ALASKA

-Alaska-

        Arkamdaki el beni göğsümün altından sarmalayıp omzuna çıkartıyordu tek istediğim şu  dünya da birinin bana yardım etmesi, sadece bir yardım... 

               ''ah lanet olsun kolum'' koluna ısırdım, artık kaçmak için bir hamle daha yapmalıydım. Ayağımı erkekliğine geçirmiştim ve artık onun canını yaktığından emin bir halde omzundan atlayıp koşmaya başladım. 

Barzo herif canımı yaksa da 21 gramlık  ruhuma iyi gelmişti. Acıyı seviyordum...

 Kalbimin atışı yavaşlamaya başlamıştı uzun zamandan beri bu kadar koşmamıştım sıçtığımın şehri ne kadar kalabalık olursa olsun tehlikeliydi.  Şuanda tek yardım edebilecek kişi Kıvanç, evet hemen onu aramalıydım.

AHHHH  LANET OLSUN ŞU ALARMI İCAT EDENİN ....!!

        Gözümü açtığımda sıcak yatağımla bağdaş kurmuş, yastığımın soğuk tarafını çevirmek için uğraşıyordum. Bu saatte kalkıp okula gidemezdim hazır değildim. Telefonumun melodisi kulaklarımda çınladığında küfür savurmamak için kendimi zor tutmuştum,  karga bağırsağını boşaltmadan arayan kimdi?

        ''EVET'' 

        ''Alaska hala uyanmadın mı sen?''                            

        Uyanamadığımı belirtirken ses çıkardıktan sonra küfür etmemek için sabırla soluk aldım.

        ''Kalk hadi okula geç kalacağız? ''

        ''Tamam bekle hemen hazırlanıyorum'' telefonunu yüzüne kapattığımda koşarak banyoya gidip yüzümü yıkadım, odama döndüğümde dolabımın kapağını açtım. Hayır okulun ilk günü o saçma üniformayı giyinmeyi planlamıyordum.  

Dolabıma içerlenerek baktım hiç mi kıyafetim olmaz?  Oysaki dolabım ağzına kadar kıyafetlerle doluydu.

 Dolaptan siyah toplayıcı taytımı  ve beyaz  sweetimi  alıp üzerime geçirdim. Sweetim biraz kısa olduğu için göbeğim açıkta kalmıştı. Memnun bir şekilde gülüseyip kendimi biraz makyaj yapmıştım.

        Mutfağa indiğimde üvey annemin yemek hazırladığını gördüm.''Günaydın Üvey''  bana doğru döndü

 '' sana kaç kere bana üvey deme dedim'' sesi kızmaktan çok kırgındı 

''aaaa yapma ama sana üvey demem sorun olmamalı'' gözlerini devirdi.  Bende bu sırada hazırlamış olduğu masaya oturdum. Kahvemden bir yudum aldım, 

''Bu gün eve geç gelebilirim, bilirsin okulun ilk günü ve arkadaşlarla takılacağız'' masaya oturuken bana baktı .

''Tamam çok geç kalma'' 

 Ona cevap vermedim ve masada ne varsa silip süpürdüm. Kahvemden son yudumu aldıktan sonra banyoya gidip dişlerimi fırçaladım, her sabah beyazlığından tatmin olana kadar fırçalamaktan bıktım, spor ayakkabılarımı ve çantamı alıp evden çıktım.