Dünde dediğim gibi, bebeklerinkinden daha kusursuz bir ciltle uyandım. Yüzüm şişmesin diye erkenden uyandığımdan gözlerimi açamıyordum bile. Ama olsun, bugün, 4 yıldır asla gerçekleşmeyeceğine inandığım hayalime gidiyordum. Heyecandan mideme kramplar girmişti bile.. Ah, beni bir erkeğin bu hale getirebileceğini hiç tahmin etmezdim.
Bugün nasıl geçti bilmiyorum. Evden çıkma vaktim gelmişti bile.. Parka giderken, Jimin için yazdığım bir şarkıyı dillendiriyordum. Parka vardığımda etrafa bakınsam da ne Jimin'i ne de Jimin'e benzer birini görebildim. Parkın girişine en yakın banka oturdum. Ne kadar geçti bilmiyorum her saniye asırlar gibi geliyordu. Şimdiye kadar 20 küsür şarkı yazmıştım ve 16'sı Jimin'e olan duygularımı barındırıyordu. Hepsi de ezberimdeydi. Ona karşı olan duygularımı dillendirebilseydim, buraya yazabilirdim. Ama kelimelere sığmadığından, bende notalara ekmeye çalışıyorum..
❝ .. Oysa tek dileğim,
Arzuladığım tek şey sensin.
Varlığını ve yokluğunu ayırt edemiyorum.
Daha hızlı koşarsam,
Belki yarın gelirse,
Yanında olabilir miyim?..❞İşte tekrar oluyordu, oturduğum bankın boş tarafına birisi oturdu. Kalp atışlarım o kadar hızlanmıştı ki duyabiliyordum.
—Neden bu kadar etkilendim?
Konuştu.. Korkaklığı bırakarak sağıma, bankın boş olan tarafına döndüm. Jimin'di.. İstemsizce gözlerim doldu. Bu benim için çok değerli bir andı. Hiçbir şeyi şu ana değişmem. Sadece buraya gelmesi bile bana bir ömür yeter.
—Ağlıyor musun? Ağlamamalısın. Lütfen, iyi anılarımız olsun~
Cebinden bir peçete çıkardı ve bana verdi;
—İşte, bunu kullanabilirsin.
—Teşekkür ederim..
—Teşekkür etmesi gereken benim, bana güvendin.
Sana nasıl güvenmeyebilirdim ki? Yıllardır seni düşlüyorum ben. Öyle çok büyük hayallerim yoktu benim. Sadece, işte şuan ki gibi küçük bir göz teması.. Tüm hayatımı huzur içinde geçirmemi sağlar.
—Neden sustun? Seni çok mu sıkıyorum? Sanırım sana Jungkook'a davrandığım gibi davranıyorum. Bu işlerde berbat olduğumu söylemiştim. Alışana kadar beni affet, olur mu?
—Hayır! Sadece biraz gerginim, senden asla sıkılmam, beni asla sıkmazsın.. Kendine yüklenme, olur mu?
Gülümsedi, gülümsedim.
—Masumsun.. Gülünce tatlılığın 6 katına çıkıyor. Neden sana bu kadar ilgi duyduğumu anlamaya başladım.
Sakin olmalıyım sakin olmalıyım sakin olmiyi değilim iyi değilim iyi değilim çıldırmak üzereyim! Bana mı söyledi şimdi bu? Bana? BANA?!
—Bugün hava çok güzel bu yüzden tüm gün burada oturamayız. Hadi gel! Seni harika bir yere götüreceğim.
Banktan kalktı ve tutmam için elini uzattı. Utançtan yerin dibine girsem de elini tuttum. Beni parktan çıkardı ve arabasının önüne sürükledi. Arabaya binmeden önce durdu ve ona güvenip güvenmediğimi sordu. Güvendiğimi söylediğinde gözlerinde çıkan ışığın tüm güneş sistemini aydınlattığına yemin edebilirim. Arabaya bindik.
Yaklaşık yarım saat sonra bir dağın tepesindeydik. Ama bu gittiğim üniversitenin olduğu tarafta değil de tam tersi yönde kalıyordu. Az ileride bir uçurum vardı ve uçurumun kenarında da bir bank.. Karşımızda güneş batıyordu. Benden gidip o banka oturmamı, arkama da asla dönmememi istedi. Bende ona uyup gidip banka oturdum. Güneşin batışı o kadar büyüleyiciydi ki arkama dönemedim bile..
Yanıma oturdu. Elinde gri bir peluş tavşan vardı. Üstündeki siyah beyaz salaş tişörtü, dağınık sarı saçları, sıcacık gülümsemesi ile elindeki tavşanı bana uzatırkenki tatlılığı, homofobikleri bile kendisine aşık ettirirdi..
—İçimden geldi bende aldım. Nasıl, sevimli değil mi?
—Evet, hemde çok..
—Hem bak, üstündekilerle de çok uyumlu oldu.. Ayrıca.. Şey.. Bugün çok tatlı olmuşsun..
Bu cümleyi kurarken kafasını yere gömmüş ayağının ucuyla toprağı eşeliyordu. Utandığı her halinden belliydi.
—Teşekkür ederim, çok düşüncelisin~
—Ah, aklıma ne geldi! Hala ismini bilmiyorum zaten yolculuk boyunca ikimizde pek konuşmadık.. Neden en önemli kısmı atladık? Çok aptalım.
—Sorun değil, adım Iseul.
—Bu isim bundan sonra benim için büyülü olacak..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fernweh // pjm.
FanfictionTek dileğim sendin Park Jimin. Şimdi ise yanında nefes alabildiğim kişisin. Kader denilen şey ne kadar tuhaf, öyle değil mi? İmkansızlıklar bir anda yok oluveriyor.. ↬Fernweh; Almancada daha önce gidilmeyen bir yere duyulan özlem anlamını taşır. ━━━...