Bölüm 1

85 8 0
                                    

Gözlerini açtığında sert yatağında heryeri tutulmuş bir şekilde kalktı.

Yataktan kalkar kalkmaz odasında bulunan banyoya girdi ve elini yüzünü yıkadı.
Evlerinin alt katı tamamen demirci ocağı üst katı ise tek odalı bir evdi.

Odada 1 dolap 2 yatak birde masa vardı sadece ki diğer yatakta da babası yatıyordu.

Aynaya bakınca kendinin kadar şanssız olmasına yanıyordu. Köyde doğmuş ve fakir olmasına rağmen çok yakışıklıydı, fiziği ise sürekli çalışma ve demircilik sayesinde tavan yapmış durumdaydı. Gözleri en nadir renklerden biri olan kehribar rengindeydi, saçları ise gözlerine uyumlu bir şekilde ne siyah nede sarıydı, nerdeyse gözleriyle aynı renkti. Çehresi aynı bir asker gibi sertti ve çenesinde yeni çıkan sakalları kesmemiş kendine bir imaj yaratmaya çalışmıştı ki bunda başarılı olmuş gibiydi. Birden aşağıdan gelen sesle egosunu tatmin etme işini bitirmişti

"Mike hadi, uyanmadınmı daha?"

Mike'ın babası Leonard seslenmişti. Leonard tam 45 yasındaydı ama yılların getirdiği yaşlılık daha onu vurmamıştı.

Leonard ve annesi 20 yaşında birbirlerini severek evlenmişlerdi, annesinin adı Lily'di ve köyde yaşamasına rağmen prensesler kadar belki onlardan daha fazla güzeldi.

Ikili bu aşkın ilk meyvesini 2 yıl sonra yani 22 yaşlarında almışlar ve zor bir doğumla ilk ve tek olan çocukları Mike'ı dünyaya getirdiler. nnesi çocuğuna doyamadan tam 2 yıl sonra 24 yaşında kalp yetersizliğinden ölmüştü. Babası ise Lily ölünce hayata küsmek yerine demircilikle uğraşmış ve kenidini dışarıya kapatmak yerine bir hobi edinmişti.

Yıllar geçtikçe babası 1 bronz kazanırken ünü artmış ve şehirlere zırh ve silah satmaya başlamıştı böylece kazancı 1 gümüşe çıkmıştı ki buda fakir bir köy için inanılmaz bir miktardı.

Babası oğlunu ise yanına çırak almış ve en sert şekilde eğitmişti. Bunun ise faydası Mike üzerinde çok iyi olmuş ve yaşıtlarında daha yapılı ve güçlü olmuştu.

Mike 14 yaşına geldiğinde ise onun askerliğe ilgisini görmüş ve ona en iyi silahını ve zırhını yaparak vermiş ve kendini eğitmesini büyük bir zevk ve gururla izlemişti.

Krallıkta ki tüm köylere her yıl belli bir asker grubu gelir ve 18 yaşında olan gençlerden uygun olanları alarak eğitilirdi. Tam 10 yıl arayla ise krallığın elit bitliklerinden ve kralın özel muhafızlarının ise onlardan çıktığı Ölümsüzler isimli birlik rastgele bir şehire ve köye giderek ordan kendilerine göre yeterli kişileri alıp eğitirlerdi.

Bu birliğe girmek ise göründüğü kadar kolay değildi, krallığın askerleri bile ölümsüzler birliğine girmenin sadece hayal olduğunu kabul etmişlerdi. Mike ise bu yıl 18'ini dolduracaktı ve en önemlisi ölümsüzler birliği bu yıl seçim yapacaktı. Mike onların bu köye gelmesi içinse hergün saatlerce dua ediyordu.

"Geliyorum baba"

Mike babasına cevap verdikten sonra hemen aşağı indi ve önlüğünü askıdan alarak giyip hemen kaynayan kazanın yanına gitti.

Kazanın içinde tam erimemiş demir vardı, bunun nedeni ise kazanın sıcakliğı henüz 1500 dereceye çıkmamıştı ama cikmak üzereydi. Bu yüzden Mike hemen kalıpları alıp geldi ve beklemeye başladı.

Leonard ise Mike yanına sandalye çekti ve beklemeye başladı o da.

10 kılıç siparişleri vardı, önce 2 tanesini alıp şekle sokacaklar ondan sonra 2 şer 2 şer bitireceklerdi.

Leonard resmen masallardan fırlamış bir dev gibiydi. Gözleri mavi saçları ise siyahtı ki buda yüzünün güzelligini ön planda tutuyordu.

Demirin eridiğine kanaat getirdiklerinde 2 tane kaba döktüler ve bira soğuttuktan sonra Mike örsün üstüne aldı ve yavaşça demire vurmaya başladı.

Ölüm Yolu: BAŞLANGIÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin