13. Bölüm

3.4K 252 77
                                    

~İyi Okumalar yawrumlar ❤



"Lan tamam bırak!" Aras cafe de Berk denen o çocuğa yumruk attığı için görevliler onu dışarı çıkardılar. Tabi bizde peşlerinden gittik.

Irmak, Ece ve ben kol kola dururken Aras yanıma geldi.

"Rüya sen napıyosun!"

"Ne yapmışım?"

"Birde soruyor musun. O adamla sarmaş dolaş napıyodunuz diyorum?" kaşlarımı çattım.

"Herşeyi yanlış anlayıp bana patlıyorsun! O çocuğu tanımıyorum, birden gelip yanımıza oturdu. Tam ben ona kalkmasını söyliyecekken sen geldin."

"Okuldan biri görebilirdi." Ece kolunu omuzuma atıp

"Bağırma kıza be. O salak çocuk birden kolunu Rüya'nın omzuna attı. Bende gıcık oldum zaten. Neyse kapatalım bu konuyu. Bişeyler yapalım mı?" Can;

"Aynen, hmm.. Sinemaya gidelim." dediğinde

"Rüya için sorun olmazsa gidelim." aslında buraya kadar gelmişken eve dönmem saçma olurdu zaten sıkılırdım.

"Yok, sorun olmaz."

"Peki o halde hadi gidiyoruz." Biz Ece 'nin arabasına doğru giderken Can arkamızdan gelirken

"Aras sen gelmiyormusun!?"

"Hayır, siz gidin"

Ece bağırarak
"Sinemada yakışıklı erkekler genelde yalnız kızların yanına oturur." diye bağırdı Aras' ın duymasını ister gibi

"Ne demeye çalışıyorsun Ece?" dedi arkamızdan

"Ne diycem canım. Yani az önceki gibi Rüya'nın omzunda bi erkek eli görürsen falan yanlış anlama diye şey ettim."

Bi kaç saniye sonra Ece fısıldayarak "Geliyor" dediğinde, onlar gülerken ben sırıttım.

Aras ve Can kendi arabalarında gelirken bizde kız kızaydık. Ama bişey farkettim de Burak nerede? Koltukların arasından kafamı geçirip

"Kızlar Burak nerede?"

"Harbiden lan o bizden ayrılmadı. Noldu ki" dün olanlar aklıma gelince

"Oha yoksa cidden Can Burak'ı öldürdü mü?" Ece güldü

"Yok daha neler, bi ara bakalım" cebimden telefonumu çıkarttım. Cidden neredeydi bu çocuk? Bu sessizliği hayra alamet değil. Telefon rehberinde Burak kendini üçüncü sıraya kayıt etmişti. ikinci sırada Irmak, dördüncü sırada ablam sonra Can ve Ece yedi. Birinci sırada kimin olduğunu söylememe gerek yok bence. Üçüncü numaraya gelip aramaya başladım.

Çalıyor...

Çalıyor...

Çalıyor...

Çalı-

"He conem?" O nasıl bir telefon açmadır.

"Burak sen nerdesin?"

"Niye? Hasretime dayanamadın mı?" Gözlerimi devirdim.

"Hayır, dünden sonra hala yaşıyor musun diye bakmak için aradım."

"Ölüm gibi bişeydi ama kimse ölmedi." (randomlarınızı eksik etmeyin kdkdjdkdkkd)

Ece önden "Hoparlöre al" dediğinde haparlörü açtım.

"Ee şimdi nerdesin? Niye yanımıza gelmedin?"

"Bagajdayım. Yanınıza gelmediğimi kim söyledi."

Sin Fin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin