Mike ve prens şehre vardıklarında halk onları kan içinde ve hızla at sürdüklerini görünce çoktan ağlamaya başlamışlardı.
Ikili çünkü kanla kaplıydı ve oldukça hızlı bir şekilde saraya gidiyorlardı.
Halk onları savaştan kurtulupta mağlubiyet haberini vermeye geldiklerini sanıyordu.
Bu yüzden halk bir haber alamak için saraya doğru ilerlemeye başladı.
Bu sırada prens ve Mike taht odasının kapısının açılmasıyla içeri koşar adımlarla girdiler ve kralın önünde eğildiler.
Mike başını kaldırıp krala baktığında yüzünde sadece merak vardı.
Kralın yanında ise prenses güler yüzle Mike'a bakıyor ama gelen haberi merak ediyorlardı. Onların merakını gidermek için Mike konuştu
"Shui krallığı ordusunun tamamı Kral Vuldrat'la beraber yok edilmiştir. Kaybımız bilinmiyor ama en yakın zamanda haber gelir"
Mike zırhının kenarından bir mektup çıkardı ve krala doğru ilerlerken konuşmaya başladı
"Bu mektubu başgeneral Mordor size gönderdi"
Mektubu alan Kralın yüzü gülmeye başladı ve hızla tahtından kalkıp merdivenleri inerken konuşmaya başladı
"Beni takip edin. Halkımıza zafer haberini verelim.
Robert sen orduna katılabilirsin. Mike sende ben halka durumu anlattıktan sonra direk kütüphaneye geçeceksin"
Grup hızla sarayın önündeki merdivenlerin başına geldi ve durdu.
Ardından kral karşısındaki kalabalığa baktı ve hepsini susturduktan sonra yüksek sesle konuşmaya başladı
"Değerli halkım!
Kahraman, şerefli ve onurlu ordumuz ordumuz bugün çok büyük bir zafer kazanarak Shui krallığını yendiler.
Tanrı bize zaferi bahşetti, bu yüzden hepimiz bugün bunun için şükredelim ve ölen askerlerimiz içinse dua edelim, dua edelim ki hepsi cennete gitsinler.
Size burda söz veriyorum;
Ölen askerlerimiz için savaş alanına bir anıt yapacağım, öyle bir anıt olacakki nesiller boyu ayakta kalarak askerlerimizin kahramanlığı dillerde dolaşacak!!"
Bütün halk bir anda galeyana gelerek
"Çok yaşa Kralımız! Çok yaşa Kralımız!"
Kral bu sesleri umursamadan saraya girdi, Mike'ta tam gireceği sırada Robert kolundan tuttu ve
"Savaşta ölmeden dönersen o mendili aldığın kişiye mendili geri vermelisin"
Mike başını salladıktan sonra prense sarıldı ve ikili zıt yönlere doğru ilerledi.
Mike hemen odasına ilerledi ve zırhına güzelce sararak sakladığı mendili yatağın üzerine koydu.
Zırhınıda tamamen çıkaran Mike temizlemesi gerektiğini de iyice aklına kazıyarak banyoya girdi.
Mike banyo yaptıktan sonra dışarı çıktı, zorlukla yürüyordu, savaşta yorulmuş ama görev bilinci yüzünden acıyı unutmuştu ama şimdi birde banyoya girip rahatladığından dolayı vücudu inanılmaz bir şekilde acıyor ve her yeri aleve atılmışçasına yanıyordu.
Mike acıyı görmezden gelemeye çalışarak kıyafetlerini giydi ve mendili yanına alarak kütüphaneye doğru yavaş adımlarla yola koyuldu.
Kütüphaneye vardığında yürüdüğü yolu sanki yıllardır yürüyormuş gibi hissetmişti. Aslında bugün asla kütüphaneye gelmezdi ama ustası ona böyle söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Yolu: BAŞLANGIÇ
Historical FictionHey yabancı hemen gitme gel biraz bekle. Şimdi sana soruyorum; koyde doğmuş bir cocuk ne kadar yükselebilir sence? Ya da şöyle soriyim; devletine ne verebilirsin yabancı ? Iste ben devletime hayatımı adadim ve en yükseğe çıkması için çabaladım hem d...
