Bu kış daha bir acı...Bu sonhabahar daha bi hüzünlü...Bu yıl dökülen yapraklar daha bir karanlık...
Bu yetim bir kız çocuğu değil.
Bu cellatın kalbindeki kısır döngü...
Çünkü bu ZEMHERİ...(Zemheri: Kara kış)
***
Karşımdaki yapılı çocukta kaldı bakışlarım..
Sadece 1 yıldır tanımama rağmen herşeyimi açtığım çocuğa...
3-4 aydır yüzünü bile görmemiştim oysaki...
Bir kaç adım bana yaklaştı."Öykü?"
Sesindeki duruluğu yüzündeki duygusuzluğu bile özlemiştim."Öykü, bana bozuk olduğunun farkındayım...çünkü...çünkü en kötü gününde senin yanında olamadım, ama İnan bana geçerli sebeplerim vardı..."
Kafamı sallayarak devam etmesini istedim.
"Biliyorsun babam...hastaydı. Uzun bir süre bu rahatsızlığı çekti.."
Arasın babası, biz Arasla arkadaş olduk olalı Amerika'daki bir hastanede kanserle savaşıyordu.
Arasla babasının arasın öyle çok büyük bağ olduğu söylenemezdi, daha doğru geçmişte yaşananlardan ötürü Aras babasıyla ilgili mümkün mertebe az konuşurdu."...işte daha fazla dayanamadı ve, ve senin..ailenin ölümünde bir kaç gün önce vefat etmiş, hatırlarsan ben o gün okula gelmedim..."
O günü ne kadar anımsamak istemesemde, Aras'ın orada olmadığını hatırlayabiliyordum.
"Çünkü babamın cenaze işleriyle ilgilenmem gerekiyordu...senin ailenin...ölümü ise kulağıma bir hafta sonra geldi, biliyorsun annemde Amerika'da..."
Dolan gözlerimle hızla onayladım.
"Beni bırakmadı, daha doğrusu yalnız kalmak istemiyordu, babamın benimle ilişkisi ne kadar kötü olsada, annemin ona olan bağlılığı ve sadakati göz ardı edilemez cinstendi.
Öykü, İnan bana yanında olmayı o kadar çok isterdim ki, ama anla beni annem oradayken yapamazdım."Onu anlıyordum herşeyden önce birimizin hala ilgilenmesi gereken bir annesi vardı ve elbetteki iyi bir arkadaştan evvel Anne geliyordu.
"Seni anlıyorum, aynı şeyi bende yapardım" dedim içtenlikle
Affetmişmiydim onu? Galiba.
"Özledim"
Gözlerini kısarak söylediği kelimeyi bende tekrarladım
"Özledim"İkimizinde yüzünde kocaman bir gülümseme vardı bana doğru açtığı kollarına cevap olarak hızla kollarına girdim ve sıkıca sarıldım.
"Eee Şafak nerede?"
Kollarından ayrılarak bir kaç adım geri çekildim.
"Aslında çokta doğru bir zamanda gelmedin, üzerimdekilerdende anlayacağın kadarıyla bugğn yüzme elemelerim var Şafak'ta izleyici bölümünde istersen seni oraya götürebilirim?"
"Tabikide Şafağıda bir an önce görmek istiyorum"
Ona samimi bir şekilde gülümseyerek dolabımdan unuttuğum gözlüğümü aldım ve onu çıkışa yönlendirdim.Havuzun bulunduğu kısma geçerek onu Şafak'ların olduğu kısma gönderdim.
Şafak tabikide onu görünce sorgusuz sualsiz kucağına atlamıştı.
Artık Aras'ta yanımdaydı, herşey daha güzel olacaktı, üzerimdeki fırtına dinecekti, en azından ben öyle umut ediyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaşın öyküsü 1 #wattys2018
Teen FictionKADEHLERE SIĞAMAYIP TAŞAN ASİ RUHLARIN HİKAYESİ. Koca bir sessizliğin içinde çığlık atan bir genç kız... Hayatı hissizleştiren, ölümü kendi önünde diz çöktüren bir adam. Zedelenmiş kalpler, harcanmış ruhlar, itaatkâr bedenler, Ve kusurlarla dolu bir...