Kralla Bir Gece [NaruHina]

Bölüm 9- Kral ve Yeni Kraliçe

Ve o an gelmişti.

Konoha'nın kalbi olan Ateş Sarayında güzel bir bahar günüydü, Güneş ve parçalı bulutlu bir hava mevcuttu, etraf ılıktı. Bütün şehirde şenlik vardı, saray da dolup taşıyordu. Ana salon tören hiç hazırlanmıştı, saray erkanı toplanmıştı ve herkes rastgele yerlerde kendi aralarında konuşup duruyordu. Ortada yer alan kırmızı halı pırıl pırıldı ve boştu, evlenecek çiftin adım atacağı halıydı. Tek süslemeler salonun tavanına asılıp gerilen beyaz perdelerdi, halı hariç her yerde birileri vardı.

Kralın geleceği duyurulunca herkes kırmızı halının iki yanında hizaya dizildi. Evliliği gerçekleştirecek olan kısa ak saçlı ihtiyar adam, halının bittiği birkaç basamaklı kürsüye geçti ve kalabalığa döndü, tören konuşmasından sonra kralı buyurdu.

"Huzurunuzda kral Naruto Uzumaki, 28. Konoha Kralı." Bütün gözler kapıya döndü, kırmızı halının başladığı yere. Büyük ahşap ve çelik kapının iki tarafı da halıya doğru tamamen açıldı ve kral orada belirip sol tarafında naibi Obito ile yürümeye başladı, arkasından iki muhafız takip ediyordu. Kral savaş takımını giyiyordu; gövdesini koruyan ve üstüne tam oturan, kasları işlenmiş demir bir zırh, bakır omuzluk ve bileklikler, beline kırmızı kumaşla bağlanıp oturtulmuş, birbirine bitişik duran ve uçlarında altın yuvarlak izler olan kayışlar ve ön tarafı koyu altın renkli kaplamalı, arkası ve ayakları bakır olan ayak koruması giyiyordu, ve siyan sandal. Zırhının üst kısmında bağlanmış kırmızı bir pelerin ve kayışının sağında kılıç kını vardı, kılıç da içinde. Tipik bir asker üniforması. Uzun sarı saçları biraz dağınıktı, çenesinde ve kulaklarının önünde yeni çıkmış, göze batmayan sakalları vardı, ama çenesindeki sarı sakal diğer kısımlara oranla daha belirgindi. Yüzünde ise ciddiyet.  Obito şölendeki kıyafetini giyiyordu.

Muhafızları ise koyu altın renkli hemen hemen aynı kostümü giyiyordu, aradaki fark ise onlar arkadan öne doğru olan kırmızı tüylü zırhlarıyla aynı renkli hoplit miğferi giyiyordu, Naruto gibi bakır omuzluk, bileklik ve ayaklık giyerken onlarınki zırhlarının rengine boyanmıştı. Naruto beden altı için kayışlı altlığı kullanırken onlar, beden zırhlarının içine giydikleri ve bacaklarının yarısına kadar olan kırmızı bir tunik giyiyordu. Naruto ise zırhının içine bir şey giymemişti. Ayrıca, muhafızlar bir mızrağı ve altın renkli güneş kabartmalı yuvarlak kalkanlarını dik tutarak ilerliyordu, pelerinleri de daha açık renkteydi.

Naruto alkışlar ve tebrikler eşliğinde nikahı kıyacak adamın sağ tarafına geçti ve yakında eşi olacak kadının gelmesini bekledi, kapıya döndü. Obito Naruto'nun sağına, biraz daha arka plana geçti. İki muhafız ise Obito'nun sağında, biri kralın hizasında diğeri de öbür muhafızın sağında hizaya girdi, kalabalığa sağ yanları dönüktü.

"Huzurunuzda Hinata Sarutobi." Nikah rahibi bekletmeden kraliçeyi buyurduğunda herkes heyecan ve merakla kapıya döndü, nefeslerini ummadıkları şekilde kesen yeni gelin salona adımını attı, arkasından da iki hizmetli kız ve onların ardından Naruto'nun muhafızlarıyla aynı giyinen iki muhafız geliyordu, tek fark onlarınki altın renkleri değil, siyahtı. Pelerinleri ve kalkanlarındaki güneş kabartmaları ise beyazdı.

Beyaz bir askılı elbiseydi, askıları biraz genişti ve omuzlarındaydı. Elbisenin boyun tarafı, göğüslerine kadar V şeklinde açıktı, ayrıca karın kenarları da açıktı. Elbise ayak bileklerine zorla ulaşıyordu ve üst tarafı bedenine tam oturuyordu, kalçanın altından itibaren ise birazcık daha genişti ama çok da fark edilmiyordu, sırtı da beline kadar açıktı. Askıları sırtından aşağı iki parça halinde inip elbiseyi tamamlıyordu. Gelinliği dizlerinin biraz yukarısından itibaren yanlardan kesilerek ikiye ayrılıyordu, ayaklarını özgür bırakıyordu, tabii seyre de. Eğer zorlarsa hareket ederken bacaklarının görüneceğine de emindi. Eklenti olarak, elbisenin askılarının sırt kısmındaki şeritlerine entegre edilmiş iki adet beyaz ve uzun ipek fular, kollarına üç spiral çizgi şekilde dolanmıştı, bileklerine varmadan da serbest bırakılmışlardı. Baştan sona mat beyazdı. Ayaklarında ise yine beyaz bir sandalet vardı.