Savaş'tan...
Şafak "Ooo seninki" dedi.
Duyduğumla başımı telefondan kaldırdım ve öyküye odaklandım, öyküyü fazla tanımamama rağmen ilk günden sevgili yapacak bir kız değildi.
Ama öykü güzel bir kızdı erkeklerin onu rahatsız etmesi normaldi ve...her neyse."O kim" diye sordum ansızın.
Şafak hemen "okulda bizim sınıfta bir çocuk abi, off ama çocuk meteor" dedi ve sustu ardından
"Iıı şey yani... idare eder" dedi Durumu toplamaya çalışarak.
Öykü "öff Şafak abartıyorsun,öyle bişey Yok" dedi sıkıntılı çıkan ses tonuyla.
Bu durumu fazla takmamaya çalışarak
Kararlı ve düz çıkmasına dikkat ettiğim ses tonumla
"Hadi" dedimÖykü'den..
Kapıdan çıktığımızda savaş önden gidip arabayı çalıştırmıştı biz ise Şafak'la oyalanarak arabaya bindik, Şafak öne ben arkaya geçmiştim şafağın herzaman önde oturmaya takıntısı vardı,benim için sıkıntı Yok zaten savaşla aynı arabada olmak yeteri kadar beni geriyordu birde yanına oturmak.... allah esirgesin" dedim kendi kendime1 ay sonra..
Okula başlayalı bir ay oldu, bir ay içinde okadar arkadaş edindimki hayatım yeniden başladı.
Kuzey, meryem,seyide hepsinin yeri bende teker teker ayrıydı.
Kuzey... o başkaydı.
Savaş... işte o bambaşka " savaş nereden çıktı ya"
Diğer kızlarla ise çok eğleniyordum onlar,onlar.. iyiki varlar.
Ve bugün büyük gün,bugün şafağın Doğum günü.
Şafak Doğum günü için okulun yarısını çağırdı bide bu yetmezmiş gibi savaşın arkadaşlarından bir kaç kişi geliyodu tahminince 200 kişilik bir parti olacaktı.
Partinin yeri için bir bar kapatılacaktı o işlerle ise savaş ilgileniyordu aslında o bu işlerle ilgilenmeyi sevmiyordu ve bşr çok kez bu yaptığımızın ne kadar saçma olacağını söyleyip durdu ama kardeşini sevdiği için katlanıyordu belli etmiyordu, onu sevdiğini ama seviyordu işte.Bugünün cumartesi olmasına rağmen Şafak hepimizi sabah 6'da dikti ( ama savaşı korkusundan uyandıramamıştı) burda iş bana düşüyordu .
Savaşın odasının kapısına geldiğimde içim bir tuhaf oldu.Kendisi gibi kapısıda karanlıktı.. siyahtı.
Odaya girdiğimde tamda düşündüğüm gibi duvarlar beyaz, iç konsept ise siyah ve grinin tonlarıydı,
Yatağa baktığımda savaş sanki soğuk sevimsiz biri değilde çok masum,savunmasızdı
Biraz izledikten sonra yanına gittim,
Kaslı kolunu ellerimle hafifçe kavradım "savaş ab.."
Bşr anlık çekilmeyle yatağa düştüm savaş kaşları çatık bana bakıyordu "ne oluyo yaa"dedim istemsizce yüksek çıkan sesimle.
Savaş bir anda bakışları yumuşadı ve hemen toparlanıp yine yüzü ifadesizleşti ardından
" sakın,sakın bir daha böyle sinsice gelip bana dokunma, anladınmı" dedi sesinin yüksek çıkmamasına dikkat ederek benim ise gözlerim dolmuştu aslında bu kadar sulu göz bşr kız değildim aksine ağlamak acınası bir durum olarak görürüm,
Kendimi toparlayıp yataktan kalktığımda son kez yüzüne baktım ağlamamı saklamaya çalışsamda fark etmişti.
"Ben.. ben sadece uyandırmak istemiştim" dedim kırgın çıkmamasını dikkat etdiğim sesimle, ve odadan çıktım.
Kahvaltı etmek için masaya oturduğumda savaş karşımda oturuyordu, ben ise kahvaltı boyumca ona bakmamaya özen gösterdim kahvaltı bittiğinde
Amcam " bugün biz, siz rahat olun diye yengenle dağ evine gideceğiz, savaş kızlar sana emanet" dedi savaşın cevabı ise başını sallamak olmuştu.Kahvaltıdan sonra odama çıkıp ne giyeceğimi düşündüm ama gece kıyafetlerimin çoğu eski evimdeydi ve onları almak istemiyordum ben Kara kara düşünürken odanın kapısı çaldı ve içeri Şafak girdi.
"Kuzen bak sana bir şey vereceğim" dedi ve elindeki çanta benzeri şeyi bana uzattı içine açtığımda fazlasıyla kısa derin göğüs dekolteli beyaz bir elbise karşıladı beni, yanında ise gümüş rengi ayakkabılar
"Nasıl,beğendinmi?" Dedi heyecanla. Elbise gerçekten çok güzeldi ama bir Doğum günü için abartıydı,fazla erotikti.. cesaret istiyordu
"Gerçekten çok güzel ama sencede abartı değilmi?" Dedim onu kırmamaya çalışarak.
Şafak "öykü bu benim Doğum günüm ve sen benim kardeşimsin, tabikide abartı olacaksın, ha tabi benim bu elbiseyi gitmeye cesaretim Yok diyorsan orası sana kalmış" dedi iğneleyerek.
Şafak bu elbiseyi giymemi istiyordu onu kıramazdım ve bir elbisedende korkacak kadar özgüvensiz değildim.
"Yok Canım sadece abartı geldi, seni mi kıracam" dedim sevimli yüz ifademle ve şafağa sarıldım
"İyiki varsın" dedim
Şafak "ay hemen bağla duygusala" dedi ama onunda gözü dolmuştu.
"Neyse, ben çıkıyorum sen hazırlan, eve saç makyaj için bir ekip çağırdım, 15 dk'ya burada olurlar elini hızlı tut"dedi ve çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşın öyküsü 1 #wattys2018
Novela JuvenilKADEHLERE SIĞAMAYIP TAŞAN ASİ RUHLARIN HİKAYESİ. Koca bir sessizliğin içinde çığlık atan bir genç kız... Hayatı hissizleştiren, ölümü kendi önünde diz çöktüren bir adam. Zedelenmiş kalpler, harcanmış ruhlar, itaatkâr bedenler, Ve kusurlarla dolu bir...