Tahir sabah uyandığında yanında Derin'in sıcaklığını aradı. Elleri onun yumuşak vücudu yerine soğuk çarşafa değince ani bir farkındalıkla gözünü açtı. Gözlerini ovarak uyanmaya çalışırken gözleri odayı tarıyordu. Şifonyerin üzerinde ikisinin fotoğrafı gülerek kendisine bakıyordu. Bir an Derin'in kumral, uzun saçlarını, zarif yüzünü ve mavi gözlerini süzdü.
-Derin, sevgilim!
Ses gelmeyince baş ucundaki saate döndüğünde yastığın üzerindeki kağıdı gördü.
Göz yaşları ile ıslanmış mektubu okurken gözünden süzülen damlalara engel olamadı.
Öğleden sonra kapının yumruklanma sesi ile kendine geldiğinde okunmaktan buruşmuş kağıdı sehpanın üzerine bıraktı ve kapıyı açtı.
Turgut ve Yusuf karşısındaydı.
-Neredesin sen Tahir!
Cevap vermeden saatlerdir oturduğu koltuğa döndü.
Turgut ve Yusuf peşi sıra arkasından girerlerken onlara bakmıyordu. Transa girmiş gibi sadece önüne bakıyordu.
-Ne bu halin, içtin mi sen?
-Evleniyor ya, mutluluk şarhoşu olmuş bu abi!
Turgut Yusuf'un boğazını sıkmak isterken gözü sehpanın üzerindeki kapıda kaydı. Eline alıp okuduğunda Tahir'e döndü.
-Ne bekliyordun ki? Söyledim sana o kız bunu kaldıramaz diye.
Tahir yerinden fırlayıp giyinirken peşinden gittiler.
-Hala kararlı mısın evlenmekte?
Ondan cevap alamayınca Turgut devam etti.
-Aferin, iyi fikir. Amına koduğumun bir sözü yüzünden hayatını karart. Ben gidiyorum Nevzat Albay ile konuşmaya.
Tahir bir anda koluna yapışırken ağzından tek kelime döküldü.
-Sakın!
-Tamam abi, sıç batır hayatını karışmıyorum. Ama unutma sen kendine değil en büyük kötülüğü Süreyya ve Derin'e yapıyorsun.
Düğüne en fazla bir saat kala kapısı açık süitin içinde Tahir giyinirken Turgut hala konuşuyordu.
-Tahir kız sana resmen tuzak kurdu. O çocuğun senden olmadığını söylemelisin Nevzat'a. Önce kendi kızına sahip çıksaydı.
Bu sırada içeri giren Nevzat Albay'ın yüzü kırmızıdan mora çalıyordu. Tahir sinir ile Turgut'a bakarken Nevzat Albay'a atıldı.
-Nevzat baba dinle!
-Tahir, her şeyi anlat bana!
Tahir Nevzat Albay'ın karşısına otururken söyleyeceklerinin ağırlığı altında eziliyordu.
-Süreyya'ya hiç dokunmadım. Çocuk benden değildi.
-Sana sordum, neden söylemedin gerçekleri?
-Sormadın baba, bunu nasıl yaparsın dedin? Senin başını daha fazla önüne eğemezdim.
-Ben seni kızımı öperken yakalamadım mı?
-Baba çocuk öperek yapılmıyor.
Nevzat Albay'ın sinirle ayağa kalktığını gören Turgut devam etti.
-Nevzat seninle bunu konuşmak bizim için çok zor. Süreyya Tahir'e takmıştı. O gün sizde onu zorla öpen ve senin yakalanmanı sağlayan oydu. İkimizde hiçbir zaman ona o gözle bakmadık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDAM (Tamamlandı)
FanficUzaktan seviyorum seni kokunu alamadan, boynuna sarılamadan yüzüne dokunamadan sadece seviyorum öyle uzaktan seviyorum seni elini tutmadan yüreğine dokunmadan gözlerinde dalıp dalıp gitmeden şu üç günlük sevdalara inat serserice değil adam gibi...