Jin telefonu kulağında tutarken, ileri geri yürümeye devam ediyordu.
"Şuna bak. Holly'e benziyor, ama onun beyaz versiyonu gibi." Yoongi yavrunun başını okşarken, söyledi.
"Evet, evet" Hoseok köpeği Yoongi'nin kucağından almış ve yanağına yakın bir yere doğru kaldırmıştı. "Ah, çok şirin ve kabarık." Gözlerini kapatıp, yavrunun kürkünü hissederken söyledi. Yoongi gülümsemişti.
Ve diğer yandan Jungkook, etrafındaki yavrulara boş bir şekilde bakıyordu. Üzgün değildi ama incinmişti.
Bu kesinlikle Jimin değildi. Telefondaki Jimin bir erkekti, ama yanında gördükleri bir kızdı. Peki, kimdi o ? Taehyung ayrıldığından ve kafeye geldiklerinden beri, Jungkook'un aklından bu geçiyordu. Bu köpek kafesi, 1 ay önce Jack'i sahiplenmek için Taehyung'un onu getirdiği kafeyle aynı yerdi.
*******
"Neredeler ?" Jin, erkek arkadaşının aramasına cevap verip söylendi.
Onlar şu anda Namjoon'un bahsettiği köpek kafedeydiler, ama görünüşe göre Taehyung ve pembe saçlı kızdan hiçbir iz yoktu. İçeride personeller ve köpekler vardı.
"Kafenin içindeler." dedi Namjoon.
"İçeride mi ? Biz buradayız, bebeğim. Benimle dalga mı geçiyorsun ? Burada değiller."
"Ne ? Tabi ki dalga geçmiyorum ! Taehyung bir kızla birlikte kafeye girdi, bebeğim. Ger--"
Jin, onun cümlesini bitirmesine izin vermemişti. "Tekrar kontrol eder misin ? Tanrım, biz hepimiz buradayız. Dört çift göz, bu küçük yerde onu arıyor. Burada olsalardı, onları görmez miydik ?" diye dırdır etmişti.
"Bebeğim, yemin ederim, kafeye girdiklerini gördüm." Namjoon hattın diğer tarafından, açıkladı. "Bekle, bir dakika içerisinde orada olacağım."
Namjoon aramayı sonlandırıp lavabodan çıktı ve arkadaşlarıyla, erkek arkadaşının bulunduğu kafeye doğru koştu.
"Hey..." Jin'e doğru yürüyüp, alnını öptükten sonra söyledi.
Jin gözlerini devirmişti. "Senin yüzüne, hey. Nerelerdeydin ?" deyip kollarını göğsünde birleştirdi.
"Lavaboda." Namjoon cevapladı.
"Lavaboda." Jin mırıldanıp, tekrar gözlerini devirmişti. "Şimdi, Taehyung'u görebiliyor musun ?" diye alay etti.
Namjoon etraflarına bakmış ama hiçbir şey görememişti. Önce Jin'e, sonra da arkadaşlarına baktı. "Jungkook'a ne oldu ?" Genç olanı işaret etti.
Jin iç çekti. "Muhtemelen incinmiştir."
Namjoon sevgilisine baktı. "Neden ? Ve ne oldu ? Neden Taehyung'u takip etmemi istedin ? O kız kimdi ?" diye sordu.
"Neden mi ? Çünkü sevgili Taehyung'undan haftalarca haber alamadıktan sonra, onu pembe saçlı bir kız ile gördü. O kız kimdi ? Bunu bilmiyoruz, bu yüzden onu takip etmeni söylemiştim." diye açıkladı Jin. "Ama başaramadın."
"Üzgünüm, tamam mı ? Onlar buradayken, bir süreliğine işemek yanlış mı ? Cidden, buraya girdiklerini gördüm. Ve sadece iki ya da üç dakikadır lavabodaydım ama sonra sen aradın ve hepinizin burada olduğunu ama onların olmadığını söyledin." diye açıkladı Namjoon.
"Tss. Gidelim buradan." Jin Jungkook'a doğru yürüdü ve hafifçe omzuna dokundu. "Gidelim ?" Genç olan başını sallamış ve ayağa kalkmıştı.
Köpek kafesinden ayrılmışlardı. Jin, arka koltuktaki Jungkook'la birlikte erkek arkadaşının arabasına binmişti.
*******