#5

266 21 2
                                    

Biraz sonra SooYun ile bir lokantaya girdik. Bugün burs paramız yatmış, ailelerimiz para göndermişti. Eee haliyle biraz ziyafet çekmenin en uygun günüydü. Boş bir masaya geçip birkaç şey istedik. Burası, bizim gibi sıradan ve orta gelirli insanların gelebilecekleri tatlı bir lokantaydı.



Oturduğumuz masa, lavabodan çıkanların hepsini görebileceğimiz bir yerdeydi. SooYun arkasını dönük olsa da ben çıkan herkesi görüyordum. Siparişlerimiz geldi. Ramenim, en taşlaşmış insanın kalbindeki buzları eritecek türdendi. Vakit kaybetmeden yemeye koyuldum. İlk lokmamım yarısını daha ağızıma çekememişken gözüm lavabodan çıkan kişiye takıldı.
PARK JİMİN?!



Bir an göz göze geldik. Bana bakıp gülümsedi! Ağızımda ne varsa geri çıkardım. Antilop ölüsü görmüş sırtlan misali kafamı diktim ve gözlerimi pörtlettim. Ben ağızımdakileri geri boşaltırken görüş açımdan çıkmış olan Jimin, arkama döndüğümde çoktan yok olmuştu. Beynimin yandığını ise kokusu atınca farkına vardım.. SooYun ise benim bu halime bakıp gülme krizine girmişti.

—Ne var? Çok mu yakışıklıydı? Lanet olsun, göremedim. Seni bile bu hale soktuysa cidden yürüyen afet olmalı!

—PARK JİMİN!

—Ne?

—ŞU GİDEN DİYORUM. PARK JİMİN İŞTE. BTS'DEKİ!!

—Ne? Ciddi misin? Yanlış görmüşsündür belki.

—SAÇMALAMA! O TİPİ NASIL KARIŞTIRABİLİRİM?!

—HAKLISIN! DELİRECEĞİM! CİDDİ CİDDİ O MUYDU ŞİMDİ HA?!

Tam cevap verecekken bağırarak konuştuğumuzu fark ettim, sessizce olan biteni anlattım. SooYun da benim gibi iptal oldu. Aptal aptal sırıtarak yemeklerimizi yedik ve kalktık. Eve dönerken bile hala şoktaydık. Sonra durdum ve dedim ki

—Aslında böyle bir şey yaşamış olmamız oldukça sıradan. Sonuçta artık Gwangju'da değil Seul'dayız. Bütün ünlüler burada. Tabii onlar da bizim gibi gezip tozacaklar. Ama neden böyle sıradan bir yer? Hayır yani tonla paran var neden burası?

—Öyle değil mi?.. Ben göremediğime yanıyorum şuan..

Şu dünya koskocaman, ama bazen o kadar küçük oluyor ki, işte bugünkü gibi imkansız olan olaylar bile gerçekleşiyor.Hemde aklına hiç gelmeyecek bir anda.



Eve vardığımızda SooYun hala yas tutuyordu. Haklıda.. Sonuçta 1 metre ötenden idolün geçti ve sen onun tek kılını bile göremedin. Cidden trajedik.. Ama öte yandan ne öğrendim biliyor musun? Yıllardır kendimi kandırdığım gibi imkansız diye bir şey yokmuş. Bugün, çizdiğim resmin altına 'Jimin' yazısını eklerken, onun imkansız olduğunu düşünmüştüm. Şimdi ise hayatım boyunca inandığım tüm değerler yıkıldı. Bu günü asla unutmayacağım. Umarım, onu gerçekten de görmüşümdür, kimseyle karıştırmamışımdır..



**Birkaç ay sonra**

Ne kadar bekleyeceğim daha?
Kaç uykusuz gece geçireceğim daha?
Görmek için seni, bulmak için seni.
Biliyorsun, her şeyi
Sen benim en yakın arkadaşımsın.
Hiçbir mevsim, hiçbir karanlık sonsuza dek sürmez. ❞

Yine her zamanki yerimi almış, kiraz çiçeklerinin altında çiziyordum bu güzel Seul sabahının manzarasını. Kulağımda da en sevdiklerimden bir parça..
Tam da onu düşünürken, birden yanımdaki boşluğa birisi oturdu..

Belki açan kiraz çiçeğidir.
Belki bitirir bu kışı.
Özledim seni, özledim seni,
Bekle biraz daha, sadece birkaç gece daha,
Seni görmeye geleceğim, sana geleceğim. ❞

Yavaşça, sağıma döndüm. Oradaydı, Park Jimin..

Soğuk bir kıştan geçiyorum.
Bahar gelene dek,
Çiçeklerin açtığı günler gelene dek,
Kal lütfen, biraz daha kal orada.. ❞

Fernweh // pjm.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin