7.BÖLÜM: Bir Şeyler Seni Çekiyor

182 53 176
                                    


"Bırak onu onun bir suçu yok." Dedi Ahu ve Barlasın gövdesine ellerini yerleştirip bütün gücüyle itmeye çalıştı ama Barlas yerinden bir santim bile oynamamıştı.

"Tamam güzel torunum benim korkma sen." Diyen büyücü gözlerini Barlas'ın gözlerine sabitledi. "Öz torunum değil evet ama ondan bir farkı yoktur. Eğer Barlas Bey sende beni öldüreceksen durma yap !" dedi. Ahu gözleri kocaman olmuş bir şekilde İhtiyara döndü. "Dede söyleme öyle."

Barlas Ahu'ya dönüp "anlattın anlattın son şansın yoksa bu adama vedanı et." Dedi kesin bir sesle.

"B... ba.. bak gerçekten bir şey bilmiyorum. Eğer birine zarar vereceksen bana ver onun yaptığı tek şey yolunu kaybetmiş bir kıza yardım etmekti." Dediğinde Barlas kılıcını indirdi.

"Bana hikayeni anlat."

"Dedemi bırakacaksan eğer anlatırım."

Bu arada Talay Barlas'ın kulağına eğildi ve "dönmemiz lazım Bey'im. Yoksa Boysan anlayacak ayrıca Bukan Kaan merak eder. Zaten yeterince geç kaldık." Barlas dinledikten sonra Ahu'ya döndü ve "hiçbir şey bitmedi yine geleceğim. Kaçtığını sanma." Dedi ve atına atladı. O atına binince adamları da onun gibi atlarına bindi. Çok sinirliydi ne olursa olsun bir kadına ve bir yaşlı adama kılıç çekmişti. Bunu yapacak adam değildi Barlas bu sinirle devam ederse sonu birinin ölümüyle bitecekti. 'Sinirin en iyi kontrol altına alma yöntemi her şeyden herkesten dinginleşene kadar uzaklaşmaktı.

Atına bindikten sonra Ahu'nun yanına geldi Barlas ve ona doğru hafifçe eğildi. "Geri geleceğim..."

Bu sırada Ahu'nun daha önce hiç dikkatini çekmediği bir şeye takıldı gözleri.

'ne kadar da uzun kirpikleri var.'

Şaka yapıyor olmalıydı değil mi şuan şöyle bir durumda dikkatini o manyağın kirpikleri mi çekiyordu. 'Ah Ahu ah' dedi içinden...

****


"Dede ?" diye seslenerek evden dışarı çıktı. Ortalıkta görünmüyordu yaşlı adam. "De-" derken sözcüğü yarıda kaldı çünkü az ileride duran dikdörtgen kağıt parçası dikkatini çekti. Hemen yanında duran kömür parçasını da görünce beyni parçaları birleştirdi.

"Resim çizsem..." dedi kendi kendine bu fikir onu heyecanlandırmıştı. Burada başına o kadar çok şey gelmişti ki resmi unutmuştu.

Hem resim yapmayalı kaç gün olmuştu. O manyak adamla o iğrenç günün üzerinden tam elli beş gün geçmişti. Kendine her ne kadar itiraf edemese de tek tek o günleri saymıştı. Aşağı yukarı bir ay geçmişti resim yapmayalı.

Sedirin üzerinde ki bıçağı alıp kömür parçasının ucunu kalem gibi sivrilttikten sonra kağıt destesinden bir tane kağıt aldı ve çizmeye başladı. Önce bir insan figürü çizmeye karar verdi ama zamanla o figür Barlas'a dönüştü. Yüzünün her detayını hatırladı tekrar. Siyah hafif çekik siyah gözleri kağıtta yerini aldı ilk önce sonra şapkasının altından her biri bağımsızlığını ilan etmiş saç telleri –ama bu dağınıklık ona farklı bir hava katmıştı- Yüzünü bir kısmını kaplayan siyah sakalları tabiiki insanı şaşırtacak kadar iri cüssesi ve her daim ben buradayım diyen kollarında ki kabarmış damarları...

HAYATI YAŞAMAK İSTİYORSAN GÖZLERİNİ KAPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin