Saniyelerdir, belki de dakika olmuştu bilmiyorum, öylece koridorda dikiliyordum. Bu sorunlu kadının söyledikleri zihnimde her tekrar edişinde içimde bir şeyler kırılıyordu. Bay Jeon'a karşı hissettiklerimin farkındaydı ve benimle uğraşmaktan vazgeçmeyecekti. Çok bariz aralarında bir şeyler olduğu anlaşılıyordu.
Başımı eğip alnımı avuç içimle desteklerken derin bir nefes aldım. Ağlamak istiyordum fakat bulunduğum ortam buna müsait değildi.
"Sujin?"
Bay Park'ın sesi kulaklarıma ulaştığında başımı kaldırıp buğulu gözlerimle bakmıştım yüzüne. Yüz ifadem nasıldı bilmiyorum fakat bir nebze de olsa endişelendiğini fark etmiştim.
"Bir sorun mu var?"
Boğazımın doluluğu konuşmama engel oluyordu. Bu yüzden sadece başımla onaylayabilmiştim. Şu andan itibaren o ikisi hakkında hiçbir şey düşünmek istemiyordum. İğreniyordum. Sadece iğreniyordum..
"İyi gözükmüyorsun sen. Gel benimle."
Destek verircesine omzumdan tutmuş, koridor boyunca ilerlemeye başlamıştık. Duyduklarımdan, gördüklerimden sonra nasıl iyi olabilirdim ki? Midem bulanıyordu. İkisini düşündükçe midem bulanıyordu.
Müzik sınıfına girdiğimizde kimsenin olmayışı biraz olsun rahatlatmıştı beni. Şu an birileri tarafından görülüp saçma sapan dedikoduların okula yayılmasını istemiyordum. Zaten fotoğraf konusuyla konuşulmaya devam ediyordum.
Karşılıklı sandalyelere oturduğumuzda ellerimi bacaklarımın üzerinde birleştirmiş, tırnaklarımla oynamaya başlamıştım. İlk olarak o da sessiz kalmış, benim konuşmamı beklemişti. Fakat ağzımı açıp edecek tek kelime bulamıyordum. Ne diyecektim? Bay Jeon'a aşığım fakat o Bayan Park'la birlikte mi diyecektim?
"Sujin?"
Kadife gibi olan sesi kulağıma ulaştığında başımı kaldırıp bakmıştım yüzüne. Pes etmiş olmalıydı ki konuşmaya kendisi girmişti.
"Sorun neyse yardımcı olmak isterim. Şu an bir öğretmen değil de arkadaş gibi görebilirsin beni. Rahat ol."
Hafif bir şekilde tebessüm ettiğinde dudaklarımı birbirine bastırdım. Her şeyi anlatsaydım ona ne düşünürdü?
"Ben.. duygularımın cezasını çekiyorum, Bay Park."
"Nasıl yani?"
Saniyelerce sessiz kalıp bakışlarımı pencereden dışarı çevirmiş, ruh halimin berbatlığına tezat fazlasıyla güzel olan gökyüzüne bakınmıştım. Çıkmıyordu, aklımdan bir türlü çıkmıyordu.
"Ben, yanlış kişiye aşık oldum Bay Park. Hem de çok yanlış kişiye.."
Sessiz kaldığında başımı yavaşça çevirmiş pek de şaşırmayan yüzüyle bakmıştı yüzüme. O da anlamıştı demek her şeyi. Son olanlardan sonra anlamaması garip olurdu zaten.
"Sana tam olarak şunu yap diyemem. Yaşadıklarını yaşamadan da seni tam olarak anlayamam. Diyeceğim tek şey kalbini dinlemen. En azından yapmadığın için pişman olacağına, yapıp pişman ol."
Ne demek istiyordu? Gidip her şeyi anlatmalı mıydım Bay Jeon'a? Zaten her şey ortadayken ve böyle soğukken ne söyleyebilirdim ki? Yapamazdım..
"O cesaret bana verilmedi Bay Park. İnanın kalbimi dinleyerek yaptım ne yaptımsa fakat beni hüsrana uğratmaktan başka bir şey yapmadı. Bu yüzden artık durmaya karar verdim. Verdiğim kararlar pek sağlam olmuyor fakat denemekten başka çarem yok.."
Dudaklarını birbirine bastırıp samimi bir şekilde gülümserken uzanıp kucağımdaki elimden tutmuş, destek olurcasına sıkmıştı.
"Canını sıkma. Şu an her şey üst üste geldiğinden duygularını yönetmekte zorlanıyor olabilirsin. Eve gidince sakin, rahat kafayla bir kez daha düşün ve kararını ver."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Teacher ᴶᴶᴷ
FanfictionDersimde uyunmasından hoşlanmam öğrenci. Başını kaldır. Hayran kurgu #1 / 20.01.2021 22/01/2018 16/09/2018