Ölüm Yolu: BAŞLANGIÇ

Bölüm 9

Mike karşısında bulunan manzaraya özlemle bakıyordu. Köyü karşısında ve hiç değişmemişti

Hiç değişmemiş Leo"

Leo'da aynı duyguları hissetmiş olacak ki cebap vermeden atını sürdü.

Krallık askerlerinin geldiğini gören köy halkı hemen yollarından çekildiler ve Köyün lideri Zou'yu beklediler.

Leo ve Mike ayrılırken Prens Mike'la kalmıştı. 2'li Mike'ın evinin önüne gelip atları bağladılar ve aşağıya inerek kapıyı çaldılar. Mike bu sırada kaskını çıkardı ve babasının kendini tanımasını daha kolay hale getirdi.

Kısa süre sonra kapı açılınca iri cüsseli Leonard kapıyı açtı ve karşısında gördüğü kişiyle hemen ona sarıldı

"Oğlum!!"

Mike'ta bu sarılmaya karşılık verdi. Ikili bir süre öyle kaldıktan sonra ayrıldılar

"İçeri geçin hadi"

Mike ve Robert itiraz etmeden içeri girdiler, içeri girer girmez ikilinin yüzüne bir sıcaklık dalgası vurdu, Mike hiç burayı özleyeceğini düşünmezdi ama öyle olmuyordu demekki.

Ikili sandalyelere oturmadan kasklarını masanın üstüne koydular ve yanyana olan sandalyelere oturdular. Leonard onlar fazla beklemeden geldi ve o da sandalyeye oturduktan sonra merakla konuştu

"Yanındakiyle beni tanıştırmıyacakmısın oğlum ?"

Mike prensle babasını tanıştırmayı unutmuştu. Babasını izliyor ve hala yaşlanmamasını hayretle izliyordu. Her geçen güne rağmen yaşlı demirci formunu koruyor hatta daha da arttırıyordu

"Kusura bakma baba, karşındaki Prens Robert!"

Leonard ismi duyunca hemen tek dizinin üstüne çöktü ve bakışlarını yere çevirdi

"Efendim eğilmenize gerek yok. Aslında karşınızda benim eğilmem lazım"

Prens Leonardı tutup kaldırmış ve sıcakkanlı bir biçimde gülümsemişti

"Eee peki yaralandıktan sonra ne yaptın Mike?"

Mike burukça gülümsedi

"Uyanınca Başgenerale kral tarafından çırak olarak verildim. Bana sadece bir kez birşey öğretti başkada öğretmedi ama yetenekli bir adam.

Askerler arasında olan turnuvaya katıldım ilk maçı kazandım daha sonra diğer maçta kıl payı kaybettim. Başkada birşey olmadı"

Leonard tam konuşacağı sırada söze Prens girdi

"Bana anlatılana göre maçta rakibi yüzbaşıymış hem de ordudaki en yeteneklilerden birisi ama Mike az daha onu öldürecekmiş hahahahaha"

Prensin kahkahasıyla herkes bir kahkaha attı ve sıcak bir sohbete girdiler. Fazla zaman geçmeden Leo ve babası gelince ortamda tam bir aile ortamı olmuştu. Prensse bu ortama oldukça ısınmış ve bir an sanki bu köyde doğmuş gibi hissetmişti.

Leo'nun kaderide aynı Mike gibiydi o da küçük yaşta annesini kaybetmişti. 1 kardeşi vardı ama annesinin ölümüne kabullenememiş ve acıya dayanamayarak o da hayata gözlerini yummuştu. Leo o zamanlarda ok atmadaki yeteneğini keşfetmiş zorla bir yay bularak ormana avlanmaya çıkmıştı.

O sırada da Mike'la tanışmışlar ve günden güne ikili kardeş gibi olmuşlardı. Ikiside birbirini öz kardeşleri olarak bilmişler ve birbirlerini ölümüne korumuşlardı.