Kralla Bir Gece [NaruHina]

Bölüm 10- Gece

Yeni evlenen kral ve kraliçe, mermer ve kireç taşından yapılmış koridorlardan geçip kahverengi ve kabartmalarla süslü ahşap kapıdan içeri girdiler ve Hinata kenara geçip onu bekledi, etrafındaki kırmızı pelerini sıkıca kendine örttü. Naruto ise kapıyı kapatıp kilitledi ve ona döndü.

"Neden orada duruyorsun?" Kaşlarını çattı.

"Sizden izinsiz bir şey yapmayayım dedim." Başını biraz eğdiğinde Naruto birkaç saniye ona baktı, fazla formaliteye gerek yoktu.

"Rahat ol." Hinata sesini duyunca merakla ona baktı, kibarlık beklemiyordu. "Artık eşimin ve aynı dairedeyiz." En azından sözleri biraz kibardı, sesi ise her zamanki gibi ifadesiz, boştu, sadece bir tutam otorite vardı. "Keyfine bak." Kral bir dizinin üstüne çöküp sandallarını çıkarırken Hinata da aynen eğilip sandallarını çıkardı, kral doğruca kalkıp kilimle kaplı zeminde çıplak ayaklarıyla adımlarını yatağın yanına yönlendirdi ve zırhını çıkarmaya başladı, ama çatık kaşlarla yeni eşine bakıp sandaletlerini aldığını gördü, ikisinin de.

"Ne yapıyorsun?" Merakla sordu, zırhını çıkarmaktan vazgeçti.

"Ah, ben." Hinata ikisinin de sandaletlerini aldı ve kapı yolundan çekip kenara, duvarın önüne yerleştirdi. "Ayak altında durmasınlar dedim." Ayağa kalkıp elleri göbeğinde birleşmiş, kırmızı pelerin etrafına örtülüp kollarından aşağı dökülür vaziyette konuştu.

Kral ise garip garip baktı. Kraliçe olmuştu, hizmetçilere emretmek varken tutup ev işi mi yapıyordu? Ev işi yapacaksa hizmetçiler ne güne duruyordu?

Kral başını biraz yatağa doğru sallayıp gözüyle oraya gelmesini işaret ettiğinde Hinata hafif kırmızı yanaklarla biraz tereddütlü adımlarla turkuaz yorganlı beyaz yatağa geldi, kral diğer tarafta duruyordu. İçinden vaktinin geldiğini düşündü ve ne yapması gerektiğini planlamaya başladı.

"Buraya." Kral gözleriyle kendi önündeki noktayı işaret edip sıradan sesiyle talimat verince Hinata istifini bozmadan yatağın ucundan döndü ve önüne gelip yatağın kenarına oturdu, yatak oldukça konforluydu, kendi yatağından daha rahat olmalıydı.

"Şarap?" Kral yatağın başucundaki küçük masadan altın renkli kraliyet armaları ve figürleriyle desen verilmiş siyah küçük boy amforayı alıp iki altın kadehe doldurmaya başladı. Kadehin birinde turuncu bir değerli taş işlenmişti, diğerinde de mor.

"H-Hayır," Hinata tereddütle reddetti. "Şarap tüketmiyorum."

"Tüketmelisin." Naruto amforayı yerine koyup şarapla dolu iki kadehi aldı ve Hinata'nın önüne gelip mor taşlı kadehi uzattı, Hinata ona bir saniyeliğine bakınca kızarmadan edemedi. Adamın zırhının alt ucu yüzüne değmez üzereydi.

"T-Teşekkür ederim." Tereddütle başını eğip kadehi aldı ve iki eliyle kucağında tuttu, dizleri neredeyse birleşikti. Kral kadehi verir vermez sol tarafına geldi ve biraz ona dönerek oturdu, sol ayağı kilimli zemine basarken sağ ayağını sol dizine yerleştirdi, bakır ayak korumalarını çıkarmamıştı. Kadehini sağ elinde tutuyordu, yeni eşinin kucağındaki kadehe bakan yüzünü izleyerek yavaşça birkaç yudum aldı ve dirseğini dizine koyup onu izledi.

"Beğenmedin mi?" Rahat olmadığını açıkça görüyordu, dizleri birbirine çok yakındı, elleri kadehin etrafında birleşmişti ve başı eğikti.

"Ben..." Hinata kadehine bakmayı sürdürdü. "Bilmiyorum. Hiç şarap tüketmedim." Kırmızı ve oldukça lezzetli görünen bir sıvıydı. Naruto biraz daha içip yardımcı olmaya karar verdi.

"İçmeden önce kokusuna bak." Hinata tereddütle kadehi yüzüne yaklaştırdı ve başını biraz daha eğip kokladı. Tam tarif edemiyordu, ama güzel kokusu vardı. Kiraz ve çilek karışımı, hazırlanmakta olan reçel gibi.