktı. Asılı bir kılıç aradı gözü fakat yoktu. Kadının suratına ve dağılmış sarı saçlarına baktığında sanki yataktan yeni uyanıp gelmiş havası seziyordu. Siniri bozulmuş bir şekilde gözüne düşen saçını üfleyerek geriye attı zırhlı kadın. Ellerini beline koyup Rath ile bakışmaya devam etti. Rath ise orada yavaşça doğruldu ve doğrulmasıyla başını kollarının arasına alarak büzülmüş küçük kızı gördü kadın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaşif
FantasyAcımasız feodal lortların inşa ettiği dünya da bazı hikayeler insanlığa umut olmuştur ama hepsi sanıldığı kadar gerçek değildir. Bu dünya da kaşifler umut olacak hikayeler peşinde koşarlar ve insanlara bu hikayeleri nesilden nesle anlatırlar. Aife...