Ölüm Yolu: BAŞLANGIÇ

Bölüm 32

Aradan birkaç ay geçtiğinde Mike 8 köyü kendine bağlamıştı, bunun yanında ise 1 kasaba anahtarları kendine teslim ederek yönetimi ona devretmişti.

Mike ise Urun şehri, köyler ve ksabayı yeniden yapılandırmış ve halkın kendinden ve Pora krallığından oldukça memnun kalmasını sağlamıştı.

Kral Jeff ise Ruti krallığının öncü kuvvetleeiyle savaşmış ve oldukça ezici bir şekilde galip ayrılmıştı.

Şu an Mike'ın heyecanla beklediği tek şey ise barıştı ki bununda kısa süre de olacağına emindi.

Mike hemen karısının yanına gidip onun kokusunu doya doya içine çekmek istiyordu. Her geçen günde ise bu özlemi gittikçe büyüyerek kalbini sıkıştırıyordu.

Taht odasında bir ileri bir geri giderken Kralın buraya bir an önce bir yönetici atamasını umut ediyordu yoksa şehri terk edip gidecekti!!!

Odanın kapısı birden açıldığında Mike irkildi ama hemen toplanarak askere soru sorar bir şekilde baktı

"Efendim şehire Mirchoud ailesinden acemi dük Edgar atanmış"

Mike Edgar'ın ismini duyunca istemaizce bedeninin kasılmasına engel olamadı, o adamdan gerçekten nefret ediyordu hem de oldukça fazla

"Ne zaman gelecekmiş peki?"

Aslında erkenden gelmesini bekliyordu, sonuçta o nekadar erken gelirse Mike karısına o kadar erken kavuşacaktı

"Birkaç güne burada olur efendim"

Mike eliyle çıkmasını işaret ettikten sonra üzerindeki stresi biraz atmak istedi ve her gün yaptığı gibi Mordor'un ona öğrettiği hareketleri tek tek yapmaya başladı.

Mike için birkaç gün oldukça sakin geçmişti, hergün düzenli antreman yapmış, halkla ilgilenmiş ve kitap okumuştu.

Bugün ise büyük gündü, sonunda Edgar gelecek ve Mike karısına kavuşacaktı.

"Efendim Arşidük Edgar geldi!"

Mike içeri giren askerin söyledikleriyle hemen hazırlandı ve muhafızlarıyla beraber sarayın girişinde beklemeye başladı.

Mike biranönce buradan kurtulmak için askerlerini dünden hazırlamıştı, yola çıkıyoruz dese hemen yola çıkabilirlerdi ki zaten öyle olacaktı.

"Hemen askerlere haber verin, birazdan yola çıkacağız"

Yanındaki asker hemen başını sallayarak hızla ortadan kayboldu.

Mike ileri surlara doğru baktığında Edgar'ın yaklaşık 8 bin kişilik ordusuna baktı ve o ordunun önünde ilerleyen kibirli velede baktı.

Acaba kral onu arşidün yaparken ne düşünüyordu?

Adam resmen gerizekalıydı, bu şehiri de yönetebilecek kapasitede değildi.

Mike en azından nasıl yönetileceğini öğrenmişti ve öyle gelmişti, tecrübesi eksikti ama onu da kısa zamanda kazanmıştı.

Peki Edgar'ın nesi vardı? Hiçbirşey!!!!

"Mike seni burada görmek çok güzel, senle vakit geçiremeyecek olmam kötü oldu ama olsun!!"

Mike kendine seslenen Edgar'ı görünce sakin olmak için birkaç nefes verdi

"Seni de görmek güzel Edgar. Malum karım beni bekliyor, acele etmeliyim.

Umarım şehire iyi bakabilirsin!"

Edgar kaşlarını çattı ama birşey söylemeden saraya girdi.