"Hey, seni özledim." Taehyung mutfağa girer girmez, söyledi. İşten geri dönmüştü ve arabasından iner inmez, Jungkook'un hizmetçileriyle birlikte yemek hazırladığı mutfaklarına doğru ilerlemişti.
"Oh, Tanrım..." Jungkook utançtan kızarırken, mırıldandı. Hizmetçileri henüz buradaydılar fakat Taehyung dinleyen birilerinin olduğunu umursamadan, söylemişti.
Hizmetçiler kıkırdarken, Taehyung da kıkırdamıştı. Genç olanın kocası yüzünden kızarmasını görmek, onlar için oldukça hoş bir manzaraydı. Cinsiyetlerine rağmen, hizmetçiler onların birbirine olan aşklarının doğru olduğunu biliyordu.
Jungkook Taehyung'un ona yaklaşıp, kollarını beline sardığı ve şakağına bir öpücük bıraktığı sırada, tabakları diziyordu.
"Sadece hyunglar akşam yemeği için gelecek, bu kadar gergin olma." Taehyung ona arkasından sarılmaya devam ederken, başını omzuna yerleştirmiş ve boğuk sesiyle söylemişti.
"Gergin miyim ?" Jungkook şaşırarak sordu.
Taehyung başını sallayıp tekrar kıkırdadıktan sonra, kulağının altına hafif bir öpücük bıraktı. "Rahatla." diye fısıldadı.
Bu gece, arkadaşları geliyordu. Taehyung onlara planlarını anlatmak için, onları akşam yemeğine davet etmişti.
Taehyung Jungkook ile Kanada'da evlenmek istiyordu çünkü büyük anne ve büyük babası oradaydılar. Torunları sevdiği kişiyle evlenirken, sırf orada olabilmek için uzun bir yolculuğa çıkmalarını istemiyordu.
Uzun masa, şimdi bir sürü yemekle dolmuştu. Her şeyi hazırlamasına yardım eden hizmetçilere ve Hyesung'a -Jungkook'un annesi- minnettardı. Sadece görüntülü konuşmalarına rağmen, onlara sorun olduğunda ne yapacaklarını öğretmişti.
"Bugün erken geldin." Ellerini yıkadıktan sonra kocasına söyledi ve hizmetçilerden birinin uzattığı havluya ellerini sildi. "Teşekkür ederim." Bayana söyledi.
"Oh, hadi ama. Eğer beni garaja paltomla itmeseydin, oraya gitmez ve seni burada tek başına bırakmazdım." Taehyung gözlerini devirip, parmağını biftek sosuna batırdı.
"Yapma--" Jungkook, Taehyung aniden parmağını tavadan çıkardığında, sözünü tamamlayamamıştı.
"Aww..." diye mırıldandı.
Herkes ona şey yüzünden, gülmüştü. Jungkook ona bunu yapmamasını söylemek üzereydi, çünkü ocağın altını Taehyung gelmeden önce kapatmıştı ve hala sıcaktı.
Jungkook kocasının elini tutup, musluğun altında soğuk suyla yıkarken hala kıkırdıyordu. "Bir daha ki sefere, parmağını her gördüğün sosa daldırma. Özellikle de hala tavanın içindeyseler." dedi gülümseyerek.
"Not edildi." Taehyung şakacı bir tavırla cevap verdikten sonra, boşta kalan elini Jungkook'un kalçasına yerleştirmiş ve sıkmıştı.
Diğeri hafifçe geri çekildikten sonra, hizmetçilerin kocasının ona yaptığını gördüklerini düşünerek arkasına bakmıştı. Neyse ki onlar, masanın üzerindeki tabakların yanına çatal ve kaşık dizmekle meşguldüler.
"Gidelim." Taehyung fısıldadığında, bu Jungkook'un kaşlarını çatmasına neden olmuştu.
"Nereye ?" diye sordu.
"Üst kata, odamıza." Taehyung cevapladıktan sonra, kaşlarını oyuncu bir şekilde kaldırdı.
Jungkook kocasının aklında ne olduğunu biliyordu. Ayrıca Taehyung'un eğlenceli ve enerjik davranmasına bakılırsa, yataklarında yapacakları seksi aktivitelere hazır gibi görünüyordu.