Ömründe bir kez olsun mutlu olmuşsundur. Ve olacaksındır da bunun bilincindesindir elbette. Ama ekmek bölününce bir daha tutmuyor be. İnsan yaralanınca canı oyunlardaki gibi dolmuyor. Kurşun filan fiziğe zarar veren şeyler bizim sıkıntımız ruhen, ka...
Ne zamandan beri bölüm atmadığımın farkındayım ama bir süre ya böyle olacak ya da bölümleri kısaltacağım , seçim size kalmış...
→💎←
SunHee
Yine güzel bir sabaha uyanmıştım , yanımda uyuyan Jungkook ' a baktım...Hadi ama , niye bu kadar tatlı olmak zorunda ki ! Gamzeli Tavşan •.• Yanağına hafif bir öpücük kondurdum ve uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalktım. Lavoboya doğru adımlamaya başladım. Ben yakınlaştıkça içeriden gelen ağlama sesi de şiddetli bir hâl alıyordu. Meraklı ve korkak adımlar ile kapıyı açtım. Aman tanrım ! Koşarak Tae'nin yanına gittim ve elindeki jileti bir kenara attım.
-Taehyung ne yaptığını sanıyorsun sen !
-N-Noona ben özür dilerim ...
-Aish Taehyung sakin ol ve bir daha asla böyle şeylere kalkışma ! Bir sorunun olduğu zaman bize şöyle ki çözüm arayalım..
*Taehyung hüzün ve sinirin karıştığı ses tonu ile konuştu*
-Ölümünü durdurabilir misin Noona ? Hastalığını yok edebilir misin ? Lanet olsun benim annem de bu siktiğimin hastalığından öldü...
* Hem Taehyung hem de SunHee ağlıyordu ,SunHee sıkıca oğlana sarıldı , o da ona...Taehyung göz yaşlarını silip lavobodan çıktı...SunHee ise kaderine bir kez daha lanet etti...*
Aşağı indiğimde herkes kahvaltı masasına oturmuştu , hey hadi ama ben onları hep beklerim , sadece Jungkook yemiyordu... Ah ! Canım sevgilim. Kendimi belli etmek adına adımlarımı yere vura vura masaya ilerledim , dışarıdan biri falan duysa ne oluyor der , üyeler ve kook ise hayvan gibi gülüyordu...Karşılarına geçip elimi belimin iki yanına yerleştirdim ve dik dik onlara baktım.
-Ne o çok mu komik , bir daha kahvaltı hazırlarsınız ! O da yapabilirseniz tabi...
JİN : Hey !? Bir kere ben en güzelini bile yaparım , ayrıca hiç seni beklemez olur muyuz ? Jungkook bugün dışarıda kahvaltı edeceğinizi söyledi o kadar...
Onlara pişman bakışı gibi bir şey attım onlar ise anlamış gibi kafalarını salladılar.Sonra ise Kook ' un mütüş mikemmel sesi duyuldu ; (o hem mütüş hem de mikemmel olabilen biri , adam taş dağılın beyler djjdj)
-Sevgilim hadi git ve üstünü giyin sonrasında ise kahvaltı ederiz...
Sevinç ile başımı salladım ve odama çıktım , sıra ne giyeceğimde , dolabımı karıştırıp şort kombini yaptım...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☝🏻 Kombin ( KIZ SUNHEE DEĞİL )
Kıyafetleri üstüme geçirip hafif bir makyaj yaptım.Üstüme bir şey almayacağım çünkü dışarı da hava gayet iyi...Bir kaç aksesuar taktım , aslında bugün daha bir heyecanlıyım neden mi ? Bugün benim doğum günüm !? Asıl merak ettiğim bunu Jungkook hatırlayacak mı ? Merdivenlerden indim , Jungkook beni görünce hem sinirli hem de aşık gözleri ile baktı ;
-Sevgilim , kıyafetinin yarısı nerede ? Ayrıca bugün özel bir gün falan da değil , ne bu süs ?
Jungkook bunu kızı sinir etmek için söylüyordu . Bugün SunHee ' nin doğum günüydü ... İnsan hiç hayatının anlamını taşıyan varlığın doğum gününü unutur mu ? Diğerlerini bilmem ama ben kendimi unuturum onu unutmam ! Kız sinirlensede belli etmemeye çalıştı , ne yani unutmuş muydu tam bir odunsun Jeon Jungkookie !?
-Bence kıyafetim de bir sorun yok kook , ayrıca süslenmek için özel bir güne ihtiyacım yok !
Jungkook ise peki manasında kafasını salladı , ikili birbirlerine öpücük verip el ele çıktılar evden... Burası rüya gibiydi yeşil ve doğa etrafa hakim olmuş , rüzgar sesi etrafa huzurlu bur melodi yayıyordu...Jungkook kendileri için kapatılmış olan mekâna bakıp gülümsedi sonra da SunHee 'nin sesi kulaklarına doldu ;
-Sevgilim burası fazla bilinmeyen bir yer mi ? Niye sadece biz varız ?
-Hayır birtanem , anılarımızın daha da netleşmesi için kapattırdım , sorun değil dimi ?
-Hayır tabi ki mutluluk duyarım beyfendi...
Jungkook , kıza gülümseyip masayı işaret etti , SunHee ' bin sandalyesini çekip oturmasını sağladı...İkili birbirine bakıp aptal aptal gülümsüyordu...O sırada önlerine yemekler servis edildi... Yanlarında oluşan melodiye döndü kız...Ah en sevdiğim keman sesi , Kook elini bana uzattı , birbirimize uzun uzun bakıp danslar ettik... Birden konfeti ve önüme çıkan pankartlar ile ödüm koptu . Jungkook ise yanıma yaklaşıp dudağıma yaklaştı ahh yine aynı sakin kal kalbim...Ne sert ne yavaş öpüyordu. Dudağımdan ayrılıp konuştu ...
-İyi ki doğdun , iyi ki benimsin meleğim , sen beni her şeye rağmen ayakta tutan tek etken , tek varlığımsın seni seviyorum...
Gözlerimdem ister istemez yaşlar akıyordu.Kim bilir kook , belki senle kutlandığım son doğum günümdür...O sırada Jungkook kızın ağladığını görüp ona sıkı bir şekilde sarıldı...Birlikte masallardaki kadar güzel bir gün geçirdiler...Etraf kararıyor akşam geldiğini haber ediyordu...Arabaya binmek istemediğimiz için yürümeye karar vermiştik. El ele ayrıldık oradan...O sırada ikilinin takip edildiklerinden haberleri yoktu. Burunlarına lanet bezin kapanması ile derin bir uykuya daldılar...
💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎💎
Bölüm sonu... Başlıktan da anlayacağınız gibi onları kaçıran kişi Min MonarchYoongidjdjjddj... Ama niye ? Sonraki bölümü bekleyin , bu arada hikayeyi bir (1.kişi anlatımı birde 3.kişili anlatım ) kullanıyorum umarım sorun değildir ...💗
