O mesaj olarak gönderdiğiniz gifler neydi ya ? Ölüyordum , lütfen kalp krizi geçirmemi istemeyenler atmasın dhdjdn...
Keyifli Okumalar !→💘←
SunHee
Yeni gün doğmuş , perdeden sızan güneş etrafı aydınlatıyordu...Ayrılık günü gelmişti ha...Ama sen üzülürsen ben hepten ölürüm , artık kurtulma şansım az...Ben ölüyordum , ben ölüyordum !Jungkook'u bırakıp...SunKook olmayacaktı...Yataktan doğrulup lavoboya ilerledim rutin işlerimi halledip , kahvaltı etmeden çıktım...Şuan ne kadar başım dönse de umrumda değildi . Şu lanet şey bir an önce olsun , ben vazgeçmekten , onu üzmekten korkuyordum...
Temiz hava ciğerlerimi yakmıştı , her zaman geldiğim Han Nehri sabahın erken saatlerinde kalabalık değildi... Ne zamandır elime almadığım telefonumu aldım , şu an bir sürü mesaj vardı , Eun-Haa , Cho-Cae , Ha-Neul , Kim Taehyung , Park Chanyeol... Bunun gibi bir sürü arama ve mesaj...Karışık telefonumdan arama yerini buldum...Birkaç ay önce kaydettiğim "CHEN" duruyordu...Yeşil butona basıp telefonu kulağıma yakınlaştırdım...Açmamıştı , hadi ama ihtiyacım olduğu zaman açmazlardı zaten , son çare tekrar aradım , çaldığı gibi açılmıştı...
-Ah SunHee ! Aramışsın ellerimi yıkıyordum açamadım , bir sorun mu var ?
-Chen gelince her şeyi anlatacağım , ama şimdi lütfen Han Nehrine gelebilir misin ?
-Aish peki SunHee , hemen geliyorum sen bekle tamam mı ?
-Peki bekliyorum Chen , lütfen hızlı ol...
Telefon kapanmıştı , şuan kendimi niye hiç olmadığım kadar kötü hissediyorum , bir insan nasıl hayatının anlamını terk edip gidebilir...Tanrım sen bana yardım et , çevrede ki mutlu olan insanlara gitti gözlerim...
"Ben karanlıkta kaybolmuşken , parlayan bütün yıldızlardan nefret ettim . Ben ağlarken ,yüzüme gülen bütün insanlardan nefret ettim . Dört duvar arasında kalmışken , beni anlamayanlardan nefret ettim . Ben acı çekerken , zevk alan bütün herkesten nefret ettim Kaderimden nefret ettim ben...Kaderimden ! Sevdiğini bırakmak kolay gözükür kimine , ya bana-bana da kolay gözükür müydü ? Seni terk etmek...Her masal mutlu son ile mi biterdi albayım... Bizimki de bitse olur mu ? Hep acılara mı tutsağım , yalnızlığın içinde kaybolanların yeri mi yerim....Özür dilerim Jungkook...Seni yeterince sevemedim , sevemeden öleceğim...Beni affet !"
Yanımda duyduğum kıpırtı ile o tarafa döndüm . Chen gelmiş saf gülümsemesini bana sunmuştu...Sanırım anlatmamı bekliyordu...Fazla uzatmadan asıl konuya girdim...
-Chen öncelikle beni kırmayıp geldiğin için teşekkür ederim , fazla uzatmayacağım lütfen sözümü kesme olur mu ? Eğer beni önemsiyorsan da teşekkür ederim anlattıklarım karşısında sakın ağlama !
Bana içten bir gülümseme sunup peki manâsında kafasını salladı...
-Chen ben hastayım...
-Geçmiş olsun , şimdi nasılsın SunHee ?
-Öyle değil Chen , ben kanserim...
Chen gözlerinden akan birkaç damla yaşa hakim olamayarak konuştu :
-Ama nasıl olur , sen-sen bunu haketmedin !
