My Teacher ᴶᴶᴷ

15

Eve yayılan zil sesiyle oturduğum masadan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Bay Jeon gelmiş olmalıydı.
Tuhaf bir şekilde sabah erkenden uyanmış, zaman geçmeyince birkaç matematik testi çözmek istemiştim. Malum, çalıştığımız dersler arasında anlayabildiğim tek dersti.

Evet değişim değil evrim geçirmiş olmalıydım. Sabah sabah kim ilk matematik testi çözerdi ki? Bu benim için bir ilkti. Önceden uyandığım gibi telefona sarılır, sosyal medyadan videolar izlerdim.

Kapıyı kendime doğru çekip açtığımda karşıma günlük giyinmiş olan Bay Jeon çıkmıştı. Fazla sade gözüküyordu. Eh, özenmeye de gerek yoktu. Burası okul değildi nihayetinde.

"Hoş geldiniz, Bay Jeon."

Yana çekilip önünü açarak içeri girmesini bekledim. Yanımdan geçip bilindik odaya giderken ben de kapıyı kapatmış, hızlı adımlarla peşinden gitmiştim. Çalışma odasına girer girmez yarım bıraktığım sorunun başına geçip işlemin devamını getirmek için en son yazdıklarımda gözlerimi gezdirmiştim.

"Ne çözüyorsun?"

"Matematik."

Şaşırdığı sesinden bile belli oluyordu. Yani normaldi tabi biraz. Ben de kendime şaşırmıştım. Benden beklenilmeyecek şeyi yapmıştım ne de olsa.

"Peki bölmeyeyim ben o zaman. Bugün değişiklik olsun. İlk matematikle başlayalım. Anlamadığın bir yer olursa bana sor."

Başımla onayladıktan sonra önümdeki teste geri döndüm. Karşıma geçip yanına aldığı kitapları karıştırmaya başlamıştı o da.

Derin bir nefes alıp elimdeki kalemi çevirmeye başladım. Dalıp gidiyordum arada. Her ne kadar eski halime dönmek istesem de olmuyordu. Bir anda bütün neşem uçup gitmişti sanki. Şu ara eğlenecek bir şey yoktu belki de.

Duyduğum kâğıt sesiyle Başımı kaldırıp elindeki kâğıtları karıştıran Bay Jeon'a baktım. Kalemin silgi bulunan kısmını alt dudağıma sürterken gözlerimi hafifçe kıstım.

"Sınav kâğıtları mı Bay Jeon?"

"Evet."

"Bakabilir miyim?"

Başını kaldırıp garip bir şekilde bana baktığında gülmemek için zor tutmuştum kendimi. Kâğıtları hızlıca toparlayıp çantasına yerleştirirken cevap vermişti:

"Hangi öğretmen sınav öncesi sınav kağıtlarını gösterir?"

"Göstermez.. denemeydi sadece."

Acaba bugün Bay Jeon'la biraz eğlensem keyfim yerine gelir miydi? Denemekten zarar gelmezdi. Ben de biraz ara vermiş olurdum.

"Bay Jeon, bu soruyu anlamıyorum."

"Hangisi?"

Ayağa kalkıp soruya bakmak için yanıma gelmişti. Ellerini masaya bastırıp eğilerek soruya bakınmıştı. Gözlerim yan profilinde gezinirken hafifçe sırıttım. Acaba oynatmasa mıydım? Adamın iyi niyetini kullanmak biraz adiceydi.

Geçen saniyelerin ardından yazarak anlatmaya başladığında bakışlarımı kâğıda indirdim fakat dikkatimi çeken başka bir şey olmuştu. Yandan gelen parfüm kokusu.. Gerçekten hoş bir kokusu vardı.

"Bay Jeon?"

Başını çevirip gözlerini yüzümde gezdirdi. Devam etmemi ister gibi "Evet?" dediğinde gözlerimi gözlerine sabitledim.

"Parfümünüzün markası ne acaba?"

Gözlerini hafif devirip doğrulduktan sonra karşıma geçmişti. Beni hiç umursamamıştı bile. O soruyu anlatmaya çalışırken benim ona sorduğum soru biraz saçmaydı evet. Ama gerçekten parfümü çok güzeldi. Tatlı bir kokusu vardı.