Sabah kalktığında yine Naruto yoktu, ne ara kayboluyordu anlamıyordu. Ama bu sefer burada olmaması iyi oldu, dün başlattığı işe devam etmeliydi.
"Ah..." Kalkıp esnedi ve hızla hazırlanmaya başladı. Dar bir siyah şort giyip üzerine beyaz bir ipek elbise geçirdi. bir tane de uzun bir ipek fular alıp iki dirseğine bağladı ve arkasından sırtının aşağısına kadar düşürdü, dirseklerinden ise uçları bacağına kadar düşüyordu. Saçını sağ üst taraftan topuz yaptı, topuzundan birkaç bukle ensesine ve omzuna kadar düşüyordu. Hazır olunca altın rengi sandaletlerini giyip daireyi terk etti.
"Günaydın ekselansları." Kiba sırıtıp onu karşıladı.
"Günaydın." Hinata hafifçe gülümsedi.
"Günaydın." Arkasından başka bir ses konuşunca Hinata ona döndü.
"Shino?" Şaşırdı. "Ne işin var burada?"
"Kral haremi dağıttı." Shino açıklamaya koyuldu, yine aynı giyiniyordu. Siyah saçlarını arka üstten minik bir topuz yapmış ve üç çizgisel deliği olan gri bir optik göz koruması giyiyordu, göz ve alın bölgesi tamamen kapalıydı, çenesi de dahil yüzüne kadar bütün vücudunu kaplayan siyah bir dar takım giyiyordu, üstüne ise tam vücut yeşil bir ceket giyiyordu, altında siyah pantolon ve siyah botlar. Ceketinin boyun kısmının iki yakasında da kırmızı böcek rozeti vardı. Oldukça kapalı giyiniyordu, yalnızca elleri ve yüzünün bir bölümü görünüyordu.
"Artık o da bizimle." Kiba yanıtladı. "Ek koruma ve yardımcı."
"Oh..." Hinata Shino'ya baktı. "Güzel." Hafifçe gülümsedi. "Gelin, bir şeyler yiyelim." Onları peşine takıp gitti.
***
"Demek böyle..." Yemekten sonra her şeyi Shino'ya anlatıp arşivlere geldiler, yine. Shino düşünceliydi.
"Evet." Hinata cevapladı, Kiba önden, diğer ikisi de arkadan girip kapıyı kapattılar. Shino'nun yaşlı bir sürümü karşıdaki masadaydı.
"Hoş geldiniz." Adam ayağa kalkıp onları karşıladı, siyah gözlük takıyordu.
"Hoş bulduk." Hinata önden gidip konuştu. "Bazı kayıtlara bakacağız." Adam onaylayıp oturunca grup raflara gitti.
"Hm..." Hinata parşömenleri inceleyip duruyordu. "Galiba bu..." Üçü de parşömeni okumaya başladı.
"Aman Tanrım..." Üçü de afalladı, Hinata mırıldandı. "Minato'nun isyanının son günlerinde olmuş... Demek bu yüzden Obito Danzo'dan nefret ediyor." Parşömende yazılanlara göre Madara'nın son günlerinde Danzo, Obito'nun ebeveynlerini Madara'nın emriyle hainlik suçuyla idam etmiş. Bütün halkın önünde işkence çektirerek...
"O adamda bir şeyler var demiştim ben." Kiba sinirlendi. "Zaten leş gibi küf kokuyordu."
"Yine de," Shino mantıklı yaklaşmaya çalıştı. "Bu bir şeyi kanıtlamaz."
"Haklısın." Hinata parşömeni yerine koyup rafa tutundu ve parmaklarını ahşaba geçirmeye başladı. "Bize haini bulacak veri lazım."
"Ya da Danzo'nun hain olduğunu kanıtlayacak bir şey." Kiba ekledi.
"Belki özel arşivde bir şey vardır." Shino konuşunca ikisi de merakla ona baktı. "Şu tarafta kilitli demir kapı var. Arşiv sorumlusu babam, onu ikna edip içeri girebiliriz."
"Oh..." Hinata hafifçe gülümsedi. "Bu iyi oldu. Hemen halledelim." Üçü de masaya gitti, Shino babasıyla konuşmaya başladı.
"Sarayda bir hain var," Lafa başladı. "Özetle; Efendi Hinata ve biz kayıtları araştırıyoruz, herhangi bir ipucu veya kanıt için. Şu arşive girmemiz lazım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kralla Bir Gece [NaruHina]
FanficZalim bir kral, batıya doğru bir sefere hazırlanıyor. Ve bunun için her şeyi feda edebilecek kadar soğukkanlı. Hatta sefer masraflarını karşılamak için, ülkesinde etrafa dağılmış olan bir halkı, paralarını almak için katledecek kadar acımasız. Sürgü...