Başım dönüyor, bütün kaslarım titriyor, midem bulanıyor ve gözyaşı bezlerim benden istemsiz hareket ediyordu. SooYun'un bana sarıldığını hissettim. Sürekli, bir sorun olmadığını, Bighit'in şimdiden yasal işlemler başlattığını, kimseye hiçbir zararın gelmeyeceğini ve beni her zaman koruyacağından bahsetti.
Bir nebze de olsa daha iyi olunca SooYun kendi telefonundan Jimin'i aramamı istedi. Aradım ve Jimin'in ağlamaktan incelmiş sesi ile karşılaştım. Benim SooYun olduğumu sanan Jimin hala SooYun a sesleniyor ve telefonu bana vermesi için yalvarıyordu. Bense ağlamaktan sesimi çıkartamıyordum. Yaşananlar öylesine ağır geliyordu ki, Jimin'in bu durumda olduğunu görünce öylesine parçalandım ki olduğum yerde kasıldım ve tek bir mimik bile oynatamadım.
SooYun, onunla konuşmazsam ona daha çok acı çektireceğimi söylese de Jimin'in hıçkırıkları kulağımı doldurdukça daha çok kasılıyordum. En sonunda ağızımdan birkaç kelimeyi çıkartmayı başarabildim.
—Lütfen daha fazla ağlama..
—Iseul?.. Sevgilim.. Özür dilerim.. Çok- çok özür dilerim..
—Aptal mısın?.. Neden özür diliyorsun?.. Senin hiç suçun yok.. Hepsi benim yüzümden.. He- hepsi..
Burnunu çekti ve derin bir nefes aldı. Cümlelerini tıparladı ve son cümlede tekrar ağlamaya başlayarak;
—Şş sesiz ol. Bunların hepsi benimle alakalı. Sen sadece masum küçük bir prensessin. Kediciğinin küçük kurbağası.. Sana tüm bu şeyleri yaşatmış olduğum için kendimi asla affetmiyeceğim. Ama lütfen benden nefret etme..
—Senden asla nefret edemem. İnsan kalpsiz yaşayabilir mi? Sen benim kalbimsin. Bu yaşananlar senin de suçun değil. İkimizin de değil. Biz sadece sevdik. Seni seviyorum Park Jimin. Sen benim ilk aşkımsın. Sana aşığım ve seni çok seviyorum. Dileğim sadece iyi olman.
—Benim iyiliğim sadece seninle beraberken olabilir. Birazdan yayın açacağım. Her şeyi açıklayacak ve sakladığım için özür dileyeceğim. Umarım bundan zarar görmezsin.
—Bunu yapman en iyisi olacak ama, destek mesajları dahi olsa gelen yorumları okuma. Arada yanlışlıkla kötü şeyler okuyup tekrar ağlamanı istemiyorum. Yayını izleyeceğim. Kalbinden geçenleri söyle tamam mı?
—Tamam..
O an dank etti. Hayatı Jimin ileyken toz pembe gördüğüm. Aşktan gözüm aldanmıştı, tüm çıplaklığıyla önümde duran hayatı görmez olmuşum. Şimdi ise uykudan uyandırıldım. Hayat bana bir kere daha tokat attı. SooYun, Jimin'in açtığı vlive yayınını elime tutuşturdu. Yaklaşık 2.5 saat boyunca bu konu hakkında konuştu.
Nasıl tanıştığımızı, neler hissettiğini, neler düşlediğini, en çok neyimi sevdiğini, beraber geçirdiğimiz tatlı anıları.. Kan çanağı haline gelmiş gözlerine aldırmadan arada bir girdiği ağlama krizleriyle her şeyimizden söz etti. Sonra özür diledi. Tüm fanlarından, army'lerinden. Saklamaması gerektiğini ve onlarla paylaşması gerektiğini. Çünkü bir aile olduklarını.. Onları hayal kırıklığına uğrattığı için binlerce kez özür diledi. Benden binlerce kez özür diledi. Açıklamamasının sebebini de ekledi; ilişkimizin henüz çok toy olması. Ondan ve benden nefret etmemelerini ve onu affetmelerini, desteklemelerini söyledi. Ondan ilişkiyi sonlandırmasını istememeleri için yalvardı. Bana ne kadar bağlı olduğunu söyledi ve yayını kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fernweh // pjm.
FanfictionTek dileğim sendin Park Jimin. Şimdi ise yanında nefes alabildiğim kişisin. Kader denilen şey ne kadar tuhaf, öyle değil mi? İmkansızlıklar bir anda yok oluveriyor.. ↬Fernweh; Almancada daha önce gidilmeyen bir yere duyulan özlem anlamını taşır. ━━━...