-Chen... Söz vermiştin !
Beni umursamayıp ağlamaya başladı , insanların bana acımasını istemiyorum !? Benim daha fazla üzüldüğümü görünce ağlamasının yerini sessiz iç çekişler aldı...Ona olan her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattım , her anlattığıma üzülmesi canımı sıkmıştı , fazla duygusaldı... Sırada ise uygulayacağımız plan vardı...Birkaç şey konuştuktan sonra plan dahil her şey hazırdı , geriye kalan tek şey "ayrılık vakti" bizim için...İkimizde üzgün bir şekilde eve doğru yürümeye başladık ama böyle olmamalıydı...
-Chen böyle inandırıcı olamayız , lütfen gülümse. Benim için...
-Sen nasıl istersen SunHee...
Eve vardığımızda içimi hiç olmadığı kadar kıpırtılıydı...Bunun adı korkuydu , kaybetme korkusu...Kapıyı açtım , elim istemeyerek gitse de...Bizi gören Jungkook ağzı açık bir şekilde buraya bakıyor , alnında beliren damarlar sinirlendiğinin kanıtıydı.Şimdi uygulama vakti...Chen yavaşça dudağıma yaklaşıp narin bir şekilde öpmeye başladı...Duygusuzdum , Jungkook gibi hissettirmiyordu hiç kimse...Jungkook sinirli adımlar ile buraya gelip Chen'e sert bir yumruk attı...Üstüne çıkıp sayamayacağım kadar yumruk attı...Sayamadığım kadar...Chen anlaşma gereği çıkıp gitmişti Jungkook o kadar sinirliydi ki gözü dönmüştü.Hızlı adımlarla bana gelip önümde durdu:
-Neden yaptın bunu bana ha !?
-Sıkıldım senden Jungkook artık eskisi gibi hissetmiyorum , benim gözümde öylesine birisin artık...
Birden duvara itilmem ile sırtım arkadaki aynaya çarptı , sırtım çok derin kesilmişti , bunu elime gelen sıcak sıvı ile anlamıştım..Yüzümü acının etkisi ile buruşturdum o ise suratıma ifadesizce bakıyordu daha fazla kalırsam ağlayacağımı anlayıp sessiz sokaklara attım kendimi yine yalnızım , iyiliği için , iyiliği için , iyiliği için kendimi buna inandırmalıydım...En azından bir süre , zaten sonra hiç uyanamayacaktım...
BTS
Jungkook , o kadar sinirliydi ki SunHee'nin odasına çıkıp bütün odayı dağıtmıştı , anlamıyordu ondan asla beklemezdi . O yapmazdı değil mi ? Bunun bir rüya olmasını diledim . Hala aynı... Gerçi doğrular acıdır değil mi ? Sonunda Namjoon ve Hoseok , Jungkook'u tutmuş salonda sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Jungkook'un o kadar gözü dönmüştü ki şu an sadece SunHee'ye küfürler yağdırıyordu...Bunu yapacağı aklına bile gelmezken , aish !? O bunu nasıl yapmıştı...Taehyung sınır de ne söylediğini bilmeyen Jungkook'u öldürecek gibi bakıyordu...Dayanamayıp ağzından döküldü kelimeler ;
-Yeter lan yeter ! Sen hiçbir bok bilmeyen adi herifin tekisin ! Bunu sen üzülme diye yaptı. O ölüyor hyung ! Ölüyor... "O KANSER"...
//////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
Bölüm sonu nihahaja azcık merak edin bugün ya 2-3 bölüm attım.Yeni bölüm yarın gelir...
İyi Akşamlar 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS / BADBOY
FanficÖmründe bir kez olsun mutlu olmuşsundur. Ve olacaksındır da bunun bilincindesindir elbette. Ama ekmek bölününce bir daha tutmuyor be. İnsan yaralanınca canı oyunlardaki gibi dolmuyor. Kurşun filan fiziğe zarar veren şeyler bizim sıkıntımız ruhen, ka...