Bölüm 4

44 8 0
                                    

Leonard

   Isabel tepki vermiyordu. Ona bir AYSAL olduğunu anlattığımızda gözleri kocaman büyümüştü. Sıkıntıdan kendini tırnaklıyordu fakat ne çığlık atmıştı ne de kaçmaya çalışmıştı. Tek sorduğu şuydu "Bu kanıtlanabilir mi?" Ne diye bilirdim ki bu soğukluk beni bile afallatmıştı. Onun bu kadar sabırlı olacağı aklıma gelmezdi. Oysa her zaman mor ışınlarla sarılıydı etrafı. Ama bazen birden mavileşiyordu. Tanrısal bir insandı sanki renklerin bu kadar yoğun olduğunu ilk defa onda görüyordum. Bu şeyler ona çoktan ağır gelmiş ve normal bir kız gibi bayılması gerekiyordu. Ama dimdik ayaktaydı hâla. Neyse ki bu iyiydi onu daha fazla korumam gerekmeyecekti, kendi yolunu kolayca çizer ve bir grubun içine katılıp yaşabilirdi. Umarım onunla bir daha karşılaşmak zorunda kalmam, gerçekten de beni ona çeken bir şey vardı. Işıkta kırmızılaşan kahverengi gözleriyle uyumlu kahverengi saçları vardı. Güneş gibi sıcacık kokuyordu. Aslında şirin bir yüzü vardı ama pek gülen biri değildi sanırsam. Genelde kaşları çatık düşünceli bir halde duruyordu. Bunları geçersek harika bir fiziği vardı. Kıvrımları öyle orantılıydı ki ona sarılmak ve sımsıcak vücutunu hissetmek için can atıyordu insan. Okulda edindiğim bilgilere göre okuldan kimseyle çıkmamış. Herkes onun aşkının bir insana karşı olamayacağını dülünüyorlardı. İnsanlardan çok sanatla, hayvanlarla ve derslerle ilgiliymiş. İlk başta ona aşık mıyım gibi düşünsem de farkettim ki değildim sadece ondan ve onun gibi olan herkesten nefret ediyordum. Benim normal olabilme fırsatını çalan her şeyden. Ailemin ölmesine neden olan her şeyden. Fakat anne ve babamın intikamını almak için yapabilceğim tek şey kendi soyumdan olanlarla birliktelik kurmaktı ve buna onları yeni liderleriyle başlayacaktım. Isabel, onunla işten daha ileri gitmemem gerektiğini her zaman biliyordum ama kendimi durduramamıştım belki zevkimi aldıktan sonra ondan vaz geçeceğimi düşünmüştüm. Olmadı siktiğimin laneti yüzünden onun tüm hissettiklerini görüp onun hala canını yakacak kadar bir pislik olmamıştım daha. Onunla daha fazla flörtleşmeyi bırakıp amacıma odaklanmalıydım onu eğit. İşte bu o kendini beğenmişle çok zor olacağa benziyordu. Ayrıca beni o kadar kasıyordu ki kendime birini bulmam gerekiyordu hem de acilen.

Isabel

Her zaman kendimi farklı hissetmiştim fakat bu kadarı da biraz fazla gelmişti. Eve gidince direk banyoya gittim suyun tenimde oluşturduğu basınca ihtiyacım vardı o temizlenme hissine. Demek ben evlatlıktım. Demek ben aysal denen bir uzaylı çeşitindendim. Demek ben o çeşitin yeni lideriydim. Demek her şey yalandı. Demek izleniyordum hem de hayatım boyunca . Demek o Leonard denilen odun benim eğitmenim olacaktı. Piç kurusu benimle yatmaya çalışmıştı bir de. Bir daha bana dokunmaya çalışsın bakalım gerizekalıyı nasıl geberticem. Peki bu eğitime ve getireceği her şeye hazır mıydım? İçimdeki aysalı çıkarmaya? Ve savaşmaya? Yeniden başlamak istemiyordum ama aynı zamanda benimle ilgili umutlu olan kişiler de vardı. Peki ne yapacağım? Aslında bunlara bu kadar kolay inanmamalıydım. Dediklerine bakın " Sen aslında evlatlıksın Isabel ayrıca insanlara ait değilsin. sen bir aysalsın. Fakat gerçekte kim olduğunu ortaya çıkarmamız lazım. İlk önce bir ayine katılacaksın ve sonra ruhun bir ay taşıyla birleşecek. Eğer bunu 19 olana kadar tamamlamazsan içinde bulunan ay ruhu senden çekilecek. Duygularını senden alacak. Ay bu kadar insafsızdır tatlım. İtaat edip gerçek ailene dönmen gerek. Annenle baban senin dönmeni bekliyorlar. Sana normal bir yaşam vermek istediler ama bu yaşam bu kadarla sınırlı hayatım kehanet bu. Ayrıca sen lidersin tıpkı annenle baban gibi. Herkese yardım edecek olansın." bu cümleler milyonuncu kez aklımdan geçiyordu. Hâla ayakta durduğuma inanamıyordum belki de buna inanan herkes birer deliydi. Bilmiyordum belki de kaçabileceğimi düşündüm. Evet kaçabilirdim gizlice sıvışabilirdim ve o manyaklar beni bulamazdı. Peki bunu kiminle yapabilirdim? Bana kim koşulsuz sevgisini sunmuştu? Kim beni aylardır bekliyordu?Tabiki de Maxen'la. Ülkenin dört bir yanında evleri vardı. Herhalde bana yardım ederdi. Onu aradığımda ilk çalışta açtı ona Sleppy de her zamanki kafemde buluşmamızı söyledim.

RUHTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin