Evet yeni bölüm atamadım , sövebilirsiniz 😂
İyi Okumalar...→❣️←
SunHee
Gördüğüm manzara ile yıkılmıştım , hani seviyordun beni Jeon Jungkook ! Sende kandırdın diğerleri gibi ... Üzgün olduğumda genellikle Han Nehri'ne giderdim , şimdi de oraya gidiyorum , hiç olmazsa gökyüzü şahitlik edip , yıldızlar dert ortağı olurdu , kim bilir belki de gökyüzü üzüntüsünü içinde biriktirip , sonra yağmur ile kamuflaj ediyordur gözyaşlarını...Yarım saattir bankta oturmuş , öylece nehri izliyordum . Etrafta gülüşen , ağlayan , zıplayan her türden insan vardı...Sağ tarafta olan kıpraşma ile o tarafa döndüm , yanıma genç yaşlarda bir erkek oturmuştu , sonra ise sesi kulaklarımı doldurdu ;
-Bayan , sizin için üzgün bir gün mü ?
Evet anlamında kafamı sallamıştım o da anladığına dair mırıltılar çıkarmıştı.
-Eğer paylaşmak isterseniz nedir sizi böyle üzen ?
O an aklıma o iğrenç sahne geldi , istemsizce yine ağlıyordum , hıçkırıklarla buluştu ağlamam , yanımdaki kişi beni kendine çekip göğsüne yasladı...Normalde şimdi kalkıp buradan uzaklaşırdım fakat şu an birilerine sarılmaya o kadar ihtiyacım var ki...
Bir süre ağlayıp sakinleştikten sonra saat baya ilerlemişti , gitmem gerekiyordu ama nereye ? O sırada yanımdaki adam konuştu , hadi ama daha ismini bile bilmiyorum .
-Bu arada ben SunHee , teşekkür ederim .
-Ben de Chen , fakat niçin teşekkür ettiniz ?
-Yanımda olduğunuz için...
Son cümlemi de dile getirip kalkacağım sırada kolumu tutan el ile durdum ;
-Şey ımm SunHee , sorun olmazsa telefon numaranı alabilir miyim ?
Genç kız bir süre düşündü , eğer ona zarar verecek olsa çoktan verirdi , saat gecenin dördü sonuçta etraf sessizdi...SunHee başını aşağı yukarı sallayarak kabul etti , genç adam ise bu durumdan mutlu olmuşçasına gülümsedi...
Han Nehrinin oradan kalkalı yarım saat olmuştu ama ben hâla ıssız sokaklarda dolanıyordum eğer eve gidersem kendime hakim olamam , kimsenin beni ağlarken görmesini istemiyorum...Ne zamandan beri elime almadığım telefonumu açtım , 102 cevapsız arama , 97 mesaj çoğu Jungkook bazıları ise diğer üyelerdi ... Keşke rol yapmayıp duygularımı gerçekten önemseseydin Jungkook ...
Saat gecenin beş buçuğu , dışarıda olan genç bir kız ve ağlamaktan şişmiş gözleri ... Ne kadar normal değil mi ? Cidden kendimi hiç bu kadar aşağılık , kötü hissetmemiştim , sahiden ne yapmıştım bunları hak edecek kadar ? LANET OLSUN JUNGKOOK , SENİ SEVMEDEN ÖNCE NORMAL BİR HAYATIM VARDI !?"
