24

23.4K 1.4K 419
                                    

Ellerim kucağımda parmaklarımla oynuyor, gözlerim tedirgin bir şekilde camdan dışarıyı süzüyordu. Dakikalar önce yaşananlar rüya gibiydi. Hâlâ gerçekliğini sorguluyordum. Beni öpmüştü.. Tanrım beni ciddi ciddi öpmüştü!

Sol elimin üzerine konumlanan büyük eli hissettiğimde bakışlarımı yan koltuktaki bedenden tarafı dönmüştü. Omuz üstünden başını benden tarafı çevirmiş, yüzündeki hafif tebessümüyle "Elini kanatacaksın." demişti. Gözlerim ellerimden tarafı döndüğünde parmaklarımın kızardığını fark etmiştim. Stresten ne yaptığımı bilmiyordum ki.

"Bay J.."

Duraksayıp kaşlarımı çatarken bakışlarım ondan tarafı dönmüştü. Tek kaşını kaldırmış bir şekilde benden tarafı bakarken. "Umuyorum ki bana artık öyle hitap etmeyeceksin?" demiş, küçük bir tebessüm etmişti. Hitap konusunda biraz çuvallayacak gibiydim. Henüz rahat davranacak kadar alışamamıştım bu halimize.

"Ben.. sanırım alışmam zor olacak.."

Gülümseyerek önüne dönmüş, sessiz kalmıştı. Elinin arasında olan elim giderek terliyordu. Ben her şeyi düşünmüştüm de, beraber olursak nasıl davranacaktım onu hiç düşünmemiştim. Nihayetinde okulda hoca olarak karşımda olacaktı. Dikkat etmem gerekiyordu. Öğrenilirsek pek hoş karşılanmazdık. En azından okul bitene kadar kimse bir şey bilmemeliydi.

"Neden bu kadar gerginsin?"

Bakışlarım yan profilini bulduğunda hayretle bakınmıştım ona. Asıl o nasıl bu kadar rahat davranabiliyordu? Her zaman hocalar tarafından itiraf almıyor, ya da hocalar tarafından bir anda öpülmüyordum. Utanıyordum, ona adıyla hitap etmek bile o kadar garip geliyordu ki..

"Ben bugün yaşadıklarımdan daha farklı şeyler yaşayacağımı düşünmüştüm. Fakat her şey çok daha farklı, beklemediğim şekilde gelişti. Bu yüzden ne yapacağımı, nasıl davranacağımı bilmiyorum. Belki hocam olmasaydınız daha farklı olabilirdi."

Arabanın hareketleri yavaşlayıp ardından yol kenarında durduğunda bedenini hafif bir şekilde benden tarafı çevirmiş, bakışları yüzümü bulmuştu. Eli hâlâ elimi tutuyordu. İnanılır gibi değildi. Ben hâlâ hayal ve gerçeği ayırabilmiş değildim. Şu ana kadar yaşadıklarım sanki rüya gibiydi. Bana çatık kaşlarıyla bakmaktan ileri gidemeyen adamın şu an gülümsemesi rüyadan başka ne olabilirdi ki? Deliriyor muydum acaba?

"Tamam, anlıyorum seni, haklısın. Bir anda normal davransan garip olurdu. Aslına bakarsan ben de biraz garip hissediyorum fakat senin gibi yansıtırsam her şey daha da zor bir hal alacak."

Dudaklarını birbirine bastırıp bir müddet sessiz kalmıştı. Söyleyeceklerini seçmeye çalışır gibi bir hali vardı.

"Sadece zamana ihtiyacımız var. Şu anlık akışına bırakalım."

Başımla onayladığımda elimdeki elini kendine çekip "Geleceğim birazdan." demiş, arabadan inmişti.  Markete girene kadar gözlerimle onu takip etmiştim. İçimde çok büyük bir heyecan vardı. Yaşadıklarım kalbimin öyle hızlı çarpmasına neden oluyordu ki, sanki göğsümden çıkmak istiyor gibiydi.

"Tanrım.. eğer bu rüyaysa uyanmak istemiyorum."

Elimi kalbimin üzerine bastırıp gözlerimi kapatmış, deli gibi gülmeye başlamıştım. Gün içerisinde o kadar kötü hissetmiştim ki son birkaç saattir hissettiklerim koca bir haftaya ilaç gibi gelmişti. Mutluydum. O kadar mutluydum ki bu mutluluk kalbime iyi mi geliyordu kötü mü algılayamıyordum.

Bakışlarım marketten tarafı döndüğünde elindeki poşetle geldiğini görünce yerimde gergin bir şekilde kıpırdandım. Kısa bir süre rahatlamıştım fakat tekrardan gerginliğim baş göstermeye başlamıştı. Şöyle bir bakıyordum da fazla çekiciydi. Kravatını çıkarmış, sadece beyaz gömleğiyle kalmıştı. Mesleği ona o kadar yakışıyordu ki.. tek sorun branşıydı. Neden Kimya'yı seçmişti aklım almıyordu.

My Teacher ᴶᴶᴷHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin