Telefonun alarmının çalmasıyla memnusuz bir şekilde yerimde kıpırdandım.En nefret ettiklerimin listesin sabahın erken saatlerinde kalkıp okula gitmekti.Ve ben son sınıf öğrencisi olarak bunu 4 senedir yapıyordum.
Uykunun verdiği tatlı his iliklerime kadar işlemişti, ta ki üzerimde bir ağırlık hissedene kadar! kim bu beni güzel uykumdan almaya alı koyan. Gözümü açmaya üşeniyordum, uyku beni kollarına alıp sarmalamıştı bu haldeyken gözümü açmam o güzelim uykuyu harcamam demekti. Üzerimdekinin kendini belirtecek bir hamle yapmasını bekliyordum...
Ritim tutarak ' Singin İn The Rain- Good Morning' şarkısını söylemesiyle Beyza'yı sövmeye başlamıştım.
''Good Morning
Good Morning
We've talked the whole night through
Good Morning
Good Morning to you
Good Morning
Good Morning
It's great to stay up late
Good Morning
Good Morning to you
When the band began to play the stars were shinging bright
Now the milkman's on his way and it's too late to say good night
So, Good Morning
Good Morning
Sun beams will soon smile through
Good Morning
Good Morning to you and you and you and you
Good Morning
Good Morning
We've gabbed the whole night through
Good Morning
Good Morning to you
In the morning
In the morning
It's great to stay up late
Good Morning
Good Morning to you'' daha fazla dayanamacağımı anlayıp onu üzerimden attım. Yanağı a sulu bir öpücük kondurup beni uyandırmanın verdiği sevinçle anın yatağımdan kalktı.''hadi hazırlan ben kahvaltıya iniyorum .'' dedi ve çat. yüzüme kapıyı kapattı sinirle bağırarak
'' kes lan kertenkele'' bu lafımı duymadığını bildiğim için götümle gülmeye başlamıştım. bunun üzerine yorganı ayağımla yere fırlatıp hayvan gibi esnedim.Ama ne esneme. gözlerime gelen güneş ışığı gözlerimi kırpıştırmama yol açarken güneş gözlüğümü taktım. biri beni böyle görse dalga geçerdi, gerçi umurumda da olmazdı.
Yataktan kalktım ve dişlerimi fırçalama işim bittiğinde kendimi duşa attım.
Çilek aromalı jelimi üstüme bocaladım bir haftaya kalmadan bitiyor zaten. Sarı bornozuma sarılıp dolabımın karşısına geçtim. Hemen elime gelen kot sortu giyip üzerime beyaz gömlek geçirdim ve kemer takıp kıçımdan düşmemesi için kendimi tatmin ettim. kemerime uygun çanta ve supergalarımı alıp iki dakika hazırlandım. Saclarımı kuruttuktan sonra salaş bir örgü yapıp önlerimi fönledim. hafif bir eyeliner ve dudak rengi rujumu sürdükten sonra kendimi odadan attım. kahvaltı yapmama zamanım kalmadığı için beyza ve üvey annem kızmıştı fakat ikisini de takmayarak beyzayı peşime takıp ana yola doğru yürüdüm. hemen bir taksi çevirip bindiğimizde okulun adresini verdim.
Okula geldiğimizde, bahçedekilerin birbirlerine salak salak yaptığı şakaları dinlerken, iğrenerek okulun içine girdik tabi bu arada Kıvanç yanımıza gelip Beyza'nın dudağını küçük bir bir buse kondurdu.
''Günaydın prensesim''
''Günaydın aşkım''ah aşk böcekleri sizi yalnız bırakmam gerek anladım.
''Ben sınıfa gidiyorum'' deyip hiç bir şey demelerine izin vermeden yanlarından uzaklaştım. Okul dolabımın kapısını açıp gerekli olan kitabımı alacakken ensemde bir nefes hissettim.
''Ne oldu gidebildin mi evine?''
''Yok hala yoldayım ben, eve gidince ararım seni'' deyip omzuna çarparak yanından geçtim. Bilmiyorum ama onunla inatlaşmak hoşuma gidiyor. Sınıfa girdiğimde matematik hocası hemen ardımdan sınıfa girmişti. Ya hocam bu ne hız biraz daha takılsaydın, hiç sorun değildi biz sizi beklerdik.. diye düşünürken Ozan'nın sesini duydum.Ozan sadece sınıf arkadaşımdı soğuk muhabbetlerimiz var ama iyi çocuktur. Hiç eve gitmeden okula geldiğim günü hatırlıyorum 'Ölüye saygım var' diyip çantasından yastık çıkarıp benim oturduğum sıraya fırlatmıştı, KOMİK ÇOCUK! Acaba bu defa ki derdi ne?
'' Parti düzenliyormuş haberin var mı?''
