''Vayy kardeşim karı kız mı kesiyoruz hayırdır?''

2.5K 47 6
                                    

-ALASKA-

            Banyodan çıktığım gibi üstüme ayarladığım kıyafeti geçirdim. Koyu göz makyajımı yapıp, dudak parlatıcımı sürdüm. Saçlarımı da arkadan hafif bir şekilde tokayla tutturduğumda tam olarak hazırdım. Aynaya baktığımda kendimden etkilenmiştim resmen. Yeşil dar elbisemi giyip üzerime krem rengi ceketimi almıştım. Krem rengi deri botlarımı da ayağıma geçirdiğimde geriye sadece Mete’nin gelmesini beklemek kalmıştı. Salona doğru inerken telefonumdan Mete’nin numarasını bulup onu aradım.

‘’Dediğim gibi karizmatik giyindin dimi?’’ Mete’ ye sorduğum soruyla haince sırıttım. Bu akşam Meteyle lüks bir restaurantta yemek yiyecektik. Nedeni ise Evren. Kıvanç’ın olayından sonra aradan 3 gün geçmiş, Evren sürekli yanıma gelip durmuştu. Tabi hemen yelkenleri indirmedim! Bugün Evren’in asistanı beni aramış bugün ki restaurantta rezervasyonun kaçta olacağını sormuştu. Önce sekreterin ne dediğini anlamamıştım fakat sonra akıllılık edip hangi restauranta rezervasyon yapılacağını öğrendim. Kısacası Evren bugün biriyle yemek yiyecekti ve ben çok merak ettiğimden dolayı Meteyle anlaşıp akşam yemeğine Evren’in bulunduğu restauranta gidecektik. Evren’in yemeğe çıkardığı kişi kimdi? Akşama her şeyi görecektim.

‘’Her zamanki halim ayıp ediyorsun ama!’’diye sitem etmeye başladı.

‘’Tamam hadi geç kaldık çabuk gel!’’

‘’Tamam bebeğim 5 dakikaya kapındayım’’ dediğinde cevap vermeye fırsat kalmadan yüzüme kapattı. Son kez aynaya baktığımda halimden memnun bir şekilde sırıttım. Evren beni böyle görünce kesin problem çıkaracaktı. Zaten niyetim de onu kıskandırmaktı. Birkaç dakika oyalandıktan sonra korna sesini duyduğum gibi dışarı çıkmam bir oldu. Mete’nin arabasına bindiğimde oda telefonda konuşuyordu.

‘’Tamam aşkım sonra konuşuruz’’ diyip telefonu kapattı ve gaza bastı. Meteyle yurttan ayrıldığımdan beri doğru düzgün görüşememiştik, tabi insanın başı bağlı olunca. Meteye zaman çok çok yaramıştı. Esmer, uzun boylu, sert yüz hatlarına sahip olmasına rağmen gayet cana yakındı. Tabi bu yakışıklılığına bir sevgilisi vardı. Hatta baya ciddi düşünüyorlarmış. Mete yurtta çok çalışırdı, bu sayede şuan önemli bir iş adamı olmuş.

‘’Şu meşhur Evren Çevik’le en sonunda tanışacağım sanırım.’’ Dediğinde sadece kafamı sallamakla yetindim.

‘’Bu arada Evren bizim yurttayken kardeş gibi olduğumuzu biliyor değil mi? Yanlış anlamasını istemem.’’

‘’Merak etme biliyor zaten pek takmaz o meşguldür.’’ Diye yalan söylemiştim.

 Evren benim bir erkekle yemeğe gittiğimi bilse kızardı,ne kadar yakın arkadaş olsam bile.Tabi Kıvanç hariç.Allaha şükür ona karışmıyordu.Evren daha önce Mete’yi görmeyi bırak adını bile duymamıştı.

15 dakika sonra restorantın önüne gelmiştik. Yol boyunca pek konuşmamıştık. Pekte konuşmak istemiyordum zaten. Tek düşündüğüm Evren’in bu gece kiminle yemek yiyeceğiydi. Acaba şu geçen ki anahtarı verdiği kız mıydı? Biraz daha düşünürsem beynimin yanacağından korkuyorum. Mete gelip kapımı açtığında ona teşekkür edip arabadan indim. Böyle kibarlıklar bana uygun değildi. Sağ olsun Evren ve Kıvanç sayesinde böyle erkeklere hasret kalmıştım. Mete’nin koluna girip restoranta girdik. Garson bizi ayırttığımız masaya doğru yönlendirirken ben de gözlerimle Evren’i arıyordum. Mete sandalyemi çekip oturmamı işaret ettiğinde gözlerim karşı masada oturan Evren’ kaydı. Yanında orta yaşlı bir çift gördüğümde kendimden utandım. Tahminime göre o çift Evren’in ailesiydi. Kadının yüzü bana ters olduğundan tam olarak emin olamadı. Fakat Evren’in yanında oturan adamı görünce kararımdan emin oldum çünkü yüz hatları Evren’in tıpa tıp benziyordu. Boktan bir hata yapmıştım. Ben bunları düşünürken garson yanımıza gelmiş Mete’ye menüyü uzatmıştı.

ALASKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin