Hayat kısa.
Yol uzun.
Patika Yok.
Ve hepimiz ölümlüyüz.
Bazı acılar hiç yaşanmamalı, ama olacağı varmış diyipte bir kenara atmakta yaratılışa ters, ya acını içine atar,sessiz sessiz ölürsün,
ya da doruklarına kadar yaşar,yavaş yavaş alışırsın.Acı çektikçe insan olgunlaşırmış, yalan!
İlk önce kalbin kırılır sonra çürümeye başlarsın.Bende hayata dair umutlarımı,geçmişten gelen keşkelerimle soyutladım.
Geçmişi kötü olduğu için geçmiş yaptım, şimdi düşünüyorum da zaten geçmiş güzel olsaydı geçmezdi.Her hikayenin iyi ya da kötü bir başlangıcı ve sonu vardır,ben hikayemin sonuna geldiğimi düşündüğüm de,sayfayı çevirdim ve ozaman fark ettim..
Ben daha kitabın başındaydım.Şafak "hadi öykü!" Diye bağırdığında ben son kez aynaya baktım,ardından yatağın üzerine bıraktığım çantamı alıp aşağıya indim,eski anılardan kurtulmak için başka bir okula başlıyordum ve tabiki şafakta beni yalnız bırakmak istemediği için benimle geliyordu,bide savaş var Amerika'daki eğitimine burada devam edecekti bir süreliğine ve okuluda hemen bizim okulun yanında,açık konuşmak gerekirse savaşla aynı evde olmamız beni yeteri kadar tedirgin ederken birde okula beraber gidip gelmemiz... "Allahım sen benimi sınıyorsun" dedim kısık bir sesle.
Aşağıya indiğimde Şafak hardal sarısı pantolon ve üzerine siyah kabanını giymişti,bende kış olmasını fazla takmadan diz üstü siyah etek, altına ince siyah çorap ve üzerimede,siyah deri ceketimi gitmiştim neden bu kadar siyah takıldığımı bilemiyorum ama nedense, iyice siyaha daha fazla yöneliyordum.
Ben tam çizmelerimi almak için eğildiğim sırada Savaş geldi fazlasıyla şık duruyordu üniversitesindeki kızlarda Eminim fazlasıyla güzel ve çekicilerdir,zaten savaştada her kızla olurum havaları vardı ben daha fazla kafa takmayı planlıyordum ama savaş "biraz daha eğili kalırsan okul yerine hastaneye gitmek zorunda kalacağız" diye beni bozduğunda ben çizmelerimi alıp doğruldum savaş haklıydı doğrulduğumda belime sancılar girdi ama hiç bir tepki vermemeye çalıştım başarılıda olmuş olacağımki Savaş omuz silkip evden çıktı bizlerde arkasından çıktık.Ne zamandır dışarı çıkmıyordum ?
Daha doğrusu ne zamandır yaşamıyordum ?
Hayattan beklentilerimi,umutlarımı hayallermi ne zaman çöpe atmıştım.Temiz havayı doya doya çektim içime, mutlumuydum? -hayır
İçimdeki boşluk kapanmışmıydı? -hayır
Ama ben Herşeye herkese rağmen toparlanacaktım ister ağlaya ağlaya ister gülümseyerek ama toparlanacaktım..Kendimi toparlayıp kafamı kaldırdığımda savaşın Porsche arabasıyla karşılaşmam kısa bir şok etkisi yarattı "ne yani, senmi bizi okula götüreceksin" dedim şaşkın bir şekilde.
Savaş "beğenemediysen yürürsün,emin ol bende arabamda memnuniyetsiz birimi taşımak istemem,yani yürümen ikiniz içinde daha güzel olur, hatta üçümüz içinde bide arabam var " dedi soğuk bir tavırla bunları söylerken yüz ifadesine Baktığımda... lanet olsun ciddiydi, Allah'ın psikopatı beni bu soğukta yürütecekti, ben sadece savaşın beni okula götürmesine şaşırmıştım yani ben amcamın götüreceğini düşünüyordum offf kimi kandırıyorum savaşla aynı arabada olmaktan tedirgin oluyorum zaten her yerde beraberiz.
Şafak "abi,öykü uzatmayın Allah aşkına hadi gidelim geç kalacağız" dedi bana kaş göz işaretleri yaparak, ama ben sözümü yutamazdım,yürüyemezdimde iki ucu boklu değnek, sonra gururumu ayaklar altına almayı göze alarak şafağın açtığı kapıdan içeri girip arabaya yerleştim,kısa yolculuğumuz savaşın dikiz aynasından attığı,küçümseyen bakışlarıyla devam ederken, Şafak "okula geldik!"diye heyecanlı heyecanlı bağırırken ben yerimden kıpırdamadım bile açıkcası pek de cazip gelmiyordu yeni okul.Arabadan indiğimizde savaş arabayı okulun otoparkına park etmek için yanımızdan ayrıldı,bizde okulun bahçesine doğru yürümeye başladık.
Uzaylıymışız gibi bakmalarını önemsemezsek okula girene kadar herşey normaldi.
Sınıfımızı öğrenmek için müdür yazan odaya girdiğimizde,bizi beklediğimin aksina daha da yaşlı ve daha da kel biri karşıladı dizilerde neden okul müdürleri genç ve yakışıklı oluyor,bunu biri bana açıklamalı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşın öyküsü 1 #wattys2018
Novela JuvenilKADEHLERE SIĞAMAYIP TAŞAN ASİ RUHLARIN HİKAYESİ. Koca bir sessizliğin içinde çığlık atan bir genç kız... Hayatı hissizleştiren, ölümü kendi önünde diz çöktüren bir adam. Zedelenmiş kalpler, harcanmış ruhlar, itaatkâr bedenler, Ve kusurlarla dolu bir...