Sabah uyandığımda ne büyük bir aptallık yaptığımı fark ettim. Perdeyi açık bırakmıştım. Yatağım pencerenin yanında olduğu için, güneş direk olarak gözüme geliyordu. Tüm şehir yatıyordu ama ben uyanıktım. Çabuk uyuyabilirim. Hatta her yerde uyurum ben. Ha, yer mi yok? Sorun değil, ayakta bile uyurum. Ama neden şimdi uyuyamıyorum?!
Ben hala kendime ve güneşe söverken araya midem girdi ve sanki yıllardır yemek yememişim gibi gürledi. Böylelikle mideme de söverek mutfağa gittim. SooYun ruh hastası bu saatte uyanmış, kahvaltı hazırlamıştı. Ona da sövmeye başlayınca saatin 13.25 olduğunu söyledi. Ben neden altı gibi hissediyorum? Her neyse. Bugün benim için önemli bir gün. Çünkü bugün, ilk kez dansımı sergileyeceğim.
Ben ve SooYun uzun zamandır dans ediyoruz. SooYun'un bulunduğu bir dans grubu* bile var. Haliyle birçok kez gösteri yaptılar. Kore sokaklarında, özlellikle Hongdae**'de. Bense utangaç olduğumdan hiç böyle işlere gitmemiştim. Ama dans hocamız çok ısrar etti ve onu kıramadım.
Gösteri, Hongdae'de olacaktı. Orası çok kalabalık olur. Hemen hazırlanmalıydım! Öncelikle biraz daha pratik yapmalıydım. Daha sonra duş alır, giyinir, evden çıkardım.
Sonunda, Hongdae'deydim. Burası çok kalabalıktı. Dans edeceğimiz yeri bulduk, burası onların sürekli dans ettiği yerdi, vee artık her şey tamamdı. Arkadaşlarımız hoparlörü ayarlarken ben heyecandan altıma işemek üzereydim. Şansıma hoparlörde bir arıza çıkmıştı bende bu arayı çok güzel değerlendiriyor, 5 dk'da bir çişe gidiyordum. SooYun beni sakinleştirdi. Yeni bir hoparlör aldıklarına göre de artık gösteriye başlayabilirdik.
Giydiğim şeyler gündelik hayatta giydiklerime hiç benzemediğinden pek rahat değildim. Aslında abartılacak bir şey de giymemiştim. Kan kırmızısı bir gömlek, altına dar ve siyah bir şort, tabii vazgeçilmez siyah kalın topuklu botlar. Belime kadar inen saçlarımı da salmıştım. Arkadaşlarım bana ne kadar çekici olduğumu söyleyip durmuşlardı. Bu yüzden herkes bana bakıyormuş gibi geliyordu.
Titreyen bacaklarımı umursamayarak yerimi aldım. Birkaç saniye sonra sergileyeceğimiz 'Not Today' çalmaya başladı. Aslında sert danslarda pek iyi olmasam da, SooYun ve arkadaşlarına ayak uydurmak zorundaydım. Ama endişelenecek bir şey yok çünkü öğretmenim, biricik dostumdu. Ondan daha iyi sert konsepti taşıyabilen birisini görmedim.
Dans bittiğinde büyük bir alkış tufanı çıktı. Beklediğimden daha iyi dans etmiştim. Titreyen bacaklarım yerini gurura ve sevince bırakmıştı. Diğerleri birkaç kareografi daha yaptıktan sonra dağılacaktık ki kargaşadan anlayamadığım bir nedenden ötürü SooYun'un stüdyoya gitmelesi gerekiyormuş. Ona, beni merak etmemesini, eve tek başıma dönebileceğimi söyledim. Pek içine sinmemiş gibi duruyordu ama yapacak bir şeyi de yoktu. Onlardan ayrıldım ve eve gitmek için durağa yürümeye başladım.
Kareografi çok zordu bende çok yorulmuştum. Kestirmeden gitmek istedim ve bir ara sokağa girdim. Buradan gündüz hep geçerdim ama geceleri bu kadar ürpertici olabileceğini hiç düşünmemiştim. Biraz daha ilerledikten sonra ayak sesleri duydum. Arkamda birisi olduğuna emindim, onu denemek için adımlarımı hızlandırıp yavaşlattım. Benimle bir yürüyor, ben hızlanınca hızlanıyor, yavaşlayınca yavaşlıyordu. Burnuma gelen iğrenç kokular beni harekete geçirdi. Tüm hızımla sokağın çıkışına doğru koştum. Ancak o, benden daha hızlıydı. Sokaktan çıkmama daha birkaç metre varken beni kolumdan çekti. Yere yığıldım. Hemen kalktım ama kaçmama izin vermedi. Çok fazla korkuyordum. Ellerim titriyor, başım dönüyor kalbim küt küt atıyordu. O kadar çok korkuyordum ki gözlerim karardı, görememeye başladım.
Birden kollarımı elleriyle yere sabitledi. Ne yapacağını anladım. Ağlamaya ve bağırmaya başladım. Hemen ağızıma bir şey tıktı. Ondan kurtulmak için debelensem de hiçbir işe yaramadı. Sonunda tüm gücüm tükenmişti. Sonra üzerimden bir ağırlığın kalktığını hissettim. Algılayabildiğim son şey buydu. Daha fazla dayanamayıp bayıldım.
━━━━━━━❀━━━━━━━
*Kore sokaklarında gençler dans gösterileri yaparlar. Bu oldukça yaygındır. Bazıları tek, bazıları gruplar halinde gösteri yaparlar. Böylelikle ünlü olmuş ve kendini baya geliştirmiş dans stüdyoları bile vardır. Bakınız; 1 Million Dance Studio, K-Tigers vs
**Seul da bir semt(?)tir. Burada genellikle gençler takılır. Bu yüzden Seul halkı buraya gençlerin yeri bile der. Burada gençlerin takıldığı kafeler, büyük alışveriş mağazaları vs oldukça fazladır. Çoğu sokak sanatçısı da buradadır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fernweh // pjm.
FanfictionTek dileğim sendin Park Jimin. Şimdi ise yanında nefes alabildiğim kişisin. Kader denilen şey ne kadar tuhaf, öyle değil mi? İmkansızlıklar bir anda yok oluveriyor.. ↬Fernweh; Almancada daha önce gidilmeyen bir yere duyulan özlem anlamını taşır. ━━━...