ALASKA

''sana ne oluyor ya?''

-EVREN-

        Evet onun aklında soru işareti bırakmayı sevmiyorum, sadece kendisinin hatırlamasını istiyorum. O beni herkesin içinde alay ettiği günü dün gibi hatırlıyorum, o gün eve gittiğimde sadece onu düşündüm, yaptığı şey umrumda değildi.O beni hiç bir şekilde kıramazdı ona birşey olmadığı sürece.. O yıl piskolojimin bozuk olmasından dolayı İngiltereye piskoloji tedavi olmak için gitmiştim, gün geçtikçe tedavilerim iyi sonuç veriyordu bu zamanlarda babam bana özel hocalar tuttmuş eğitimime devam ettiriyordu.Tedaviler sonuç verdiğinde spora başladım, diş tellerimi çıkardım, kendimi Basketbolla alanında geliştirdim küçükken basketbol eğitimi almam bu durumu kolaylaştırmıştı.Bu değişime ben bile inanamamıştım. Buraya döndüğümde Kıvanç beni tanıyamamıştı. Hatırladıkça gülesim geliyor. Burada Alaska'yı  gördükten sonra kalp atışlarımın ritmi bozulmuş göğüs kafesimden çıkacakmış gibi hissetmiştim. Sadece duygularım kırılmıştı ona karşı olan hislerim hiçbir zaman değişmemişti ve değişmiyecekti.

        Lamborghinimi park edip eve girdim Kıvanç yayılmış televizyon izliyordu hiç birşey söylemeden bende diğer koltuğa yayıldım beni fark edince konuşmaya başladı.

''Eee Alaskaya anlattın mı herşeyi?''

''Hayır''

''Nasıl hayır anlattsana kıza herşeyi sıkılmaya başladım ben artık''

''Sen karışma işime Kıvanç,ben onu gördüğümden beri beklemişim biraz daha beklemekten zarar gelmez''

''Pekala'' konuşmama izin vermeden konuşmaya devam etti.

''Bu arada yarın parti düzenliyormuş Alaska da gelicek bak benden bir kıyak olsun'' partiye gitmeliydim. Eğer Alaska'yı yalnız bırakırsam başına bir şey gelebilirdi.

''Ben yatıyorum''diyerek koltuktan kalktığım gibi odama geçtim. Duş almak için banyoya girdim, soyunmaya başladım aynı zamanda da küveti dolduruyordum kıyafetlerimi kirli sepetine fırlattığım gibi küvete girip uzandım...

        Uyandığımda her tarafım buruş buruş olmuş bir vaziyetteydi. Kaç saattir uyuyordum ben? saçıma erkeksi şampuanlarımdan birini sıkıp yıkamaya başladım. Bütün vücudum gevşemiş bir durumdaydı. Suyu açıp saçımdaki köpükleri akıtıp küvetten çıktım. Belime havlu sarıp odama geçtim. Saate baktığımda tam 5 saattir banyoda uyuya kaldığımı anladım. Altıma siyah kot pantolonumu üzerinede siyah tişörtümü ve kot ceketimi geçirdim. Saçımı da kurulayıp salona doğru yol aldım. Kıvanç'ın telefonu düştüğünde sıçrayarak uyandı.

''Noluyo burda aq''

''Telefonun düştü denyo'' birden silkelendi ve ayağa kalkıp telefonunu aldı bende bu arada mutfağa gidip bir şeyler atıştırmaya başladım. Telefonun titremesiyle duraksadım. Telefonu alıp baktığımda bilinmeyen numaralardan mesajlar vardı. Zaten hepsi önemsiz kişilerden diye cebime attım. Ellerimi ve dişlerimi yıkayıp 

''Kıvanç  ben çıkıyorum''

''Tamam yavrum'' bu çocuk gün geçtikçe bozuluyor. Yavrum filan ayıp oluyor yani, hiç yakışıyor mu Kıvanç ? Arabama bindiğim  gibi gaza basıp Alaskaların evine sürmeye başladım.  . Belki okula gitmemeye ikna eder birlikte vakit geçirirdik eminim ki bu benim ve onun içinde iyi fikir.Geldiğimde arabayı park ettim ve Alaska'nın numarasını tuşlayıp aramaya başladım ilk çalışta açmadı ikinci çalışta

''Evet''

''Dışarıda bekliyorum seni üstüne düzgün şeyler giyin'' şaşırmış sesi kulaklarımı doldurduğunda farkında olmadan gülümsedim.