"Ömründe bir kez olsun mutlu olmuşsundur. Ve olacaksındır da bunun bilincindesindir elbette. Ama ekmek bölününce bir daha tutmuyor be. İnsan yaralanınca canı oyunlardaki gibi dolmuyor. Kurşun filan fiziğe zarar veren şeyler bizim sıkıntımız ruhen, kalben. Sen onu göremeyebilirsin bir mevsim, birkaç mevsim, bir sene belki. sene, birkaç... birkaç insan girer aranıza. Değeri hurdacının değerinden daha da az birkaç cümle sokulur yanına, bir kelime, bir bağırış, bir haykırış. Hani görsen de dersin ki bu, o değil. Sarılasın gelir lakin bedeni başkasının gibidir, gözlerini görünce kar olmayı dilersin ya da öpüşürken ölmeyi. Tutup yanağını sıkmak istersin sıkamazsın, ısırmak ısıaramazsın. Görünce donar kalırsın görmek için uyur, görmek için uyanırsın. Özlersin bir başkasıyla buluşabilir lakin görmek istersin onu. Yapamazsın ne giydi, ne içti, kiminle, ne yapıyor... Sorular beyninin anasını sikecek cevabın saklanacak bir çift gözün ardına. Ömrün boyunca böyle yaşayacaksın, başkasıyla olacak, başkasıyla olacaksın. O başkasına prensim diyecek, sen başkasına meleğim diyemeyeceksin. Materyal olarak kalacak bu durum, ellerinin ağzına da sıçılacak ona yazılan yazılarından dolayı. Bıkmadan, usanmadan yazacaksın. Hani durmak istememek, bitmemek, tükenmemek.
Lakin emin olduğun tek şey vardı...
Seni sevmek bile bile ölüme koşmak JEON JUNGKOOK !?"İşte şu anda tam böyleyim Jungkook , ama senin bundan haberin yok ! Genç kız daha fazla dayanamayıp kanayan dizlerinin üzerine düştü , niye bu kadar acımasız olmak zorundasın hayat ? Pes etmek mi ? -hayır- bu sefer değil.Ağlaması şiddetleniyordu her geçen saniye daha fazla böyle durursa sonunun iyi olmayacağını biliyordu genç kız , aklına gelen fikir ile Jin Oppasını aradı , telefon ilk çalışta açılmıştı , demek ki bu saate kadar beni beklemişler ...
- Alo SunHee ! Neredesin saatlerdir ha ,sana bir şey oldu diye ne kadar korktum biliyor musun ?
Genç kız ağlamaklı sesi ile konuştu...
-Oppa ben iyi değilim , lütfen beni alır mısın ...?
Genç kız telefonu kapatıp bulunduğu yeri oppasına konum olarak attı...Çok geçmeden Jin geldi kızın bu halini görünce hızlıca onu doğru koştu , her seferinde ya intihar etmeye çalışıyor yada kendini harap ediyordu Jungkook onu hak etmiyor diye düşündü , kendini ne kadar kandırmaya çalıssada o SunHee'ye aşık olmuştu...Ve bu gerçeği hiç bir kuvvet değistiremezdi...
Jin kızın minik bedenini kucağına alıp arabaya doğru yürüdü , kafasına dikkat ederek onu arabaya bindirdi . Eve yakındılar , sokağa girmeye yakın arkadan gelen mırıltılar ile durdu Jin...Kız sadece Jungkook yada beni bırakma gibi şeyler mırıldanıyordu...Kısa yolculuk sonunda eve vardılar Jin uyuyan kızı kucağına alıp eve ilerledi kapıyı çalması ile açılması bir oldu.
Üyeler ve ağlamaktan gözleri kızaran Jungkook SunHee ' yi sağ salim eve getiren Jin'e tüm minnetlerini sundu ,sevdiği kadını odasına çıkarttı , alnına narin bir öpücük bırakıp odadan ayrıldı.
-Göreceksin SunHee , MinJi bunun bir oyun olduğunu sana kendisi söyleyecek...
❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️
Evet yeni bölüm sonu cidden Jungkook kızı fazla yıpratıyor mu ?
Yeni bölüm aksamadan yarın gelecek SÖZ ...Saranghae...!?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS / BADBOY
FanfictionÖmründe bir kez olsun mutlu olmuşsundur. Ve olacaksındır da bunun bilincindesindir elbette. Ama ekmek bölününce bir daha tutmuyor be. İnsan yaralanınca canı oyunlardaki gibi dolmuyor. Kurşun filan fiziğe zarar veren şeyler bizim sıkıntımız ruhen, ka...