Naruto gözlerini yavaşça açtı, uzun zamandır bu kadar huzurlu bir uyku çekmemişti. Ardından ona sarılan figürü hissedebiliyordu, açık balkondan içeri esen serin ve hafif rüzgar, tenlerini tüy geçer gibi okşuyordu. Ilıktı, vücut sıcaklığı biraz daha yükseliyordu. Ay tenli kızın sıcak Güneş tenine karşı olan soğukluğuna aldırış etmedi, biraz mayhoş bir histi. Burnundan çıkan düzenli ılık nefesi ensesindeydi, yüzü ise başının arkasına gömülmüştü. Solgun kolu bedenine sarılmış, narin küçük eli sert ve yapılı göğsünün kenarındaydı. Çıplak ve sıkı sırtında kızın yumuşak bedenini hissediyordu, pürüzsüz ayaklarının biri boydan boya kendi ayağının arkasına bastırılmıştı, diğeri de ayağının üstüne atılıp ona tamamen sarılıyordu.
İlk defa bu kadar huzurluydu, çektiği en güzel uyku ve uyandığı en güzel sabahtı. Güzel vücudunu kendi yapılı vücuduna tamamen kenetlenmiş halde hissedince karnından hızla bütün vücudunu kaplayan büyük bir sıcaklık hissetti, biraz da cinsel güdüleri uyanıyordu.
Tamamen ondan etkilenmişti. Ama yutkunup istifini bozmadı ve kendini tuttu, yavaşça ondan ayrılıp kalktı. Hinata biraz kıpırdandı ve sessiz bir hum yükseltti ama uyanmadı, Naruto kalkınca oluşturduğu boşluğa doğru yatmaya devam etti. Naruto birkaç saniye onu inceledi, belsiz askılı ve şort giydiğini biliyordu, yorgan göğsüne kadar örtüktü ve açık kolu yorganın üstündeydi. Gece mavisi saçları gelişigüzel dümdüz şekilde yayılmıştı, biraz dalgalıydı ve elektriklenme ya da kırılma hiç yoktu. Beyaz yüzü ise gayet huzurluydu.
Derin bir çekti, orada yatmaya devam etmek istiyordu ama şimdi sırası değildi. Evlenmişti, kraliçesi vardı, tamam. Şimdi sıra savaş planlarında.
Uzun zamandır beklediği ana gitgide yaklaşıyordu.
Üzerine siyah bir kısa kollu tunik giydi, boyu dizlerine kadardı ve bedenine biraz tam oturuyordu. Sonra siyah sandallarını giyip daireyi terk etti.
***
"Bunlar gerçek bir savaşın maliyeti." Naipler Kurulu toplanmıştı, geniş ve büyük bir çember masanın etrafına oturmuşlardı. İsmi Naipler Kurulu olsa da, kralın yokluğunda beraber hükmediyorlardı, ve sadece tek bir naip kralın sorumluluğunu üstleniyordu. Eğer Naruto yoksa, şu anda yerine hükmedecek kişi Obito'ydu. Tabii Naruto'ya bir şey olursa da tahta geçecek olan kişi.
Naruto baş sandalyedeydi, süslemeli kabartmalarla doluydu. Sandalyenin sırtı diğerlerinden daha büyüktü, kolları aslan kabartmasıyla süslüydü ve uçlarında aslan başı vardı. Sırtın ortasına da Güneş kabartması işlenmişti.
"Bu çok ciddi bir tutar," Kurulda mali işlerden sorumlu olan Homura belgelerini açıp masaya sürdü. Gri saçlı ve sakallı gözlüklü ihtiyar, beyaz ve gri renklerden oluşmuş uzun kollu bir ceket ve altına yere kadar ulaşan beyaz bir tunik giyiyordu. "Bunu karşılamak neredeyse zor."
"Ama imkansız değil." Danzo söze girdi, kralın sağındaki sandalyedeydi, Hotaru ise kralın solundaki sandalyenin solundaydı. Arada Obito vardı. "Bu savaşla onlardan sonsuza dek kurtulabiliriz."
"Ya da yok olabiliriz." Obito sertçe müdahaleye girdi, Danzo ile sertçe bakışıyordu, sonra krala baktı. "Tamamen hazırlanmadan savaşa girmek aptalca!"
"Konoha güçlüdür." Danzo çenesini sıvazladı. "Düşman ne kadar kalabalık olursa olsun, ne kadar güçlü olursa olsun Konoha'nın kudretiyle başa çıkamaz."
"Aynı Madara gibi konuşuyorsun." Obito nefretle baktı.
"Beni o hainle karıştırma, kral naibi." Danzo uyardı. "O adam gücüne güç katmanın peşindeydi. Bense Konoha'nın geleceği için uğraşıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kralla Bir Gece [NaruHina]
Fiksi PenggemarZalim bir kral, batıya doğru bir sefere hazırlanıyor. Ve bunun için her şeyi feda edebilecek kadar soğukkanlı. Hatta sefer masraflarını karşılamak için, ülkesinde etrafa dağılmış olan bir halkı, paralarını almak için katledecek kadar acımasız. Sürgü...