BULUT BEYY

165 8 0
                                    

Beni görünce kalkmaya çalıştı yerden ,kalkamadı ama dayımın yardımıyla zar zor ayakta duruyordu büyükbabam. Bana sarıldı,saçımı öptü , kokumu içine çekti,ve zor tuttuğu göz yaşları bi anda firar ettiler göz pınarlanırından. Dayım yanımıza gelip sessizce arabaya binmemi işaret etti,dediğini yapıp el bavulumu yanıma alıp ama siyahlı mavili olan orta boy bavulumu bagaja koydum ve siyah , markası çok ünlü olan bi arabaya bindim. Gideceğimiz yere gidene kadar kimseden çıt çıkmıyordu . Dayım ve büyükbabam beni üzmemek yani daha fazla üzmemek için gözyaşlarını içlerine akıtıyorlardı. En sonunda sadece beni bekleyen annemin cenazesinin bulunduğu yere geldik. yıkanmıştı , gül kokuyordu her zaman ki gibi.gözleri ıslaktı sanki ağlamış mıydı yoksa? Yüzünde ufak bi tebessüm vardı. Genç, uzun boylu, siyah kısa saçlı bi kadın yanıma gelip artık müsadenle defnedicez dedi bu kadını tanıyor gibiydim ama tam çıkaramamıştım. Kesik kesik çıkan sesimle ve ağlamamla "peki ama kuzeyi yani kardeşimi görebilir miyim"dedim. ne kadar aciz duruyordum değil mi?kadın beni kuzeyin yanına götürdü.Oda aynı annem gibi gül kokuyordu , gözleri ıslaktı ve gülümsüyordu sanki.Daha fazla dayanamayıp yere çöktüm bu sefer sessiz değil hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Koluma dokunan eli hissettiğimde korktum birazcık. Abimdi oda çok yıkık duruyordu artık çekirdek ailemden geriye bi o kalmıştı.Artık defnedecektik annemi . Götürdük o toprağın altına gireceği yere , mezarlığa.kadınların ağıtlarıyla , erkeklerin ise güçlü kalmasıyla ikiside girdi o toprağa. Cenaze namazları kılındıktan sonra eve geldik. Mezardan çıktığımdan beri ağlamamı susturamıyordum.Eve geldiğimde ağıtlar daha çok arttı yanıma yine o siyah saçlı kadın geldi isminin Çiğdem olduğunu söyleyince çıkartabildim o annemin kuzeniydi. Bana üzülmememi abimin benim üzüntümü görünce daha da çok harap olduğunu dedikten sonra birde önüme yemek koyduktan sonra gitti.anneannem geldi yanıma ama o da bitmişti resmen . Bana annemin gençliğine ne kadar benzediğini dediğini hatırlıyorum sadece.Ebrar ve Havinin yani ortaokuldan beri yakın arkadaşlerımın dediğine göre ise sinir krizi geçirmişim.kalktığımda yeşil başlıklı ,yeşil renkli bi yatakta yatıyordum .Başım oldukça ağrıyordu ama artık ne ağlamak geliyordu içimden ne de bu evde durmak zaten sabahın erken saatleriydi kimseye haber vermeden çıkıp gittim evden sadece Havin'e bi mesaj çektim"beni merak etmeyin sessiz bi yerde kalmam gerekiyo "Ondan sonra ise en başta parka gittim yürüdüm yürüdüm sonra banka oturup öylece gökyüzünü izledim ne de güzledi öyle kuşlarıyla , gökkuşaklarıyla bi müddet daha durup gittim ordan dolaştım olmadık yerlerde . Bi Avm ye gittim sonra baya gelişmişti 6 sene önce ki halinden eser yokru resmen orda da dolaştım ama üzüldüğümde hep yaptığım şeyi yapmaya gelmiştim aslında buraya bi kafeye girip saatlerce orda oturup gökyüzünü izlemek için gelmiştim
Ve öyle de yaptım tahmin ettiğim gibi en üst kattaydı bu saatlerde boş olan asansöre binip çıkmıştım.o sırada gözüme ilk çarpan kafeye girdim ve bu soğukta dışarda oturmak istediğimi söyliyince şaşıran kıza bi tebessüm ettim ve diğer çalışanlara sert bi bakış atıp dışarı çıktım. Yanıma gelen uzun boylu ,sarışın kız battaniye isteyip istemediğimi sorunca "hayır " dedim "peki başka bişey istermisiniz"diyince de "hayır" cevabını aldı . Saatin ne kadar geçtiğini hava karırınca anladım bu sürede o çok güzel sarışın kız sanırım 100. Kez gelip battaniye veya başka bişey isteyip istemediğimi sormuş ve tüm ailem,arkadaşlarım aramıştı . Bu sefer Ebrar'a aynı mesajı yollamıştım. Ama şimdi başka biri aramıştı beni bambaşka biri hemen panikleyip ayağa kalkmıştım o anda o güzel kız yanıma geldi panikle bişey olmadığını söyleyip kızı yolladıktan sonra beni arayan sevgilime döndüm onunda sesi kötüydü "bişey dicem" dedi bense ona"senden ayrılmak istiyorum" diyip kapattım telefonu niye bilmiyoruö ama bişey oldu ve benn öyle dedim. Sonra tekrar gökyüzüne döndüm 15-20dk anca geçmişti ki bi sandalye gıcırtısı duyup önüme döndüm karşımdaki sandalyeyi çeken yakışıklı, birazcık esmer tenli,mavi gözlü ,giydiği kazaktanda belli olduğu gibi kaslıı biriydi.hiç bişey demeyip benimde az önce olduğum oturuşa geçti ayaklarını demir ince korumalıkların üstüne atıp mavi gözlerini gökyüzüne çevirdi.şaşırmışmıydım evet ama şaşırmamış gibi davranırken yine o kız geldi yanıma bişey isteyip istemediğimi sordu yine ama bu sefer hem karşımda ki adama hem de benim üzerime kırmızı üzerinde kafenin logosu olan battaniyelerden verdi.en başta teşekkür edip sonrasında ise bi türk kahvesi istedim.kız 10 dk bile olmadan gelmişti ve elinde birde kağıtla kağıtta "karşında oturan kişi bulut bey kafenin sahibinin oğlu geldiğinden beri seni izleyip soruyor oysaki bu kafeye babası onu zar zor getirip zar zor tutardı.oda kimseyle ilgilenmezdi ama sen geldiğinden beri hiç biyere gitmedi.Bence bi kahve ısmarla"yazıyordu.

YİNE SİZE SESLENİYORUM HİÇ OLMAYAN OKURLARIM!!
BELKİ BİRAZ KISA OLUYOR BÖLÜMLER AMA UMARIM BEĞENİYORSUNUZDUR
(MEDYADAKİ FOTOĞRAF BULUT BEYE AİT)

GÖKYÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin