Son bölümden vazgeçtim, biraz daha NaruHina olmalı diye düşündüm.
Aynı günün akşamına doğru Hinata gözlerini yavaşça açtı, ilk hissettiği şey çocuğunun yanında olmadığıydı. Bir an telaşlanıp doğruldu, ancak balkona baktığında içi rahatladı. Tamamen unutmuştu onun geldiğini, daha alışamamıştı.
Sarışın kralı oradaydı, arkası dönüktü, bacaklarının yarısına kadar olan gri bir peştamal giyiyordu. Sırtındaki yaraları görünce irkildi, bunlar korkunç duruyordu. Şimdi iyileşmişti, geriye izleri kalmıştı. Yüzü sola doğru dönüktü, göğsünde tuttuğu çocuklarına bakıyordu ve gülümsüyordu, bir şeyler söylüyordu. Bir koluyla oğlunu göğsünde tutup diğer elini yüzüne götürüp oynuyordu onunla. Gözlerini kapatıp duygulu bir şekilde gülüyordu, oğlunun da mutlu olduğunu belirten bebeksi sesleri geliyordu kulağına.
Doğrulup oturur pozisyon aldı, mavi saçları dağınıktı ama umursamadı. Beyaz yorgan bacaklarına kadar örtüktü, ayaklarını sağ tarafına birleştirip atmıştı. Onları izliyordu, oğlunun mutluluk sesleri ve Naruto'nun ilk defa gördüğü bu denli yoğun mutlu ve sevgi dolu, şefkatli yüzü onun da gülümsemesine yol açıyordu.
Yaklaşık 10 ay önceki günlerini hatırladı. Evden bir anda alınıp buraya getirilmişti, sonra bu adamla tanışmıştı. Zalim birisiydi, iyilik göstermiyordu ancak kötülükte de bulunmuyordu. Affedici değildi, zira önceki kraliçeyi o şölende nasıl defettiğini görmüştü, sadece sözlerine ithamda bulunmadığı için...
Bu adamla tanıştı. O an ilginçti. Birbirlerini tanımıyorlardı başta, kral her gelen cariyeyi reddetmiş, hatta onları ağlatmıştı. Tabii Hinata'ya gelince öyle olmadı.
Kralla bir gece geçirmişti, ve her şey o gece değişmeye başlamıştı. İkisi de birbirini anlıyordu, aralarında anında bir bağ oluşmaya başlamıştı. Naruto'nun birden kendisini açmasıyla da her şey yerine oturmaya başlamıştı. Yanlış anlaşılan bu krala sırtını dönmedi, ve birden bire evlendiler. Başta ne hissedeceğini bilmiyordu, ama Naruto'nun ona güvenmeden başına buyruk hareketleri, aralarını bozmuştu. Hatta birbirlerine düşman bile kesilmişlerdi.
Ancak yine de her şey rayına oturdu. Obito'nun ailesini haksız yere idam etmeye çalışmasından sonra yaşadıkları hadiseler krala dersini vermişti. Yaptığı her hataya rağmen Hinata, Naruto'ya yardım elini esirgemedi.
Başta yaşadıkları zoraki birliktelik, savaş arefesinde tamamen kendi iradeleri ile olan bir birlikteliğe dönüşmüştü. Ve şimdi buradalardı, ilk göz ağrıları ile beraber.
Zamanında kimseye bir tutam dahi iyi davranmayan bu adam, şimdi oğullarını sevgi yağmuruna tutuyordu, ve tabii kendisini de.
Herkes ikinci bir şansı hak eder...
"Anne uyanmış." Uyanıp onları izlediğini görünce Naruto eşine döndü, gülümsüyordu. "Anneye gidelim." Minik çocuğuyla burunlarını birbirine değdirip sürterek birlikte güldüler, sonra Hinata'ya bakıp yavaş adımlarla yatağa kadar geldi ve kenara oturdu. Ryuto'yu annesinin kollarına verirken ebeveynlerin kolları birbirine değdi, ikisi de birbirlerinin gözlerine gülümseyerek bakıyordu.
"Acıkmış." Bebeklerinin ağız şapırdatmasını görünce Hinata ne istediğini anladı ve onu beslemeye hazırlandı. Üzerinde dar olmayan beyaz ipekten askılı gecelik elbisesi vardı.
"Ben çekileyim." Naruto hafifçe öksürüp ayağa kalktı ve diğer tarafa gitmeye kalkıştı, oğlunu emzireceğini biliyordu ve rahatsız olmasını istemiyordu.
"Yanımda durabilirsin." Nasıl düşündüğünü anlayan Hinata onu durdurdu. "O senin oğlun, ben senin eşinim." Hatırlatıp onu rahatlatınca Naruto hafifçe gülümseyip tekrar yatağa döndü, yatağa çıktı ve yanına yerleşti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kralla Bir Gece [NaruHina]
FanfictionZalim bir kral, batıya doğru bir sefere hazırlanıyor. Ve bunun için her şeyi feda edebilecek kadar soğukkanlı. Hatta sefer masraflarını karşılamak için, ülkesinde etrafa dağılmış olan bir halkı, paralarını almak için katledecek kadar acımasız. Sürgü...