Hatırlatma
Eve yaklaştığımda alt katın Işık'larının açık olması şaşırmama neden olmuştu Şafak belli ki daha uyumamış diyerek çantamdaki amcamın verdiği anahtarı çıkartıp kapıya yöneldiğim de kapı sert bir şekilde açıldı.
Karşımda onu görünce, yine bir Ağlama isteği gözlerimi yokladı ama hayır ağlamayacaktım.
6.bölüm..
Karşımdaki iri cüsseye baktığımda kapıyı tamamen kapladığını fark ettim, savaşı hafifçe iterek yanından geçtim, merdivenlere yönelmek üzere hamle yaptığımda, sertçe kolumu tutup beni döndürdü aramızda tek nefeslik mesafe vardı sanki,
ansızın gözlerim dudaklarına kaydı ışıl denen o kızım 3 saat önce hükmettiği dudaklara.Savaş "neredeydin?" Sesi gereğinden fazla sakindi dudakları aralık, yüz hatları sertti gözleri ise..gece mermisi.
"Sana hesap vereceğimi bilmiyordum, daha önce söyleseydin çalışıp gelirdim, ha?" Dedim oldukça ukalâ çıkmasını istediğim ses tonumla-ki çıkmış olacak savaşın ifadesiz yüzünü öfke kapladı.Savaş "bak sen küçük öykünün dili açılmış, ne tatlı" dedi.
Sinirden ağlamak istiyordum o kimdi ki bana hesap soruyordu.
"Sen bana hesap soramassın" dedim meydan okurcasına
Savaş "sen bana SAVAŞ ABİ demiyormuydun, abiler kardeşlerine hesap sorarlar dimi ABİCİM" bu bir soru değildi, içime işleyen bir gerçekti, yenilerek cevap verdim
"Haklısın, kuzeyleydim oldumu Abi" dedim onun gibi abi kelimesini bastırarak, sanki yüzüme kan gitmiyormuş gibi uyuşuyordu beni tutan elleri hafifçe gevşediğinde
Savaş "bundan sonra bir yere giderken sende şafağın yaptığı gibi, amcan yoksa benden izin alacaksın, anlaşıldığımı" bu dediğine şaşırsamda babam yerine amcan demeside dikkatimden kaçmamıştı, tekrar dediği şeyi düşümdüğümde sinirlendiğimi fark ettim ama yüzüme vurmadım ve yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirerek "iyi geceler, abicim" dedim ve hızla merdivenleri tırmandım.Aşşağıdan gelen sesler gözlerimi açmama sebeb olmuştu, allahım bu sesi nasıl bir yaratık çıkartıyor diye geçirdim içimden, yataktan kalkıp doğrulduğumda ayaklarımdaki ağrı yüzüme ekşitmeme sebeb oluyordu, bunun nedeninin dün giydiğim güzeller güzeli platformlar olduğunu biliyordum, ama güzelliğe giden yolda herşey mübahtır değil mi?
Aşağıya indiğimde, mutfakla savaşan bir Şafak bulmak kesinlikle beklediğim birşey değildi.
"Hayırdır, kuzen dün alkolü fazlamı kaçırdın?" Dedim
Şafak "dün alkol almadım ki" dedi espiri yaptığımı anlamadan.
"Hmm ozaman sabah sabah niye kahvaltı hazırlıyosun, melek abla yokmu?"
Melek abla Şafakgilin çalışanıydı, doğruyu söylemek gerekirse Hülya yengede pek bi marifet yoktu.
Şafak "o bugün izinliymiş annem ve babamda hala dağ evinde, sen ve abimde dün benim için çok uğraştınız, bu arada dün sana ne oldu" derken içeri savaş girdi, içimden bir küfür savurup
"Midem ağrıyordu saolsun kuzey yüzümden anlayınca beni mekandan çıkardı ?"
Savaş "gecenin 3'üne kadarmı geçmedi miden?" Dedi bu sefer cidden merak ediyordu ama ben onun merakını söndürmeyecektim sorusunu duymazdan gelerek
"Şafak neler hazırladın bize?" Diye sorduğumda savaşın çenesi kasılmıştı o sırada üzerine giydiklerini inceleme fırsatı bulmuştum siyah eşortmanı beyaz dar t-shirtiyle ne kadar basit dursada yakışmıştı tekrar yüzüne baktığımda bana küçümseyen bşr bakış atarak mutfaktan çıktı.
Şafak "hey hey ne oluyo abimle sana" Dedi savaş çıktıktan sonra
"Hiç birşey Yok ne olabilir ki savaş abiyle" dedimevet şuan ondan hoşlandığımı saklıyorum Şafak'tan ama o eninde sonunda anlayacaktı, ama illaki unutacaktım beni sürekli aşağılayan birine tutulup ortalarda leyla leyla dolaşamazdım, kafamda bitirmem lazımdı.
Neyseki Şafak daha fazla iredelememişti, önemli bir şey olursa ona anlatacağımı biliyordu, kahvaltıya oturduğumuzda sofra gerçekten güzel görünüyordu,
Ben yumurta sevmeyen bir insan olmama rağmen şafağın omleti gerçekten başarılıydı,ben omleti incelemeye devam ederken, savaş indi, Harika görünüyordu, ilk defa onu takım elbiseli görüyor oluşuma veriyordum kalbimin ağzımdan çıkacak kadar hızlı atmasını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşın öyküsü 1 #wattys2018
Teen FictionKADEHLERE SIĞAMAYIP TAŞAN ASİ RUHLARIN HİKAYESİ. Koca bir sessizliğin içinde çığlık atan bir genç kız... Hayatı hissizleştiren, ölümü kendi önünde diz çöktüren bir adam. Zedelenmiş kalpler, harcanmış ruhlar, itaatkâr bedenler, Ve kusurlarla dolu bir...