''Hayır ne zaman?''
''Yarın akşam'' belkide bana eğlence çıkabilir.
''Belki gelirim''
''Tamamdır orada görüşürüz o zaman'' demesiyle birlikte kafamı elimin üzerine koyup düşünmeye başladım. Eğer Beyza'yı parti işi için kafaya alırsam oda Kıvanç'ı ikna eder ve Evrende partiye gelebilirdi. Aşağılık pislik! Yüzünü görmek istemiyorum o yüzden Beyza'ya partiden bahsetmeyeceğim!!!! dememle birlikte zilin çalması bir oldu hemen kendimi kantine atıp kahve aldım. Kahvemi yudumlarken Beyza'nın çığlıklar eşliğinde bana doğru koştuğunu gördüm. Hayır olamaz kesin partiyi duydu ve Kıvanç onu kafaladı zaten nerde parti orda Kıvanç.
''Yarın partiye gidiyoruzzzzzzzzzzzzzzzzz''
''Geviş getirmene gerek yok Beyza ben bu partiye gelmeyeceğim''
'' Sen Hayırdır?''
''Havamda değilim Beyza''
''Ben anlamam yarın akşam Kıvanç'a söylerim seni alırız''
''tamam yeter ki başımda cırlama ben kendim gelirim'' Beyza yanağıma sulu bir öpücük kondurdu. Bu kız pislik be!!!! ama çok samimi bir kız şeytan diyor al bunu ısır ısır ısır ye tek bir parçasını ziyan etmeden o derece bal bir kız. Ama bu sefer şeytana uymamayı tercih ediyorum yamyam değilim ben !!
------------
Okulun çıkıs zili çalmasıyla sınıftan yavaş adımlarla çıktım okulun çıkış saati olmasına rağmen koridorlar boş denecek kadar az kişi vardı... erkekler tuvaletinin önünden yavaşça geçerken bir kolun beni erkekler tuvaletine çekmesine mani olamadım hadi ama bu iğrenç. Beni duvara sıkıştırdı.EVREN.
''Napıyorsun gerizekalı mısın sen? Tanrım bu çok iğrenç erkekler tuvaletindeyim, yüzünü dağıtacağım pis herif..''
''Gerçekten küçük bir yaratık olman konusunda ciddiydim''
Sinirle onu itmeye çalıştım.
''Senin derdin ne' Neden sürekli karşıma çıkıp bu türlü şeyler yapıyorsun? Senden etkilenmemi filan bekliyorsan bu tipe çok zor!!''
Bu söylediğime kendim bile götümle gülerdim ki Evrende öyle yaptı. Ne kadar seksi gülüyorsun sen öyle!
''Bu söylediğine kendin inanıyor musun?'' dedi ve hareket etmemem için bacaklarımı bacaklarının arasına alıp kenetledi elleriyle beni kollarımdan tuttuğu gibi duvara sabitledi, başını başıma yasladı.
''2 sene öncesini hatırlıyor musun Alaska? Hatırlamıyorsundur tabi, aynı semtte oturduğumuzdan bile haberin yoktur, İngiltere'ye yaz tatile gidene kadar sadece seni izledim. Ondan sonrasında zaten varlığımdan haberin bile olmadı''
''Aynı semtteysek ve aynı yaştaysak seni tanımamam için bir sebep yok bence! saçmalık'' dudaklarını kulağıma doğru kaydırıp fısıldadı
''İyi düşün bir yerlerde bir eksiklik var''sonra kenetlediği bacaklarımı çözdü kollarımı rahat bırakıp beni erkekler tuvaletinde yalnız bıraktı. Ne demek istiyordu bu yakışıklı oğlan? Hep aklımda soru işareti bırakıp gidiyordu.
Okuldan çıkıp okulun yanındaki taksi durağından bir taksi çevirdim ve oturduğum yerden önceki semtte indim. Etrafıma bakınıyordum kimi hatırlamıyordum ki ben düşün bakalım Alaska ...
2 Sene öncesine geri döndüğümde sadece üvey ailemle olan sıkıntılarım yüzünden sabaha kadar barlarda takılırdım. Bu zamanlarda yanımda hep Kıvanç olurdu. Sadece biraz da olsa bir şeyler hatırlamak istiyorum.
MEDYADA EVREN VARDIR. AYNI ZAMANDA ALASKA' NINDA GİYİNDİĞİ KIYAFETLER. VOTE VERİRSENİZ SEVİNİRİM VE DAHA DAHA GÜZEL YAZMAYA ÇALIŞIRIM :) ÖPÜLDÜNÜZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALASKA
Roman d'amourLise 2 başladığım bir hikaye o yüzden etrafa vereceğim görüntülü kirliliğinden dolayı özür dilerim🙈