Ömründe bir kez olsun mutlu olmuşsundur. Ve olacaksındır da bunun bilincindesindir elbette. Ama ekmek bölününce bir daha tutmuyor be. İnsan yaralanınca canı oyunlardaki gibi dolmuyor. Kurşun filan fiziğe zarar veren şeyler bizim sıkıntımız ruhen, ka...
Herkese merhaba canlarım , yeni bir bölüm ile sizinleyim , kitabı gerçekten de severek okuyanlar varmış , teşekkür ederim , iyi okumalar...
→💗←
Hatırlatma :
-Jungkook sevgilisini alıp sakin bir biçimde odaya çıktı.
*** Sunhee ve Jungkook yavaş adımlarla odaya girdiler.Sunhee bir yandan ağlayıp bir yandan da sevgilinin koluna pansuman yapıyordu.Aşağılık herif , istediği şey nasıl böyle acımasızca olabilir ? Hiç anlamıyorum...Sunhee son dikişi de atıp , kolunu sardı genç adamın...Jungkook tam gözlerinin içine bakıyordu ama Sunhee artık utanmıyordu , gözlerini gözlerine dikti...Baktı baktı baktı , Aman tanrım Jungkook bana doğru geliyor , lanet kalp atışları sessiz olun ! Bir anda dudakları buluştu ikilinin , sonra kapı açıldı Tae geldiğini belli ederek boğazını temizledi ...
TAE : Öğgh sizi uzaylılar , sakın yakınlaşayım demeyin ! Evde küçük zuzaylılar görmek istemiyorum ...
Jungkook yataktan kalkıp Tae'ye doğru koşmaya başladı , Tae ise bu durumdan hoşnut olmuş bir şekilde , evin içinde bir o yana bir bu yana koşup duruyordu... (SjsjsjsTaekook) Genç kız ise onların bu haline gülüp , kendini yatağına bıraktı ve uykuya daldı...
***
Jungkook sabah erkenden kalkmış mutfakta 10-15 defa yapmaya çalıştığı kalpli krepi sonunda yapmış , şimdi de tabağa yerleştirmeye çalışıyordu...Genç kız ise kapının pervazına yaslanmış onu izliyordu fakat Jungkook bunun farkında bile değildi...Genç kız yüksek bir ses tonu ile konuştu :
-JUNGKOOK !
Genç adam sanki bunu bekliyormuş gibi istifini bozmadan güldü ve SunHee'ye yaklaştı hiç beklemediği bir anda kızı duvar ile arasına aldı .SunHee heyecandan ölebilirdi şu anda çünkü ona her yaklaştığında çok farklı hissediyordu bunun ismi 'aşk'tı...Jungkook kızın kulağına eğilip konuştu ;
-Sevgilim su an açım ve seni yiyebilirim...Hadi kahvaltı edelim sonrasında ise dışarı çıkarız ha ?
SunHee büyük bir mutluluk ile kafasını salladı bu adam onu mutlu etmeyi çok iyi biliyordu ...Masaya oturdular Jungkook kafasını yemekten kaldırıp SunHee'ye baktı...
-Ne oldu sevgilim , yoksa beğenmedin mi ?
SH: Hayır hayır ,o kadar özenle yapmışsın ki bozmaya kıyamıyorum , yoksa senin elinden zehir olsa yerim ...
Genç adam güldü sonra ise elindeki bıçağı alıp kızın krepini kesti , genç kız ona şaşkınlık ile bakarken , ağzına dalan çatal ile kendine geldi.Güzel bir kahvaltının sonunda ikili beraber masayı topladılar ve bulaşıkları yıkadılar...
JK: Hadi bebeğim git ve üstünü giyin ama fazla kısa olmasın (göz kırpar).
SunHee ise ona göz devirip odasına çıktı dolabından aldığı beyaz tulumu ve bebek mavisi içliğini giydi. Tatlı olmuştu...Aşağı indi Jungkook ise her zaman ki gibi ona aşk ile bakıyordu , aldıkları çift ceketlerini giyip evden çıktılar...
SH : Nereye gidiyoruz Kook ?
JK : Eğlenebileceğimiz bir yere tatlım .
SH : KOOK , fesatlaşma !?
JK : Hayır hayır , Sun sensin fesat lunapark'a gidiyoruz .
Genç kız başını öne doğru eğdi , Jungkook ise eliyle çenesinden tutup burnuna bir öpücük kondurdu sevgilisinin , ikili lunaparka vardığında SunHee küçük çocuklar gibi sevinip , zıplamaya başladı...
Korku treni , atlı karınca , hız treni , dev salıncaklar , gondol...Genç kız eliyle dönme dolabı gösterdi , genç adam ise hala nasıl bu kadar enerjik kalabildiğine şaşırarak bakıyordu .
Dönme dolaba yerleştiler 2-3 el döndüler ikili en tepeye gelince durdular elektrikler kesilmişti , Jungkook etrafa şaşkınlık ile bakarken gökyüzü havai fişeklerle dolmuştu .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SH: İyi ki doğdun Jeon Jungkook , iyi ki benimlesin...
Jungkook sevgilisine sıkıca sarıldı , ve öpmeye başladı etraftan alkış sesleri yükseliyordu ...İkili yorucu bir gün sonunda eve dönmeye başladılar . Eve vardıklarında ikisi de yorgunluktan ölüyordu...Eve girdiklerinde Jungkook gördüğü manzara donup kaldı...
