"Ah, Hinata." Kiba koridordan hızlıca gelen Hinata'yı görünce onu karşıladı. "Nasıl gitti?" Bozuk suratını görünce endişeye kapıldı. "İyi misin?"
"Değilim." Kiba'ya olanları kısaca anlattı, Naruto'nun yanlış anlaması ve Asuma'nın sarayda hain olduğu uyarısı. "Şimdi aramız biraz düzeldi."
"Oh..." Kiba cevapsız kalınca diğer noktaya değindi. "Ya şu hain meselesi ne olacak?"
"Yardımın lazım." Hinata umutla konuştu.
"B-Ben mi?" Kiba afalladı, nasıl yardım edebilir ki?
"Evet." Hinata bileğini tutup hızla başak bir istikamette gitmeye başladı. "Eğer işe yarar bir şey bulursak, kim olduğunu da bulabiliriz!"
"T-Tamam ama," Kiba elini zorla çekince Hinata durup ona baktı. "Sen kraliçesin. Yani, elimi tutmasan iyi olur."
"Oh..." Hinata biraz utandı, evlerinin önünde oynamıyorlardı ya. Eski alışkanlıklar başa bela olabiliyor. "Neyse, acele edelim." Hızla önüne dönüp gitmeye devam etti. "Eğer bir ipucu varsa, o da kayıtlarda olmalı!" Kendinden çok emindi, bu kumpasın yüzünü ortaya çıkaracaktı.
"Tamam ama," Kiba arkasından yetişip onu durdurdu. "Arşivler o tarafta değil." Garip garip ona bakarken arka tarafı işaret etti. "Bu tarafta."
"Oh..." Hinata'nın yanakları kızardı, nefesini tazeledi ve bakışlarını kaçırdı. "B-Biliyorum. G-Gidelim o zaman." Tekrar öne geçti, Kiba da kafası karışık olduğundan omuz silkip takibe devam etti.
***
"Arşiv diyarında kimse var mı?" Kiba ahşap ve demir alaşımlı kapıdan içeri girdi, bir elde meşale, diğerinde mızrak vardı ve aynı kolunda kalkan asılıydı. Miğferi ise başındaydı.
"Üff Kiba." Hinata onu kenara itip meşaleyi aldı ve önden gitmeye başladı. "Bağırmasan olmuyor." Şanslarına kimse yoktu. Kiba ise kapıyı kapatıp peşinden geldi.
"Ne aradığımızı bile bilmiyoruz." Miğferini çıkarıp meşalenin gitmesiyle boşta kalan elinde tuttu, Hinata ise rafları araştırıyordu.
"Ben biliyorum..." Hinata mırıldanıp sayısız parşömenleri araştırmaya devam etti. "İşte!" Bir parşömeni çekip ileride bir masaya geçti ve mumları yaktı, Kiba da yanında ayakta duruyordu, tek sandalye vardı, onda da Hinata oturuyordu.
"Bu da ne?" Kiba miğferini masaya koyup eğilip baktı ve merakla sordu. "Naipler Kuruluna dair veriler..." Mırıldandı.
"Evet." Hinata hızla göz atmaya başladı. "Obito Uchiha..." Naiplerden biriyle ilgili olan kısma gelmişti.
"Bu kralın naibi değil mi?" Kiba kaşlarını çattığında Hinata kısık bir sesle onayladı.
"Bu verilere göre 30 yaşında olmalı..." Hinata pürdikkat incelemeye devam etti. "Madara Uchiha'nın tiran yönetimi sırasında 7 yaşında krallık için hizmet eğitimine alınmış..."
"O adamla ilgili hiç iyi şeyler duymadım." Kiba endişeyle baktı. "Madara savaş yanlısı bir herifmiş."
"Evet ama şu anda konumuz o değil." Hinata incelemeye devam etti. "14 yaşına kadar Madara'nın eğitimi altında kalmış. Madara çocuğu olmadığı için Obito'yu varis ilan etmiş." İkisi de şaşırıp birbirine baktıktan sonra Hinata belgeye devam etti. "Ancak Madara artık savaş eğitimine geçmiş. 20 yaşındaki yeni general Minato Namikaze'nin emri altına verilmiş."
"Naruto'nun babası değil mi?" Kiba kaşlarını çattı.
"Evet, o." Hinata mırıldandı. "O zamanlar halen süren, Madara'nın başlattığı bir savaş varmış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kralla Bir Gece [NaruHina]
FanficZalim bir kral, batıya doğru bir sefere hazırlanıyor. Ve bunun için her şeyi feda edebilecek kadar soğukkanlı. Hatta sefer masraflarını karşılamak için, ülkesinde etrafa dağılmış olan bir halkı, paralarını almak için katledecek kadar acımasız. Sürgü...