My Teacher ᴶᴶᴷ

2

Dersten çıkıp spor salonunda geçirdiğim dakikalar sonucu zil çalabilmişti. Spor salonunda olmak değil de yalnız kalmaktı sıkıcı olan. Değilse Kimya dersi mi yoksa spor salonunda tek kalmak mı diye sorsanız tercihim kesinlikle ikincisi olurdu.

Ders programını her değiştiklerinde daha berbat bir hal alıyordu. Sevmediğim bir dersten kurtulsam da diğer sevmediğim dersten kaçamıyordum.

Dört kat çıkıp sınıf kapısına doğru baktım. Kapı teneffüste açık oluyordu normalde. Şu an neden kapalıydı? Tahmin ettiğim şey değildi herhalde?

Kapının yanına varıp camdan içeriye baktığımda düşüncelerimde yanılmadığımı görmüştüm. Bu hoca neyin kafasını yaşıyordu? Yoksa duyma engelli miydi ki çalan zili duymamıştı?

Sıkılmış olan arkadaşlarımı gördüğümde kapıyı tıklatıp cevap beklemeden içeri girmiştim. Bay Jeon da olmak üzere herkes benden tarafı dönmüştü.

"Bay Jeon, zil çaldı. Çıkmayacak mısınız? Sınıfa.."

"Sana içeri girebilmen için herhangi bir komut vermedim. Şimdi çık dışarı!"

Yüksek sesine karşılık kaşlarımı çattım. Farkında mıdı bilmiyorum ama teneffüs olmuştu. Zaten beş dakikalık bir ara vardı, ne diye geç çıkıyordu? Arkadaşlarımla takılmak istiyordum.

"Dikkatinizi çekerim, az önce teneffüs zili çaldı. Sizin dersi bitirmeniz gerekiyor, Bay Jeon."

"Dersi ne zaman bitireceğim beni ilgilendiren bir şey. Daha fazla terbiyesizlik yapma ve sınıftan çık."

Yahu kim nereden bulupta gönderiyor bu hocaları bu okula?! Tanrım cidden neyin kafası bu?!

"Peki. İyi dersler o halde Bay Jeon."

Dersten kurtulmak isteyen arkadaşlarıma umutsuzca bakıp sınıftan çıkmak adına arkamı dönüp kapıya doğru ilerledim. Sınıftan çıktığımda duvara yaslanıp kollarımı göğsümde bağladım.

"Adamdaki keyife bak.."

Derin bir nefes alıp samimiyetten uzak bir şekilde gülmüştüm. Teneffüsü de zehir ediyordu.

"Sujin?"

Adımı duyduğumda üzerime doğru gelen Taehyung'u göründe gülümsedim. Nerelerdeydi bu?

"Vay, sen buralarda mıydın? Naber?"

Şişirdiği sakızını patlatıp ağzına geri çekerken tek kaşımı kaldırdım. Her şeyin anlam bulduğu tek kişi olabilirdi. Bir insana her şey yakışıyorsa o tartışmasız kusursuz bir insandır.

"İyidir güzelim senden? Ne oldu, kimi bekliyorsun?"

Beraber koridor boyunca yürümeye başladığımızda nefesimi dışarı verip saçlarımı geriye taradım. Sevgili Kimya hocasının dersi bitirmesini bekliyordum..

"Sorma. Şu yeni gelen Kimya hocası, hâlâ ders işliyor. Sınıftan çıkmasını bekliyordum."

"Sen neden derste değilsin?"

Yüzümde şeytani bir sırıtış oluşurken bakışlarımı yanımda ilerleyen bedene çevirdim. Kıvırcık saçlarıyla dehşetül vahşet gibiydi.

"Dersten çıkmam için teklif etti, ben de kabul ettim."

"Nasıl yani?"

"Bas bayağı, dersi dinlemeyeceksen çık dedi ben de çıktım."

"Çok fenasın."

Yüzümdeki sırıtış büyürken "Öyleyim, huyum kurumasın." demiş, bakışlarımı önüme çevirmiştim. O ara Bay işkolik Jeon'un sınıftan çıktığını görmüştüm. Nihayet! Teneffüs bitti yahu!