HAYATI YAŞAMAK İSTİYORSAN GÖZLERİNİ KAPAT

9.BÖLÜM

Uzun olduğunu düşündüğüm bir bölüm geldiii bu da yayınlayamadığım zamanı telafi eder umarım iyi okumalaaaar 😊🌸   

''Kılıcı iyi kavraman gerek. Tek bir sert darbenin sonucunda elinde kalmasını istiyorsan tabii.'' deyip Fatma Usta kılıcı tutan elini bileğinden kıvraklıkla çevirdi ve keskin olan ucunu yere getirerek toprağa sapladı. Kollarında oluşan küçük tepecikler 'kas' denen sıfatı almaya layıktı.

''oo bakıyorum da başlanmış bile eğitime.'' diye ses gelen yere çevirdi Ahu kafasını. Barlas bütün samimiyetiyle gülümsüyordu hanımlara.

''Acil deyince bende hemen başlanması gerektiğini düşündüm.'' dedi Erkek Fatma ve ekledi ''senin de engin bilgilerinden yararlanmak isteriz Bey'im.'' deyip dudaklarına yakışmayan bir gülümseme eşliğinde Barlas'a baktı.

Biraz düşünür gibi yaptıktan sonra ''hımm bir bakalım neler biliyorum.'' deyip Ahu'ya bir adım attı ve bir adım daha ''tahmin etme konusunda ne kadar iyisin?'' diye sordu Ahu'ya.

''Durumdan duruma değişir bu sorunun cevabı.'' deyince Barlas gülümsedi.

Kafasını olumlu anlamda salladı.  "Peki bir insan bilmediği şeyleri bile tahmin edebilir mi?'' derken sanki Ahu'yu mini bir testten geçirir gibiydi.

''Tabii ki hayır ama kısa sürede tahmin eder hale gelebilir.''deyip elindeki kılıca baktı ve ekledi ''önemli olan istemek ve çabalamak. İnsan denizin ortasında kalsa ve kara görünmesede hayatta kalmak için o salın küreklerini bırakmamalı kim bilir belki karaya düşündüğünden daha yakındır.''

''Zeki bir kızsın.'' dedi Fatma usta Barlas'da devamını getirdi. ''kılıçta en önemli şey zekadır Ahu. Sonrasını tahmin ve yetenek izler.'' deyip biraz bekledi ve konuşmaya devam etti. "Seni yetiştiren kişi Fatma usta olmalı ben biraz daha sert koşullarda asker yetiştiririm ama Fatma usta bunu kolaylıkla ayarlar." dediği sırada bir adam Erkek Fatma'nın yanına yaklaştı. "Fatma usta İlkay Bey'imiz için sipariş ettiğin  özel bir malzemeler geldi." dedi.

Erkek Fatma Ahu'ya dönüp "kısa bir süre sonra başlarız eğitimlere senden önce almıştım siparişi açıkçası bu kadar çabuk gelmesini beklemiyordum ya da Barlas Bey ile devam edersiniz." sesini kısıp Ahu'ya doğru eğildi. "Yerinde olsam bu civarın en iyi kılıç kullanan adamanı kaçırmazdım sağlam kılıç öğretir." deyip gülümsedi ve ilerlemeye başladı. 

"Vakit kaybetmek istemiyorum başlayalım."dedi Ahu.

"Sen bir Bey ile nasıl konuşulur bilmezsin herhalde ?" dedi kaşları havada.

"Nasıl konuşulurmuş ya da ben nasıl konuşuyor muşum ?" 

"Emir verici." dedi ve kılıcını çıkardı. "Emin misin benden öğrenme konusunda ?" derin bir nefes verdi ve kılıcını yere paralel uzanacak şekilde sağ elinin üzerine uzattı. "Daha önce hiçbir kadına öğretmedim benden zarif olmamı bekleme." 

Ahu önce yutkundu ve sonra "ben hazırım." dedi.

Barlas kafasını olumlu anlamda salladı ve konuşmaya başladı. "Sol ayak öne." Ahu hemen denileni yaptı. "Hareketlerin akıcı olmalı." deyip elindeki kılıcı bileğinden seri bir şekilde birkaç tur çevirdi. "Silahın senin bir parçan olduğunu unutmayacaksın."derken kılıcının ucunu Ahu'nun boğazına doğru uzattı ve ekledi "bir arının iğnesi gibi." 

Ani hareketle gözleri kocaman olmuştu Ahu'nun ama sanki Barlas eski Barlas değil tam bir savaşçı olmuş adının hakkını veriyordu. Bakışları bile değişmişti. Sadece sonuca kilitlenen bakışları Ahu'ya bir an onun düşmanı olduğunu düşündürdü. Kalbinin ritmi bile değişmişti hemen bu fikri aklından kovaladı ve sadece söylenen şeylere odaklandı.