Bölüm 18- Hırsın Sonu

2.4K 130 294
                                    

"Durumu gayet iyi." Naruto'nun getirdiği bitkilerle Tsunade ilacı hazırlayıp Obito'nun oğlu Akio'ya vermişti, şimdi dinleniyordu siyah saçlı küçük çocuk. "Tam zamanında. Biraz daha gecikseydik..." Tsunade hafifçe gülümseyip Naruto'nun omzuna vurdu, mesajı açıktı. Sonra onu bırakıp Rin'le konuşmaya başladı. Naruto ise yavaşça kapıya doğru ilerledi.

"T-Teşekkürler." Gitmeden önce Rin seslendi, gerçekten minnettardı.

Naruto ise kapıyı tutarken ona baktı ve hafifçe gülümsedi, sonra orayı terk etti, hiçbir şey demedi. Ne diye teşekkür ediyor ki, bütün bunlara sebep olan kendisiydi sonuçta.

Revire gittiğinde Obito'nun yaraları tedavi edilmişti, yeniden gövdesi sargıya alındı. Hinata da oradaydı. Tsunade'ye zorluk çıkarmasın, ya da Akio tedavi edilirken bir hadise yaratmasın diye Hinata onu revire götürmüştü, Kakashi ve Kiba da onlarlaydı.

"İzninizle." Kabuto eşyalarını yerlerine koyup Obito ile işini bitirdi ve oradan ayrıldı. Kakashi ve Kiba da sessizce dışarı çıktı. Geriye üçü kalmıştı.

Naruto ikisine bakıp yutkundu, Hinata anlayışlı duruyordu ama Obito hiç hoşnut değildi. Naruto derin bir nefes alıp Obito'ya odaklandı.

"Nasılsın?" Obito aynı ifadeyle bakmayı sürdürdüğünde Naruto cevabını aldı. "Ben çok özür dilerim." Başını eğip yere baktı. "Beni affetmeyeceğini biliyorum, affetmek zorunda değilsin. Ben de kendimi affedemiyorum."

"Akio nasıl?" Obito doğrudan cevap istediğinde Naruto duraksadı, Hinata ise merakla ve gerginlikle onları izliyordu.

"İyi..." Naruto yüzü asık şekilde ona baktı. En azından sorusuna bir cevap verebilirdi. "Durumu iyiye gidiyor, yakında bir şeyi kalmaz." Sonra birkaç saniye sessizlik düştü, Naruto tamamen istenmediğini anladı. "Neyse," Belirsizce gülümseyip Obito'ya baktı. "Keyfine bak." Sonra arkasını döndü, giderken kısaca Hinata ile bakıştı, bir saniye bakmıştı ve kapıya gitti, eli kapı kolunu kavradı.

Hinata ise ne kadar pişman olduğunu görüyordu. Hatalıydı, çok hatalıydı, ama yine de olaylar kötü sonuçlanmadı. Obito'nun yaralanması ve oğlunun hastalanması hariç, şimdi iyileşiyorlardı, aile ayakta kalmıştı.

"Yaptıkların hoş değildi." Obito'nun sesini duyunca Naruto durdu, eli kapı kolundaydı, ama onlara dönmedi. Hinata da Obito'ya bakarken Obito kendi kucağına bakarak konuşuyordu. "Bizi öldürmeye çalıştın, oğlumu ölümcül hastalığa maruz bıraktın, beni yaraladın, hem içten hem bedenden."

"..." Naruto yutkundu, dönüp bakmaya cesareti yoktu. Sözleri de aynen doğruydu, içini delip geçiyordu.

"Ancak ben de suçluyum." Hinta ve Naruto merakla ona baktı. "Arkandan böyle kirli bir iş çevirmemeliydim, seninle konuşmam gerekirdi. Sana hiç güvenmemiştim." Sıkkın bir nefes verip Naruto'ya baktı. "O yüzden, ben de özür dilerim. Seni Madara ile bir tutmamalıydım."

"O an," Naruto söze girdi. "Ondan farksızdım, güvenmemekte haklıydın. Yetersiz birisiyim, mantıklı davranamadım."

"Böyle olman benim suçum." Obito sıkkın bir nefes verip başını eğerken Hinata ikisi arasında bakışıyordu, konuşmanın tatlıya bağlanacağına emindi. "Sana küçük kardeşim diyordum, ama ağabeyin olarak düzgün yol gösteremedim." Sonra Naruto'ya baktı. "Bana verdiğin yaraları bir kenara atıp seni affedebilirim, ancak Akio iyi olduğu sürece."

"Sağ ol." Naruto hafifçe gülüp önüne geldi ve sarılmaya kalkıştı ama Obito eliyle itti, sonra baş parmağıyla Hinata'yı işaret etti.

"Teşekkürü hak eden kişi o." İkisi de Hinata'ya dönünce kız şaşırdı.

Kralla Bir Gece [NaruHina]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin