Çorbamın hepsini bitiremedim tabi ki çünkü gerçekten içimden hiç birşey yemek gelmiyordu.Birdee üstümü değiştirip duş almam gerekiyordu çünkü kusmuk kokuyordum aynı Kuzeyin bebekliğine dönmüştüm sürekli kusan,ağlayan ve kusmuk kokan bi bebek haline gelmiştim yani...Duşumu alıp Benden 3-4 yaş büyük olan ama benle aynı bedene sahip olan Kübra teyzemin siyah kazağını, koyu griye çalan kot pantolonunu ve kendi montumu, botumu ve beremi takıp çıktım. Yanıma Havin'in telefonunu almıştım Buluta mesaj çekmek için ve evden çıktığım an mesaj attım.Aslında bu kadar aceleci olmamın tek sebebi telefonumun şifresi yoktu ve sevgilimin yani eski sevgilimin beni mutlaka arayacağını biliyordum. Umarım Bulut telefonum çalsa bile açmamıştır aslında daha da kötüsü fotoğraflarımdı birsürü özel fotoğraflarım vardı.Alexle olan, babamla olan,annemle,abimle,Kuzeyle ve en kötüsüde Havin ve Ebrar la saçmaladığımız bir sürü fotoğraf...Konum zaten anında gelmişti ve bizede yakındı.Yürüyerek gittim çünkü gözlerim kıpkırmızıydı belki biraz temiz hava bana iyi gelicekti hem daha fazla ağlayamayacak gözlerimde kıpkırmızı olmayacaktı daha fazla.konum attığı yere ulaştığımda Bulutun biriyle kavga ettiğini anlamıştım amma velakin bunun Alex olacağını hiç tahmin etmiyordum.Koşa koşa yanlarına gittim Alex yerde yatıyordu ve Bulut ona yumruklar savuruyordu ardı ardına...Alex en sonunda yerden kalkınca Bulutun karnına çok sert bi tekme attı bu sefer üste çıkan Alex altta olan ise Buluttu.zar zor ayırmıştım Alexin gözleri kıpkırmızıydı onu ve telefonumu alıp hemen gittim.Buluta dönüp bakmamıştım bile en son yerde yatıyordu zaten kavga ettikleri içinde telefonum yere düşmüştü Allahtan kırılmamıştı.Diğer sokağa geçtiğimde ise Alexe bağırmaya başlamıştım oda az çok Türkçe biliyordu,oda Buluta göre yakışıklı olmasa da yakışıklı bi çocuktu ve zayıf noktalarından biri de bendim.. Ona burda neden olduğunu,artık onu sevmediğimi ve gitmesini söyledim ama en başta yüzünde ki kanayan yerleri temizlememiz gerekiyordu. Onu en yakında ki eczaneye götürdüm ve yüzünü sargılattım. Ve havaalanına götürdüm onu,bilet aldık en başta sonra onu İngiltereye yolladım.Üzülmesini istemiyordum ama ben şuan iyi değildim onu daha çok üzebilirdim o yüzden ayrılmam gerekiyordu.Yine yürüyerek eve gitmiştim.eve girdiğim an telefon çaldı bilinmeyen bi numaraydı açtığımda Bulut'un sesi geldi sanırım kafası güzeldi saçmalayıp duruyordu.Benim onla uğraşacak ne sabrım ne de vaktim vardı.Telefonu kapatıp numarayı engelledim . En başta kızları arayıp taziye evine gelmeyeceğimi şuan evde olduğumu söyledim.Sonra üstümü bile çıkartmadan balkona geçtim ve yolda büfeden uğrayıpta aldığım İngiltereden geldiğimden beri içmediğim sigara paketini açtım.Zaten çok içmezdim 1 paketi 1,5 haftada falan bitirirdim ama o gün içtikçe içesim geldi kızların geldiğini fark ettiğimde pakette sadece 2 tane sigara kalmıştı kızların ikiside sigara içmezdi hele Havin kokusundan beli rahatsız olurdu. Ben de yeterince içtiğimi fark edip paketi yanıma alıp kalktım ve üzerimi değiştirip bi kaç gündür sürekli yaptığım şekilde ağlayarak ve ninniyle uyumaya çalıştım ama yine bi kaç gündür olduğu gibi sabaha karşı ancak uyuyabilmiştim...sabah kalktığımda başım acayip ağrıyordu kalkıp yanımda olan suyu içtim ve yine içinde sadece 2 tane kalmış sigara paketini alıp balkona çıktım. 2 sigarayı da içtikten sonra boş boş gökyüzünü izleyip ağlıyordum. Kendime geldiğimde saat akşam olmuştu nerdeyse evde dolaştığımda kızları görememiştim büyük ihtimalle taziye evine gitmiştiler.Bende yine simsiyah giyinip ve yanıma Kübra teyzemin giysilerini alıp taziye evine gidiyordum bu sefer yürüyerek gidiyordum.Temiz hava iyi geliyordu ağlamaktan kıpkırmızı olan gözlerim bi müddet ağlamadığım için rahata eriyolardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜ
De TodoBabasını 6 yıl önce kaybettiği kendi için kan kokan ülkeye gidiyordu ama bu sefer de annesini ve küçük kardeşini kaybetmişti. 6 yıl önce babası öldüğünde kendine bir söz vermişti ağlamıyacaktı ama bu sefer hayat gökyüzü dedikleri o güçlü,hiç ağlam...