Koskoca bir haftayı Bay Jeon'la konuşmadan geçirmiştim. Yani ders dışı herhangi bir diyaloğumuz olmamıştı. Ve ilk kez okuldaki günlerim sorunsuz geçmişti.
Ters giden bir şeyler vardı ama hâlâ anlamış değildim. Gıcık Bayan Park'a bile sataşmak istemiyordum şu sıralar. Sınav haftası olduğundan moralim de bozulunca daha bir çökmüştüm. Onca sınavı zar zor atlatıp perşembe gününe gelmiştim. Ve acı bir gerçektir ki bu dersten sonra kimya sınavı vardı.
Bay Jeon konuların üstünden geçmesine rağmen yapamayacakmış gibi hissediyordum. Onca çalışmadan sonra sınavdan geçemezsem tüm uğraşlarım çöpe gidecekti.
Zilin sesiyle ders bittiğinde heyecanım artmıştı. Kesinlikle soğuk suya ihtiyacım vardı. İlk defa bir sınava elimden geldiğince çalışmıştım. Bu yüzden heyecanım gerçekten fazlaydı.
Kantine inip soğuk bir su aldıktan sonra bahçeye çıkıp banklardan birine oturmuştum. Aldığım sudan birkaç yudum içtikten sonra ellerimi bankın oturma yerine batırıp başımı aşağı eğdim. Heyecandan kalbim çarpıyordu. Neredeyse ağlayacak raddeye gelmiştim. Bu his berbattı
"Dakikalar sonra sınava gireceksin. Heyecanından kurtulmalısın."
Tanıdık gelen sesle başımı kaldırıp yanıma oturan Bay Jeon'a baktım. Gözleri okulun bahçesinde geziniyordu. Kalbim daha farklı bir boyuta geçiş yapmıştı. Bana ne olduğunu kendim bile anlayamıyordum.
"Korkuyorum Bay Jeon."
Bakışları beni bulduğunda neredeyse fark edilmeyen, kısacık süren bir tebessüm etmişti. Bakışlarında güven vardı. Yapabileceğime inanıyor muydu?
"Neden korkuyorsun? Sınavdan geçemeyeceksin diye mi?"
Başımı hızlı bir şekilde aşağı yukarı sallayıp onu onaylarken zilin sesi dağılmıştı etrafa. Derin bir nefes alıp gözlerimi kapatırken başımı aşağı eğmiştim. Ölüme çare yoktu. Bir şekilde olacaktı.
"Korkma. Sınav o kadar zor değil. Yapacağına inanıyorum."
Söylediklerinin ardından ayağa kalktığını fark ettiğimde yüzümü buruşturdum. Onu hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyordum. Ayağa kalkıp onunla göz göze gelirken bir şey söyleyememiştim. Benim şu an kendime olan inancım yerlerdeydi.
Yanımdan ayrılmasıyla ben de sınıfa geçmiştim. Herkes ayı bir kafadaydı. Sınav olduğunu bildiği hâlde umursamazca şakalaşıyor, farklı bir konu hakkında heyecanlı heyecanlı konuşuyorlardı. Onları görünce ne kadar değiştiğimi fark etmiştim. Bir zamanlar ben de onlar gibiydim, sınavları pek umursamazdım. Sınıfı geçsem benim için yeterdi. Fakat, Bay Jeon geldiğinden beri her şeyim değişmişti.
Bilmem kaçıncı kez derin bir nefes daha çekmiştim içime. Önümdeki deftere kısa bir bakış atıp gözlerimi sıkıca kapatmıştım. Yapmam gerekiyordu!
Açılıp kapanan sınıf kapısıyla sesler kesilince Bay Jeon'un geldiğini anlamam uzun sürmemişti. Başımı kaldırıp elindeki kâğıtlarla sınıfın ortasında dikilen bedene baktım. Kaşlarını çatmıştı ve fazla ciddi bakıyordu.
"Herkes sınav pozisyonunu alsın! Kitap ve defterler kalksın! En küçük ters bir harekette kağıdınızı alırım! Kağıdı verdiğim an başlayın! Hiçbir şekilde ses istemiyorum!"
Bay Jeon'un sınav günleri böyle sert olduğunu bilmiyordum! Ve kahretsin ki bu beni daha bir germişti. Sert bakışları saniyelik beni bulduğunda yutkunmadan edememiştim. Kağıtları dağıtmaya başladığında gözlerimle takip ediyordum onu.
Her şey bir yana, ciddi hâli o kadar çekiciydi kaşlarını çattığında oluşan o kırışıklarla bile yakışıklı gözüküyordu..
"Başını eğ ve başla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Teacher ᴶᴶᴷ
FanfictionDersimde uyunmasından hoşlanmam öğrenci. Başını kaldır. Hayran kurgu #1 / 20.01.2021 22/01/2018 16/09/2018