19

22K 1.7K 646
                                    

Bay Jeon'a yetişememem bir yana bekle dediğim Taehyung da ortadan kaybolmuştu. Onların gitmesiyle ben de nehir kenarına inmiş, kendi kendime bir müddet vakit geçirmiştim. Aklımdaki düşüncelere bir türlü anlam veremiyor, neyde emin olup olmadığımı anlayamıyordum. Dolayısıyla fazlaca arada kalmışlık hissiyatı yüzünden kafam bir hayli dumanlıydı.

Ellerim cebimde bizim sokağa girdiğimde sol kaldırımda uzanmış olan köpeki gördüğümde adımlarım yolun karşı kaldırımına doğru yönelmişti. Bu köpek pek tekin değildi. Umarım uyumaya devam ederdi de sessiz sakin evime varabilirdim.

Fakat benim şansım var mıydı?

Tabi ki de hayır.

Başını kaldırdığı gibi bakışları beni bulunca adımlarımı hızlandırmıştım. Korktuğumu anladığından mıdır bilmem ayaklanırken koşmaya başlamıştım. Havlayarak peşimden gelmeye başladığında kalbimin depar atarcasına çarptığını hissetmiştim.

"Bir sendin eksik!"

Hem koşuyor hem de arkama bakınıyordum. Tanrım gelmeye devam ediyordu! "Gelemesene! Aptal köpek git zıbar benimle ne işin var gece gece?!" Vardığım evin bahçesine girdiğim gibi demir kapıyı kapattığımda onu dışarıda bırakmıştım. Hâlâ havlıyor, gitmek bilmiyordu.

"Ne arsız çıktın sen böyle? Ağzını yorma daha fazla git buradan."

Boşluğumu tutarak arkamı dönmüş eve doğru ilerlemiştim. Benim gittiğimi görünce onun da rahatsız edici sesi nihayet kesilmişti. Kaç kişiyi daha kovalamıştı kim bilir?

Kapının yanına vardığımda cebimdeki anahtarı çıkartıp yerine yerleştirdim. Daha doğrusu yerleştirmeye çalıştım. Fakat içeriden anahtar takılı olduğundan anahtar yerine yerleşmiyordu.

Uzanıp zili çalmış beklemeye başlamıştım. Saniyelerin ardından kapı babam tarafından açıldığında bir anda kollarını bedenime dolamıştı. Afalladığımdan kollarım havada asılı kalmıştı. Bana sarılması beklediğim bir şey değildi.

"Neredeydin? Seni merak ettim."

"Nehir kenarına indim. Taehyung ve ailesi yurt dışına taşınıyormuş. Ona canım sıkıldı hava almak istedim."

Eli yanağımı bulup okşadığında kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırdım. Babam beni teselli mi ediyordu yani? Gerçi, Taehyung'la çok öncesinden arkadaştık. Onun benim için değerli olduğunu biliyordu.

"İçeriye gel, üşümüşsün."

Elini yüzümden ayırıp kenara çekildiğinde yanından geçip içeriye girmiştim. Evet, yüzüm soğuktu fakat üşümemiştim.

"Bugün Bay Jeon'la konuştum."

Salona girdiğimde duraksamış, arkamdan gelen babamdan tarafı dönmüştüm. Gün içerisinde Bay Jeon'la yaşadıklarım gözümün önünden geçtiğinde derin bir nefes aldım.

"Eskisinden daha iyi olduğunu söyledi. Okulda da senden gelen şikayetler azalmış.."

Yanıma gelip bir adımlık mesafe kala durdu. Kollarımın iki yanından tutarken gülümsüyordu. "Hep böyle ol." Gözlerinin içi parlıyordu resmen. Gurur duyar gibiydi.

Geri çekilip mutfağa doğru ilerlerken arkasından bakmakla yetindim. Babam Bay Jeon'la ne zaman konuşmuştu ki?

Onunla ben de konuşmak istiyordum. Kendimi açıklamak zorunda gibi hissediyordum. Yarın telefonumu alırken onunla muhakkak konuşacaktım..

Oturduğum sıramda kalemi çevirmekten başka bir şey yapmıyordum. Gözlerim sınıfın kapısındaydı. Taehyung'un teneffüs aralarında yanıma gelmesine o kadar alışmıştım ki şu an boşlukta gibiydim. Bay Jeon'dan henüz telefonumu da almamıştım.

My Teacher ᴶᴶᴷHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin