UYURSAM AĞLAYAMAZDIM ÇÜNKÜ

143 8 0
                                    

Bu kağıdı bana gönderme sebebi neydi ki? Bana kötü çocuk rolüne falan mı yatmaya çalışıyodu ?En başta gerçekten bi kahve ısmarlamayı düşünüyodum ama benim acım büyüktü. Eğer kimseye pas vermiyosa bu yaptığı neydi beni gözüne kestirip yanıma gelmişti. Resmen bu yaptığı yavşaklık tı düşüncükçe çıldıracak gibi oluyodum ve bi sinirle kalkıp gittim ordan. Hesabı ödeyip koşa koşa çıktım. Bu neydi ya böyle ergen liseli çocuklar kötü çocuğum, kolay pas vermem ama sana pas verdim hemen bana aşık ol gibi bişeydi bu resmen. Hem sinirimden hem de artık ne yaşarsam yaşayayım anlatacak bi annem olmamasına ağlıyordum yine sessiz sessiz.Türkiye'ye geldiğimden beri ağlıyodum resmen ve bu daha çok sinirimi bozuyordu.Ben annemden sır saklayamazdım bunu da ona anlatmam gerekiyordu hemen avm den çıkıp avmenin karşısındaki taksilerden birine binip mezarına gittim annemin. İlk defa gece gelmiyordum mezara babamda da çok gelmiştim buraya ama şaşırdığım şey annemin mezarının başında birinin olmasıydı.İyice yaklaşınca farkına varabildim anca abimdi o ağlıyordu hemde avazı çıktığı kadar ağlıyordu. Yanına geldiğimi fark edince kısılmış sesiyle soru sordu bana"Gökyüzü hatırlıyo musun bana babamın öldüğünü ilk sen haber vermiştin hiç bir zaman anlatmadın bana sen nasıl öğrendin bunu"sesimin tonunu ayarlayıp konuştum "hatırlıyor musun abi benim babam öldükten bi sonra ki gün doğum günümdü 18 ime girecektim zaten babamda o yüzden izin vermişti ya saçımı boyamama "dedim en başta ve zorla tuttuğum göz yaşlarım teker teker aktılar gözlerimden.Ve sonra devam ettim cümlelerime "18 yaşıma giricem diye çokk heycanlanıyorum tabi o günde babamı aramıştım Havinle Ebrarı alabilirmi diye telefon yine bi kaç saniye sonra açıldı ve bi kaç saniye sürdü dedi ki hayır kızım özür dilerim bugün çok yoğunum iş yemeğim var hemen eve gelip geri gitmem gerekiyor bişey demedim tamam babacım diyip kapattım telefonu 10 bilemedin 15 dk sonra babam aradı ben de geri alırım kızım diye aradığını düşündüm telefonu açtığımda başka birinin ses tonu geldi "merhaba ben polis memuru Murat gemici babanız trafik kazası geçirdi hemen Şehitkamil Devlet Hastanesine gelmeniz gerkiyor"dedi hemen çıktım evden koşa koşa bizim evin ordaki yokuştan yuvarlandım taksi bulamayınca taksi durağına gidicektim " dedi. Kolumdaki dikiş izini gösterdim bileklerimden başlayıp dirseğimin biraz aşağında biten izi yani bak bu dikiş o yokuştan yuvarlandığımda bi demir çubuğa takılıp yırtıldığı için atılmıştı ama biliyomusun abi hiç bi acı hissetmedim hemen bi taksi bulup atladım abiye söyledim çok hızlı sürdü arabayı ve babamın son sözlerine yetiştirdi beni son sözleri"gökyüzüm dikkatli ol, kimseye güvenme, bi hesabım var abin okuyo zor durumda kalmasın sonra düzenli olarak para gönder o hesaptan "diyip yumdu gözlerini.Hıçkırmaya başlamıştım ki abim beni kendine çekip gözyaşlarımı sildi sonra tekrar devam ettim"o sırada annemin çığlığı geldi kulaklarıma çıktım odadan dayanamayıp çıktım sonra işte seni aradım o sırada kuzey geldi yanıma dedi ki "abla eğil kulağına bişey söylicem""daha konuşamıyodu bile abi,işte ondan sonra kulağama dedi ki"abla babam uff mu oldu öptüm ama uyanmadı hiç uyanmıycek mı?"abi ben o zaman kendime bi söz verdim babama verdiğim sözü tatacak kendim için en iyi mesleği seçip okıyıp mesleğimde en iyisi olacaktım ve bak şimdi ingiltere de ünlü bi piskoloğum bi tane daha söz vermiştim kimse için ağlamıycaktım abi ben 6 yıldır kimse için ağlamadım sözüm Türkiye ye geldiğimde bozuldu abi ben sözümü her zaman tutardım. olmadı abi ,tutamadım sözümü,tutamadım"dedim ve abim beni kaldırıp eve götürdü herkes bize bakıyodu ben ise en sessiz odaya gidip uyudum. Uyursam ağlayamazdım çünkü

GÖKYÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin